Bakan Yıldırım’ın Başkan Adaylığı…
Olur mu?
Olmaz mı?
Olursa nasıl?
Olmazsa neden?
*
Satranç gibi. Hamleleri okumak, süreci dikkatle takip ister.
Ülkesel gelişmeler, yerel hareketler, yatırımlar ve isimler birbirine bağlı taşlardır.
Önümüzde uzun zaman var.
Varsayımlar için çok erken.
Ne var ki; belirtilere dayalı senaryoları şimdiden değerlendirmek gerekli.
*
Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına soyunur mu?
2014 yerel seçiminde İzmir adaylığını ister mi veya parti görevi olarak kendisine verilir mi?
Bugünkü görüntü “olur-olmaz” çizgisinde.
*
Bakan Yıldırın, tartışmasız kabinenin en güçlü iki-üç isminden biri.
Bastığımız topraktaki karayolundan…
Yüzdüğümüz, gezdiğimiz denizden…
En uzak diyarlara uçtuğumuz havayollarından sorumlu.
Bitmedi.
Haberleşme sektörü tamamen yetkisinde.
Aynı zamanda…
Türkiye’nin en büyük bütçesine sahip bakanlığın tek patronu.
Hükümetin üç döneminde görevde ve oldukça başarılı.
Herkes ve her kesimle barışık.
İzmir’i hiç ihmal etmiyor.
Her hafta bir açılış, etkinlikte kendini gösteriyor.
Diğer milletvekillerini kıskandıracak performansta.
İzmir vekilleri de bir şey üretmeyince farkı daha ön plana çıkıyor.
*
Bakan Yıldırım’ın, parti tüzüğü gereği –eğer değiştirilmezse- TBMM’de görevi sona erecek.
2015’de genel seçim gerçeği kadar durumunun ne olacağı da merak konusu.
Yeniden başa dönersek…
Binali Yıldırım için en kaçınılmaz düşünce, İzmir’de başkan adaylığına zorlanmasıdır.
Her ne kadar içinden “İstanbul” geçse de; Başbakan Erdoğan yıllardır birlikte olduğu, çok güvendiği Yıldırım’a “İzmir’i al, sürükle, bana mutlaka getir” talimatını geri çevireceğini kimse savunamaz.
Görev adamı olarak savunacak ve mutlak kazanmak, kesinlikle kaybetmemek uğruna tüm varlığını verecektir.
*
Zaten kaybedilecek bir şey yoktur.
Partinin İzmir oyunu yüzde 37 den 40’a çıkarırsa; başarıdır.
Belediye seçimini alırsa; yaldızlı zaferdir.
İstifası gerekmediği için vekilliğe, bakanlığa devam edebilecektir.
*
Son aylardaki İzmir turları ve muhalefete sertliği bunun sinyallerini veriyor.
Belediyenin çözemediği konulara el atıyor.
Bitiriyor veya yol gösteriyor.
İzmir ekibini de yavaş yavaş oluşturduğu da hissedilen bir olgu.
Her fırsatta “ 35 İzmir 35” projelerini anlatıyor ve çoğunun açılışını seçim öncesine hazırlıyor.
*
Aklından neler geçtiği kendinde saklı.
“Ser verip, sır vermeyen” yapısı bilindiğinden tüyo vermiyor.
Konuyu istediği an değiştiriyor veya kendine özgü gülümsemesiyle kafaları daha çok bulanıklaştırıyor.
*
Kişisel görüşüm; başlangıçta “ Kesinlikle olmaz” şeklindeydi.
Gelişmeler yaşandıkça “Olabilir”e dönüştü.
Kulağıma bir şeyler çalındıkça “ Olacakmış” gibi ağırlık kazandı.
Ama…
“Mutlaka aday olur” kalıbına henüz oturmadı.
*
Türkiye’de siyaset döviz kuru gibidir.
Yüzde bir, 99’un önündedir.
Temkinli konuşup, hareket etmek şarttır.
Siyasetin gerçeği buysa…
Bakan Binali Yıldırım, yılsonuna kadar kendini saklayacak, daha çok hazırlanacak, çok yönlü analizler yapıp, taktik üretecektir.
*
Aday olursa “Sürpriz” denmez.
Aday olmazsa, “Hayal kırıklığı” yaratmaz.
Yıldırımın ne zaman, nereye düşeceği belli olmaz.
*********************