content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
07 May

Bandırma Emekli Cenneti Oldu

Evet, Bandırma tam anlamıyla emekli cenneti bir kent oldu.Cennet kelimesi de zaten lafın gelişi yaaa...
Hani, dünkü yazımızda Balıkesir il genelinde toplanan vergilerin büyük bir kısmını Bandırma tek başına karşılıyor diye bir yazı yazdık.

Bu yazımızı kaleme alırken de, geriye dönük baktığımızda, Bandırma’nın elinden ne büyük imkanları kaçırdığını da bir kez daha gördük.

Biliyoruz ki, Eti Bor olan ve adı şimdi Eti Madencilik olarak değiştirilen kurum, Ankara’ya taşındı.
Onun ardından TMO Bölge Müdürlüğü, Şube Müdürlüğü seviyesine düşürüldü.
Yine DLH bölge müdürlüğü tamamen gitti.

 

Tekel deseniz, özelleştirildiği için esamesi dahi okunamaz duruma geldi.
Yani kısacası devlet kurumları, birer ikişer elimizden alındı. Bizler de hep beraber seyrettik.
Şimdi kala kala elimizde Fakülte’de okuyan bin civarında öğrenci kaldı.

Hani inşaatı devam eden bir fakülte kampusumuz olmasa, büyük bir ihtimalle fakültenin de kapısına kilit vurup, mevcut öğrencileri de elimizden almaları işten bile olmayacak!..
Dedik ya, ensemize vurup, lokmamızı ağzımızdan alıyorlar. Biz sessiz kaldığımız müddetçe de bu durum böyle devam edecek.

Oysa, Bandırma’da esnaf kan ağlıyor. İşçi ve memurun durumu zaten belli. Çiftçi deseniz, ne ekebiliyor, ne de biçebiliyor!..
Köylerde yaşlılardan başka kimse kalmadı. Genç nüfus ya Bandırma’ya, ya da başka büyük kentlere kaçtı gitti.
Kaçmayıp da ne yapsın? O kadar nüfus, ekip biçecek bir durum olmayınca, birbirini yiyecek değil ya!.. Onlar da ekmeklerini başka yerlerden çıkartmak için adeta göçe zorlandı.
Bir kentin ekonomisini ayakta tutan tüm unsurlar birer ikişer devre dışı kalmaya başlayınca, kala kala emeklilere muhtaç duruma düştük.

Allah’tan Banvit, Şeker Piliç, Bagfaş ve benzeri birkaç firma var da, nisbeten onların istihdamları ile şimdilik iyi kötü çark döner gibi görünüyor.

Onlar da tamamen özel sektör yatırımları. Devlete kalsak, hep beraber aç kalacağız.
Bakın Balıkesir’e, durum öyle mi?
Günümüzde bacasız sanayi olarak nitelendirilen üniversiteler, bir kentin ekonomisini tek başına ayakta tutan unsurlar oluyor.
Bizler, yemeyip içmeyip, “Aman çocuklarımız okusun” düşüncesi ile kendi nefsimizden kestiğimizi çocuklarımızın okumasına harcamaya özen gösteren bir toplum olduğumuzdan, üniversitelerde okuyan öğrencilerin harcamalarını her zaman ön planda tutmaya da dikkat ediyoruz.

İşte tüm bunları alt alta koyduğumuzda, Balıkesir’de bulunan yaklaşık 10 bin öğrenci, kentin ekonomisini neredeyse tek başlarına ayakta tutan bir durum sergiliyor.

Geçtiğimiz günlerde, görüştüğüm bir bürokrat, Bandırma’da gelir vergisi seviyesinde düşme olduğunu söylüyordu.
Eh, bu şartlarda tabii ki düşecektir. Geliri olmayan, nereden bulup da gelir vergisi ödesin ki?
Esnafı, çiftçisi yiyecek ekmek bulma derdindeyken, vergi ödeyecek mecali mi kaldı sanki?
Öte yandan geride bıraktığımız Pazar günü, Balıkesir Valisi Selahattin Hatipoğlu, çeşitli incelemelerde bulunmak üzere Bandırma’ya geldi.

Kaymakam Salih Keser ve Belediye Başkanı Recep Eraydın’dan, kent ile ilgili çeşitli bilgiler alan Vali Hatipoğlu, “Her gelişimizde Bandırma’nın gelişmesinden memnunluk duyuyoruz” demiş.
Sayın Vali, keşke Bandırma’nın kaybettiklerinden de üzüntü duyduğunu dile getirseydi ne iyi olurdu!..

İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Akif Okur bile, Balıkesir’e genel bütçeden ayrılan miktardan şikayet etmiş.
Türkiye genelinde dağıtımı yapılacak 500 milyon YTL’den Balıkesir’in payına düşen sadece 8 milyon YTL bir para...
Köydes ve Beldes projeleri kapsamında illerdeki köy adedine göre yapılan dağıtımda, Balıkesir’e bozdurup bozdurup harcaması için gönderilen miktar!.
Binin üzerinde köy var ve köy başına düşen miktar taş çatlasa 7-8 bin YTL civarında. Bu 8 milyon YTL’den de Bandırma’ya

düşse düşse ya 50 bin ya da bilemediniz 100 bin YTL düşer!..
Eh, bu parayla da tüm köylerimizin yolları asfaltlanır, göletleri yapılır, köy konakları inşaa edilir, camileri tamir görür, üstüne üstlük bir de artanıyla köy festivalleri bile düzenlenir!..
Geçtiğimiz dönem milletvekili olan Turhan Çömez, Van’a yaptığı bir gezi sonrasında, Van gölünün kıyısına boydan boya yapılan bir otobanı anlata anlata bitirememişti.

Müthiş bir yatırım olduğundan söz ediyordu. Ancak vurguladığı bir başka nokta ise yapılan böylesine muazzam bir otobandan, neredeyse saatte bir araç geçtiğiydi!..
Evet, belki mübalağa olacak ama saatte 1 araç geçecek diye onlarca kilometre uzunluğunda bir otoban yapacaksınız, öte yandan Türkiye’nin en yoğun trafiğinin bulunduğu Bursa-Balıkesir-Manisa karayolunu dikkate dahi almayacaksınız!..
Kaldı ki, Bandırma Susurluk ve Karacabey yollarını hiç dikkate dahi almıyorum. Nasıl olsa onların bundan sonra yapılacağı da yok.

Bu da gösteriyor ki, Van milletvekillerinin kendi bölgelerine yatırım getirme konusunda Balıkesir milletvekillerinden daha aktif, daha kendi bölgelerini sevdikleri de ortaya çıkıyor.
Dün de böyleydi, bugün de böyle...
Merak etmeyin, yarın da böyle olacak.
Nedeni de, milletvekillerini harekete geçirecek toplum tepkisinin bizlerde, yani il genelinde Balıkesirlilerde olmamasından kaynaklanıyor.

Kaçımız, tayindi, atamaydı, çocuğa işti, damada krediydi diye aradığımız ve başının etini yediğimiz milletvekillerinden, bölgemize yatırım getirilmesini talep ettik?
Böylesine bireysel bir istek varsa, dişimi kırmaya razıyım!..
Haa, kimi toplantılarda kimi sivil toplum örgütleri temsilcileri tarafından dile getiriliyor... Gerçi dile getiriliyor da ne oluyor? Sıfıra sıfır elde var yine sıfır!..
Herşey ortada işte...
Demek ki, ya biz tuttuğunu koparan bir milletvekili seçmesini bilmiyoruz, ya da bizim milletvekillerimiz seçilene kadar bizlere “ağam paşam” diyor, seçildikten sonra oturdukları ceylan derisi koltuklarda, rehavete kapılıp, bizleri unutuyor!..
Dün de dediğimiz gibi bugün de ne yazık ki aynı şeyleri tekrarlayacağız. Biz koyun olduğumuz müddetçe bizi güden de çok olur.

Belki ağır bir deyim oldu ama gerçeği de bu...
Son 15-20 yılın bir değerlendirmesini yapın bakalım... Bandırma olarak artı değerde miyiz, yoksa eksi değerde miyiz?
Ne kazanmışız, neleri neleri kaybetmişiz?
Tabii bu arada attım mı mangalda kül bırakmayanları da unutmamak lazım. Öyle ya, bizi saf bulan da işletmeden duramıyor!..
Bizi ancak iyi bir ninni paklar herhalde!..

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank