Başbakan Kendi Milletvekillerini Fena Haşladı!
Başbakan üslubunu değiştirmiyor… Sert söylem ve tutumu devam ediyor...
En son kendi partisinin milletvekillerine hitaben yaptığı konuşmada "Utanmadan, sıkılmadan geldiniz ve oturdunuz!" diyerek fena haşladı...
"Çalışılmadan kazanılmayacağı"nı ifade eden Başbakan ERDOĞAN, geçen iki dönemde çalışmadan, elini kolunu sallayarak meclise gelip oturan milletvekillerine verdi veriştirdi.
Öyle bir söz söyledi ki, yenilir - yutulur bir yanı yok!
"Utanmadan, sıkılmadan, gelip oturdunuz" derken, aslında bu dönem sanırım çok sayıda milletvekiline de yol gösterecek gibi.
Temayül yoklamaları aşağı yukarı tamamlandı.
Son gözden geçirmeleri kendisinin yapacağını daha önce söylemişti! Demek ki, o çalışmadan gelip oturanları çok iyi tespit etmiş! Yani SİLİNECEK isimler belli!
Bence iyisini yapıyor.
Gerçekten de koskoca 4 yıl + 4 yıl içerisinde bir kez olsun TBMM kürsüsüne çıkıp gittiği yerin, ilin, ilçenin sorunlarını bir kez olsun dile getirmeyenler var! "Ekmek elden, su gölden", Emeklilik maaşı hoşaf suyundan, "el sense." Gel keyfim gel. Kışın sıcak, yazın serin gölge...
İşte bunlara verilecek en güzel cevabı verdi Başkabakan. Ve büyük bir ihtimalle ki bu isimler cepte bekliyor! Temayül yoklamasından sonra liste başına konmayan, ya da başka yerlerden aday gösterilmeyenler, işte bu çalışmadan kazananlar anlamı taşıyacak.
Diğer partilerde yok mu?
Gırla...
Hemen hepsinde var..
Sanki bu temayül yoklamalarında kişiler çalışarak mı sıralamadaki yerlerini aldılar? Ya da yarın bazı partilerin yapacağı "ön yoklama", "ön seçim", "delege seçimi" vs. Peki bunlar çalışılmış mı oluyor? Çalışarak mı aday belirlenmiş olacak!? Alakası yok! Kim bilir neler dönüyor neler!
Siyasiler bir de bunu anlasalar...
Sözün Özü!
Başbakan bence çok güzel bir şey yaptı. Diğer siyasi liderlerin de bu veya buna benzer hareketlerini bekliyorum doğrusu. Kişi orayı haketmeli... Bizi temsil etme yeteneği ve çalışkanlığını göstermeli. Delegeleri ziyaret ederek, yemek yedirerek, hediyeler vererek oy alıp sıralamaya girmemeli. Çalışmasının karşılığını alarak girmeli. Ki o zaman kimse; "Utanmadan, sıkılmadan gelip oturdunuz!" ya da "gidip oturdunuz!" diyemesin değil mi?