content
13 Oca

Başbakan’a Mektup (II)

Başbakan'a yazdığımız mektub'un üçüncü ve son bölümündeyiz, umarım başta başbakan'a ve ilgililere duyurulur.

Siz devlet değil misiniz?

Korku üzerine siyaset yapılamaz demokrasi inşa edilemez diyen siz değil misiniz?

Peki başlattığınız açılıma ne oldu?

Neden başarılı olamadı?

Neden cesur olamadınız?

Neden halen kardelen toplamak istediğiniz dağlar bombalanıyor. Mağaralar basılıp Kürt çocukları öldürülüyor. Neden hala karakollar basılıp Türk ve Kürt çocukları birlikte vuruluyor. Yollarda neden hala mayınlar patlatılıyor.

Evet neden halen Kürt ve Türk çocukları ölüyor veya öldürülüyor. Anneler neden halen ağlıyor, babalar feryat ediyor. Hani anneler sizin için kutsaldı. Hani Bir annenin yüreğinin yanması sizi derin de yaralıyordu.

Peki, siz yüz yıllar boyunca Türk ve Kürt çocuklarını savaştırarak mı, insanları hapislere atarak mı barışı getireceksiniz?

Ne oldu sizin o kocaman yürekli adam olmanız?

Hani Türkler ve Kürtler bu savaşı durdurmak için bir lider bir kahraman arıyorlardı ve lider ve kahraman siz olacaktınız.
Neden olamadınız?

Meclisin en başarısız bakan'ı Beşir Atalay’ı getirip açılımın başına koydunuz. Gittiği hiçbir yerde ne Kürt kelimesini kullandı ve ne de Kürt sorununda bahsetti. Açılım açılım diye diye başarıda olamadı. üstelik süreci adeta baltaladı.

Ben size bir şey söyleyeyim mi sayın başbakan?

Kürt halkı Müslümandır ve müslümanca yaşamaya çalışan bir insanın, bir toplumun Allah’ın var ettiklerini yok saymak Allah’ı yok saymaktır. Onun için Kürtleri inkâr etmek de Allah’ı inkâr etmek demektir.

Bugün Türkiye’de eğer Kürt sorunu olmaydı Uludere katliamı meydana gelmezdi.

Onun için Alçım ile operasyon

Açılım ile zorunlu askerliğin devam etmesi

Açılım ile profesyonel askerin yetiştirilmesi

Açılım ile kimyasal silahların kullanılması

Açılım ile leopard tanklarının satın alınması

Açılım ile Heron(insansız hava ) uçaklarının satın alınması

İşte bunlar hepsi bir arada olmaz. Açılım ile Barış gelebilir; ama operasyonlarla, profesyonel askerlerle, silahlarla, tanklarla, tüfeklerle ancak savaşın fitilini çekebilirsiniz yeniden.

İnsan öldürmek için Dünyanın en kaliteli silahlarını getirmekle bu savaşı bitiremezsiniz.

Sevgili Şahin Alpay’ın dediği gibi Tanklar, toplar, insansız hava araçları, Süper Kobra helikopterler, profesyonel birliklerle PKK’yı etkisiz hale getirme yolunda askerî başarılar sağlayabilirsiniz, ama Kürtlerin kalplerini ve zihinlerini demokrasiye ve ülke bütünlüğüne kazanmak için gerekli olan reformları yapmadığınız, yani öncelikle ifade özgürlüğünü sağlamadığınız, katılım kanallarını genişletmediğiniz sürece siyasi açıdan başarı kazanamaz, istikrarlı ve huzurlu Türkiye’ye ulaşamazsınız.

Bu savaş bitsin diye Türkler ve özellikle de Kürtler yıllardır bir kahraman arayıp durdular. 2002 yılında bir umut oldunuz, ''barışı bu adam getirecek dedi''herkes...

Size güvendik ama umudumuzu yetirmeden ve Bu kan gölün’de boğulmadan bu kirli savaşı bitirin ki millet yüzyıllarca size minnettâr olsun sayın başbakan…

Saygılarımla…

Cesim ilhan

…//…

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank