Barış Dediğimiz Şey Savaştan Daha Zor Bir Süreç
Dünyanın neresinde olursa olsun, askeri bir karargaha yönelik herhangi müdahalede silah kullanılır. Hele hele o askeri merkezde bayrak indir-meye kalkarsanız vurulursunuz.
Vuran da suçlanamaz, bunun bir suç olduğunu da zannetmiyorum.
****
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Türkiye tarihinde olduğu gibi yeni olaylar tırmandırılıyor. Çünkü bu seçimler sistemin değişimi konusunda en önemli aşama...
İlk aşaması 2007 yılında Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle aşıldı.
Sonrasında Ergenekon ve Balyoz davaları ile başka bir aşamaya geçildi.
2007 ve 2011 seçimlerinde AK Parti'nin yüzde 50'ye yakın oy alması başka bir aşamaydı.
Ve 2014 yerel seçimlerinde AK Parti'nin tüm müdahalelere rağmen yüzde 45 oy alması ve Türkiye'nin büyük bir bölümünde seçimleri kazanması ise yeni bir aşamanın öncesiydi.
Ve şimdi sıra Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığında...
****
Şimdi ise Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını engellemenin yolu Çözüm Süreci'nin ortadan kaldırılması ve PKK'nın şiddeti tırmandırmasından geçiyor.
Çünkü AK Parti'yi asker, yargı yada başka bir darbe ile devirmek mümkün değil.
Bugün kü muhalefetin AK Parti'yi sandık yoluyla da iktidardan etme şansı yok.
Geriye bir tek yol kalıyor.
PKK'nın yeniden şiddeti tırmandırması... Ve ülkede gerginliği tırmandırmak. Ülkenin yeni yolunun tıkanmasını sağlamak... Barışı yerle bir etmek...
İşte o zaman ülkenin yangın yerine dönmesi, karşılıklı olarak şiddetin tırmanması demek ki; siyasal iktidarsızlık, ekonomik iktidarsızlık peşinden gelir. Ve AK Parti'nin dili daha şiddetin diline döner. Çünkü politika günlük yapılan birşey...
Ve yangının ortasında kalır ülke...
****
Kalekolların yapımına yönelik gösteriler ise, şiddetin tırmandırılması için ve aynı zamanda Çözüm Süreci'nde Kürt Hareketinin elinde güçlü bir kart bulundurması için yapılıyor.
Aslında ortada oynanan güçlü bir satranç... Kürtlerde biliyor, Türkiye'nin yeni yapılanması, AK Parti'nin iktidarının devamı ancak onlarla mümkün... Ve aynı zamanda yeni Türkiye Kürtlerin de işine geliyor.
Ancak oyun büyük... Oyun kurucular masada kalabilmek ve güçlü kalkabilmek adına kurulan tüm oyunlar ve gösteriler, açıklamalar...
****
Dikkat edin, yapılan gösterilerde şiddetin dozajı artırılıyor. Sloganlar ve yapılanlar Çözüm Sürecine yönelik güvensizliği artırmak için yapılıyor.
Diyarbakır, Lice İlçesi'nde kalekol yapımını protesto için yapılan eylem sonucunda öldürülen iki Kürt yurttaşın cenazesinde ne sloganlar atıldı.
"Savaş savaş, savaş, barışa hayır..."
Bu sloganlar atılırken, diğer gösterilerde hangi sloganlar atılıyordu: "PKK halktır halk burada", "Barışa uzanan eller kırılır", Barışın elçisi İmralı'dadır..."
Nasılda birbiriyle çelişen sloganlar değil mi? Değil aslında... Çünkü barış böyle birşey işte...
****
Yaşanan Bayrak Krizinden sonra ise Türkiye'nin başka yerlerinde tepki eylemleri büyüdü. Giresun'da bir okulda, kürt inşaat işçilerine yönelik linç girişimi başlatıldı.
Muhalefet ise iktidarı sıkıştırmanın aracını yakaladı.
****
BDP Milletvekili Pervin Buldan, İmralı ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada Öcalan'ın şu açıklamayı yaptığını kamuoyu ile paylaştı: "Abdullah Öcalan, bizim hiçbir ulusun ulusal değer ve simgelerine karşı olumsuz ve rencide edici bir yaklaşımımız olmamıştır, olamaz. Türkiye halkını bize karşıtlaştırmayı amaçlayan son bayrak provokasyonunun da her iki tarafın gerekli kurumları tarafından ivedilikle soruşturulması ve sonuçlarının tüm halkımızla paylaşılması elzemdir. Bu tarz provokasyonların halkların ortak geleceğini amaçlayan demokratik ulus çözümlemelerimi hedef aldığını herkesin bilmesi gerekir."
Ocalan, bayrak indirilmesinin provakosyan olduğunu, İmralı'dan görüyor, birileri dışarıda olduğu halde görmüyorlar(!)
Yangını söndürmek yerine benzin ellerinde yürüyorlar, açıklamalar yapıyorlar. Amaç yangın yerine çevirmek ülkeyi.
Kim takar yangınları, ülke yanmış, istikrar bozulmuş... Amaç sürecin tıkanması, ülkenin yeniden içine kapanması...
****
Dün ise, Diyarbakır'da 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığı'nda Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında 5 kişinin gözaltına alındığı kamuoyuna duyuruldu.. İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır'da Türk Bayrağı'nın indirilmesi ile ilgili "Dış güvenlikle ilgili iki güvenlik görevlisi görevden uzaklaştırılmıştır" açıklamasını yaptı.
****
Milli Savunma Bakanı ise yaptığı açıklamada; "Geçmişte düşük yoğunluklu savaş var, şimdi de milleti rahatsız eden görüntü var. Hangisi milleti daha çok rahatsız eder?" diye soruyor.
Soruya yanıt vereyim. Gösteriler birilerini rahatsız edebilir. Ancak bayrak bu ülkenin kutsalı. İnsanlar bunun için tüm gemileri yakabilirler. Her iki tarafta, bıçak sırtında giden barış sürecini hançerlemek ve sabote etmek için bekleyenler olduğunu görmek mümkün.
Düşük yoğunluklu savaşın durdurulması, barışın egemen olması birilerinin açıkça işine gelmiyor. Hem Kürt tarafında hemde Türk tarafından çözüm sürecinin sona erdirilmesi ve yeniden savaş tamtamlarının çalmasını isteyenler var.
****
Sonuç: Barış dediğimiz şey savaştan daha zor bir süreç. Ölüleriniz ve kayıplarınız üzerinden barış kurmak birgünde gerçekleşecek bir süreç değil. Uzun ve meşakkatli bir süreç. Türkiye'nin büyümesini istemeyenler, yeniden içine kapanmasını isteyenler, ekonomik büyümesinden rahatsız olanlar, siyasal istikrarından rahatsız olanlar, bölgesel ve küresel oyun kurucu bir ülke olmasını istemeyen tüm dış ve iç işbirlikçi güçler barışın yerle bir olması için pusu kuruyorlar.
Ve şimdi herkese düşen pusuyu ortaya çıkarmak ve işbirlikçilerini sergilemektir. Israrla barışın arkasında durmak, şiddetin dilini kullanan herkesi teşhir etmektir.
Son söz: Türkiye Cumhurbaşkanlığı sürecini bir yol kazasına uğramadan, kurulan pusuyu açığı çıkardığında ve çözüm sürecini başardığında yeni bir Cumhuriyet ve idari yönetim şeklinin en önemli aşaması gerçekleştirilmiş olacak. Sonrasında ise yeni bir anayasa yapılacak. Ve Türkiye yeni zamanın ruhuna uygun yeni bir idari sistemle tanışacak.