Basın Danışmanları ve Haber Yazan Büro Çalışanları
Genel Yayın Yönetmeniz Erhan Kızılyar'ın rahatsızlığından dolayı yaklaşık bir haftadır her akşam gazete sayfalarını okumaya, yer yer haberlerin yazılmasına ve düzeltilmesine yardımcı oluyorum.Belediyelerin basın bürolarından gelen haberler tam bir felaket...
Özellikle birkaç belediyeden gelen (özellikle Küçükçekmece Belediyesi hariç) haberleri düzeltmek ölüm... Halbu ki haber yazmaya çalışmasalar, haberi düz yazıp gönderseler inanın daha kolay...
Hem sinirlerimi yerinden oynatmamış olacaklar, hem de aldıkları parayı hak etmediklerine yönelik söylediklerimi duymamış olacaklar. (Zaten duymuyorlar ya!)
****
Belediye Başkanlarına, ilgili birimlerin müdürlerine, danışmanlarına seslenmek istiyorum.
Siz medya merkezlerine servis edilen haberleri okuyor musunuz? Okuyor da onay veriyorsanız, yazık sizin danışmanlığınıza...
****
Tüm basın danışmanlarına sesleniyorum.
Son bir haftadır basın merkezlerine, internet sitelerinize konulan haberleri bir okuyun.
Eğer birazcık gazetecilikten anlıyorsanız, birazcık 5N 1K'dan haberiniz varsa, Türkçe'yi birazcık biliyorsanız, imla kurallarından birazcık anlıyorsanız lütfen haberleri objektif okuyun.
Okuduktan sonra, saçınızı başınızı yolmuyorsanız, 'hay allah neden kontrol etmemişim?' diyorsanız, bugünden sonra ne yapacağınızı biliyorsunuz demektir.
Yok, 'Allah Allah haberlerde Hiçbir sorun yok' diyorsanız, 'Bu Ali Tarakçı neden söz etmiş. Hikaye anlatmış' derseniz, ben bu mesleği bırakacağım. Ve siz aynı yolunuza devam edin.
Demek ki, siz bu işi biliyorsunuz ve o adamlarla çalışmayı hak etmişsiniz demektir.
Ne de olsa belediye başkanları haberin nasıl yazıldığından bihaberler.
Nasılsa haberleri okumuyorlar. Okusalar da, bir başına bir sonuna, bir de fotoğrafa bakıp geçiyorlardır.
Herkes için önemli olan istatistikler.
Medyada kaç haberimiz çıkmış, haber sayısı esas olan...
****
Basın bürolarında çalışan insan sayısı ne kadar?
İnanın kimi basın bürolarında oturacak yer yok.
Basın bürolarından sorumlu olan danışmanlar, müdürler, şefler ne iş yaparlar?
Merak etmezler mi? Bu kadar adam neden var?
Neden içlerinde haber yazmasını bilen adam gibi adamlar yok.
Ve neden yetersiz olan adamlara ders verilerek, yazdıkları bültenler üzerinden gösteri-lerek eksiklikleri giderilmez.
Yoksa, ünvanları kocaman kocaman olan adamlar da mı haber yazmasını bilmiyorlar?
***
İnanın kimi basın bürolarında olan adam sayısı, bölgemizde günlük yayınlanan gazetelerde yok. Hatta en az üç dört günlük gazetenin kadrosundan daha fazla personeli, barındıran basın büroları var.
Anlayacağınız o bürolarda günde aynı anda dört günlük gazete çıkarılır. Daha iddialı söyleyeyim. O kadar personel sayısını, teknolojik imkanları, ekonomik koşulları bana sunsalar, günlük ulusal gazete hazırlarım.
****
Belediye Başkanlarına sesleniyorum. Halkla ilişkiler birimlerini ve basın bürolarını lütfen bir kontrol edin. Yazılan haber bültenlerini, bir bilene gösterin. Yetersiz olan personelinizin gelişimini sağlamak için eğitim desteği verin. Ve hem sizin için, hem de halkla ilişkiler biriminde çalışan persoleniz için daha iyi olacak.
Gazetelerin çok umurunda mı bu durum bilmiyorum. Kimileri gelen basın bültenlerini düzeltmeden sayfalarına taşıyorlar. Hatta kimileri belediyelerden gelen başlıkları bile değiştirmeden haberleri alıyorlar.
Hay Allah ben neden söz ediyorum.
Kime ne kardeşim?
Basın bürolarında çok adam çalışıyormuş, sana mı kaldı?
Haber yazmasını bilmeyen adamlar bülten hazırlıyorlar mış kime ne?
Sanki yerel gazetelerde çalışanlar haber yazmasını hatta hindi gibi gezen yerel gazete patronları haber yazmasını biliyorlar. Takmışsın basın bürosundaki çocuklara...
Neyse, basın bürolarında bulunanlar, basın bültenlerini haber metni gibi yazmak zorundalar mı? Düz metin gibi yaz kardeşim... Yeter..
Son söz: Son kez Basın Danışmanlarına sesleniyorum. Basın bültenlerini haber metni gibi yazmaya çalışmayın, çalıştırmayın. Düz basın bültenlerini yazın yazdırın. Görsel ve yazılı medyaya düz basın bültenleri gönderin... İnanın daha doğru ve anlamlı...