content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

26 Şub

Barış Böyle Sağlanmaz!

Kim kimle savaşıyor? Türkler ile Kürtler mi savaşıyor? Hayır! Çok şükür, tarihimizin hiçbir döneminde böyle bir savaş olmadı. Olmaz, olmayacak da! Peki, kimler savaşıyor? Ortada savaştığımız bir devlet, grup ya da topluluk yok. Devletimiz, PKK ile mücadele ediyor.  Devletimiz, PKK ile savaşıyor mu? Bazılarına göre; evet, savaşıyor. Oysaki PKK bir devlet değil, bir karşı ordu değil ki bunlarla savaşalım. Ancak PKK ile mücadele ediliyor, savaşılmıyor. Haydi, savaşıyoruz diyelim. Bunun bir savaş olduğunu kabul edelim. Şimdi tekrar soruyorum: Kiminle barış yapacağız? Yukarıdaki açıklamalarıma dayanarak Kürtlerle savaş olmadığına göre, başka ülkelerle savaş olmadığına göre; barış, PKK ile yapılacak. İşte geldiğimiz nokta bu; “PKK ile barış yapmak.”

PKK ile barış yapılır mı? Olur mu öyle şey? Teröristlerle barış yapmak demek, terörü muhatap almak demektir. Teröristlerle masaya oturmak demektir. Muhatap edindiğin teröriste yenildiğinin kabulü demektir. Eğer öyle ise; otur teröristle masaya, müzakerede bulun ve onun istediği şeyleri ver ve barışı sağla! Bugün yapılan budur. Demek ki Türk Devleti; teröriste yenilmiştir, çaresizdir ve de barış istemektedir. Son on yılda geldiğimiz nokta bu! Hayırlı olsun! Oturun anlaşın ve PKK’nın isteklerini masada verin. Böylece barış gelsin. Eğer gelirse. Herhalde “açılım” dedikleri bu olsa gerek.

“Efendim, bizim kastettiğimiz barış, savaştan sonraki barış değil, sosyal barıştır.” diyenler var. Tamam; o zaman istediğimiz sosyal barış ise; buna kimsenin itirazı yok. Yine, sözlüklerden hareketle sosyal barış nasıl sağlanır? Söyleyeyim: “Toplum katmanları ve sınıflar arasında uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortamı sağlamak.” İşte sosyal barışın sözlük anlamı budur.

Eğer, toplumda zedelenmiş bir sosyal ihtilât varsa, sosyal barış gerekiyorsa; bu PKK ile mi yapılır? PKK ile barış konusu görüşülür mü? Bir devlet; toplumda sosyal barışı sağlamak istiyorsa, uyum ve hoşgörü sağlamak istiyorsa; toplumun tüm kesimleri ile görüşür. Sendikalarla görüşür, müzakereler yapar. Partilerle görüşür, müzakereler yapar. Halkın ileri gelenleriyle görüşür, onların fikrini alır, müzakereler yapar. Sivil toplum örgütleriyle görüşür, müzakereler yapar. Devletin organlarıyla uyum içinde olur. Kuvvetler ayrılığının söz sahibi organlarıyla görüşür, müzakereler yapar. Toplumun sorunlu kurumlarıyla görüşür, görüş alış-verişinde bulunur. Bu kesimlerin  yasal güvenceleri için meclisi çalıştırır, meclisten gerekli yasaları geçirir. Ve  sosyal barışı sağlar. Bu kesimlerle kavga etmez. Sorumlular, yönetenler; bunlarla kavga eder, yok sayar, bunları suçlarsa barış gelmez. Bu saydıklarımı yapmayanlar, üstelik sosyal barışı sağlayacak kurumlarla kavga edenler, hakaret edenler; sosyal barışı PKK ile masaya oturarak çözeceğini sanıyorsa yanılır. Çözemez, çözemeyecektir de.

Barış sağlanmak isteniyorsa; bunun yolu Meclistir, bunun yolu; partilerdir, sivil toplum kuruluşlarıdır, güçler ayrılığının temsilcileridir, toplumun işveren temsilcileridir, işçi temsilcileridir, devletin kurumlarıdır.

Barış, teröristle görüşmeyle sağlanmaz. Anaların gözyaşları böyle dinmez. Anaların gözyaşları; hukuk içerisinde, meşru güçleri kullanarak teröristle kararlı bir şekilde mücadele ederek dindirilir. Devlet, teröriste devlet olduğunu göstermelidir. Onunla masaya oturan devlet, devlet değildir. Devlet, dışardan özellikle Batıdan ve ABD’den gelecek telkinlere de kulak tıkamalıdır. Eğer bağımsız bir devletsek, adam gibi bağımsızlığın gereği yerine getirilsin.

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank