content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

11 Tem

Basın Bildirisi:Komşularımızın Sınırlı Araştırma Yatırımlarını

Gıda ve tarımla ilgili bir uluslar arası araştırma kuruşunun (IFPRI )
son raporuna göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri vatandaşlarını
doyurmak üzere, tarımsal araştırma yatırımlarını artırmak
zorundadırlar. Bu bağlamda bazı ülkelerin söz konusu yatırımları ikiye
değil, dörde katlamaları gerekeceği saptanmıştır. Bölgedeki 11 ülkeden
Ürdün ve Umman hariç hiç biri, Birleşmiş Milletlerin önerisi olan,
tarımsal gelirin %1’ini araştırmaya yönlendirmemiştir.

Son elli yıllık verilere dayalı araştırmalarda, tarımsal ARGE’ye
yapılan yatırımla tarımsal üretim, gıda güvenirliği ve kalkınma
arasında çok kuvvetli bir korelasyon saptanmıştır.

Bölgede tarımsal üretim 2050’ye kadar %2,1 artması gerekmekteyken, söz
konusu artış 2000 yılından günümüze ancak %1,9 da kalmıştır. Hâlbuki
nüfus artışı, küresel ısınma ve kuraklık bölgeyi uzun yıllardır tehdit
etmektedir. Kamu ödemelerindeki sorunlar nedeniyle Mısır, Ürdün ve
Lübnan’dan çok sayıda uzman, ülke dışı görevler almıştır. Bazı
ülkelerde ise uzman kalifiye ARGE elemanları emekli olmak üzeredir.
Asıl sorun, vergi sistemlerindeki aksaklıklar ve tohumculukta en
önemli konu olan ıslahçı haklarına getirilemeyen koruma nedeniyle ÖZEL
SEKTÖRÜN komşu tarımında yeterince devreye girmemiş olmasıdır.

Türkiye ise, 2014 verilerine göre 170 milyon dolara ulaşan ihracatı
ile orta doğuda, tohumculuğu hızla gelişen bir ülke görünümündedir.
Özellikle tohumun yanında “çeşit” (ıslahçı hakları!) ihracatına
başlayan ülkemiz (Bulgaristan ve Rusya’ya çeltik, Ukrayna’ya fasulye),
geliştirilecek stratejilerle, en azından bazı türlerde, komşularının
tohum tedarikçisi olabilir. Yetkililerin, 2023 yılında tohum
ihracatının 500 milyon dolarlara çıkabileceği beklentisi hiç de hayalî
sayılmaz. Yeter ki, bu konuda kendi ARGE’mizi zekice
yönlendirebilelim. Üniversitelerimiz, maalesef, bu konuda yeterince
aktif hale getirilememiştir. YÖK’te başlatılacak bir girişimin, yalnız
ziraat fakültelerinde değil, tüm biyolojik bilimlerdeki kadroların,
raflık araştırmalar yerine, bitki ıslahının gerektirdiği başlangıç
materyalini sağlamak üzere yönlendirmede fazla geç kalınmamalıdır.
Unutulmamalıdır ki minimum ortamlarda dahi, bazı yerel türlerin
morfolojik, fizyolojik, moleküler karakterizasyonları ile yola
çıkılabilir. Diğer taraftan Türk bilim kadroları, tohumculuğumuzun
temel gereksinim konularını 21-23 Eylül 2015 tarihleri arasında
Darıca’da gerçekleştirilecek YEŞİL BİYOTEKNOLOJİ kongresinde,
(http://www.greenbiotechnology2015.org/) ele alacaklardır. Aşağıda
sıralanan ileri teknolojik konuların, tohumculuğumuzun temel
gereksinimi olduğu bir gerçek. Özellikle özel sektörün, daha şimdiden
gereksinim duyacağı bu konuların ilgi ile takip edileceği
beklenmektedir.
1.        Genom düzenleme
2.        Omik teknolojileri
3.        Transgenik bitkilerin seçimi
4.        Bitkilerde gen haritalama
5.        Kriyoprezervasyon
6.        Sentetik tohum üretimi
7.        Haploid bitki üretimi
8.        Bitki viral hastalıklar
9.        Bitki biyoteknolojisi

Küresel ısınma, beslenme ve tüketim alışkanlıklarında yaşanacak
değişimler, tohum sektöründe yeni hedeflere, yeni konulara ve yeni
yöntemlere yönelmeyi gerektirmektedir. 2050 yılında kişi başına yıllık
tüketiminde tahıllarda değişim beklenmemesine karşın, baklagillerdeki
%15, bitkisel yağlarda %33 artış beklentisi, tohum sektörü için ilginç
olsa gerek (Açıkgöz 2015 ).
Nazimi Açıkgöz

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank