Bahçeli Doğru Söylüyor: Olay,«Ucuz Yaklaşımlarla Örtbas Edilmemelidir.»
Kd.Çvş. Murat Döğer (Kırıkkale)
Uzm.Çvş.Hüseyin Apaydın (Balıkesir)Uzm.Çvş.Cüneyt Akkuş (Ordu)
Onbaşı Fatih Şalgam (Kastamonu)
Er Ayhan Kurtçu (Kastamonu)
Onbaşı Burak Kaplan (Çorum)
Er Bayram Uluer (Çorum)
Onbaşı Onur Fikret Dülger (Trabzon)
Onbaşı Emrah Kartal (Zonguldak)
Onbaşı Mücahit Coşkun (Zonguldak)
Onbaşı Hayri Kaya (Gaziantep)
Onbaşı Mehmet Emre Özer (Gaziantep
Onbaşı Emre Yıldırım (Nevşehir)
Onbaşı Ahmet Sandalcı (Kırıkkale)
Onbaşı Hüseyin Gökhan Eriç (Isparta)
Onbaşı Tolga Taştan (Bursa)
Onbaşı Ahmet Tosun (Adana)
Onbaşı Burak Ümit Gedik (Erzincan)
Onbaşı Barış Öztürk (Eskişehir)
Onbaşı Mehmet Emin Çağun (Iğdır)
Onbaşı Faruk Ergeç (Ankara)
Onbaşı Emrah Aral (Manisa)
Er Abdullah Tokgöz (Yozgat)
Siz askerlik yaptınız mı?
25 çocuğumuz, gecenin bir yarısında mühimmat sayımı için, sonra acil bir mühimmat ihtiyacı olduğu için denilen bir olayda şehit oluyor.
Siz askerlik yaptınız mı?
Depoları askerler mi sayar? Yoksa depocular, oradan sorumlu olanlar mı?
Hiç gece yarısı sayımı yapıldığına rast geldiniz mi, askerliğiniz boyunca?
Bu işin uzmanı iseniz yapıldığını duydunuz mu, şahit oldunuz mu?
El bombası patlamış, öyle söylüyorlar.
Uzmanlar ise bunun olamayacağını belirtiyorlar.
Biliyorsunuz, bir olay olmuştu aylar önce… eğitimde el bombasının patlamasından dolayı çocuklarımız şehit olmuştu. Eğitim zayiatı olarak açıklanmıştı. Sonra ise sorumlusunun bir subay olduğu ortaya çıkmıştı.
Afyon’da yapılan gece yarısı eğitimlerinden yada tatbikatlardan biriyse…
Ve olayın içersinde büyük bir sorumsuzluk varsa…
Orada bulunan 25 çocuğumuz ölmüşse, cenazeleri ancak DNA testi ile tespit edilebilecekse, ‘patlamanın nasıl olduğunu kim görmüş, kim söylemiş?’ bilen var mı?
Olaydan sonra neden hükümetten Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, patlamanın bir iş kazası olduğunu ve bu tür kazaların Pakistan’da bile yaşandığını söylemiş.
Bakar mısınız söylenene… Sanki burası bir işletme…
Utanmasalar, şehit olan çocuklarımız içinde iş kazası diyecekler…
Ve Türkiye iş kazalarında dünyada ilk sıralarda değil mi?
Sahi ülkemizde yaşanan iş kazalarının sorumlusu kim?
Allah aşkına, bu konuyla ilgili orman bakanı mı açıklama yapar?
Olaydan hemen sonra, İçişleri Bakanı, Savunma Bakanı neredeler?
İnsanda biraz edep olmaz mı? Patlama 25 çocuğumuzu yitirmişiz bakan bey, iş kazası diyor…
Sahi Pakistan’da askeri karargâhlarda iş kazası olunca kaç asker ölüyor?
Kıbrıs Rum Kesimi’nde cephanelik patlayınca 3 bakan istifa ediyor, genel kurmay başkanı istifa ediyor, bizde ise normal bir iş kazası diye, orman bakanı açıklama yapıyor.
Daha ne diyeyim. Ne söyleyeyim…
İnsanda biraz edep olur, biraz sorumluluk olur…
****
Haberi ilk duyduğumda ben sıradan bir yurttaş, gazeteci olarak ‘böyle bir kaza olur mu?’ diye sorabiliyorsam, kafamda başka sorular oluşuyorsa, bir bakanın aklına başka şeyler gelmez mi?
Hemen olayın nedenini bulmuş gibi açıklama yapmak ayıp kaçmıyor mu?
Herhangi bir suistimal varsa, gereken yapılacaktır, araştırma yapılıyor’ denilemez mi?
Nedir bu telaş? Her olay sonrasında yaşananları küçümsemeye dayalı açıklamalar neyin nesi?
****
Patlama ile ilgili düşüncemi söyleyeyim…
Güneydoğu’da yaşanan çatışmalarda cephane ihtiyacı Afyon’dan mı karşılanıyor?
Sorunun yanıtı hayır olsa da evet olsa da inanın büyük bir aymazlık var. Büyük bir ciddiyetsizlik var.
Ve mutlaka arkasında basit bir iş kazası gibi açıklanamayacak bir olay var.
İlk aklıma gelen şehit olanların kimlikleri ve memleketlerine bakmak oldu?
Ya bir terör saldırısı ise? Ya bir sabotaj ise…
Ve bu olayın bakanın dediği gibi bir iş kazası değil, hem bir aymazlığın hem de büyük bir kusur olduğu açıkça ortada durmaktadır.
Çünkü şeytanın ayrıntıda gizli olduğunu biliyorum.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, olayla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor:
“Bu itibarla Afyonkarahisar'daki mühimmat deposundaki patlamanın tüm yönleriyle araştırılarak sorumluların ve suçluların silsile yoluyla tespiti yapılmalıdır. Ayrıca patlamadaki tüm ayrıntılar titizlikle ele alınmalı; sabotaj, terör saldırısı gibi ihtimaller peşin ve ucuz yaklaşımlarla örtbas edilmemelidir. Türkiye'nin ikinci büyük cephaneliğinde el bombası sayımının ve bu çerçevedeki çalışmanın neden akşam saatlerine bırakıldığı ve muhtemel faciaları önlemek adına önceden hangi adımların atıldığı hususları da netleştirilmeli ve açıklanmalıdır. Adli ve idari süreçler tekemmül ettirilerek patlamanın üzerindeki şüphe ve soru işaretleri giderilmelidir. Zira 25 evladımızın kanı, 25 ananın ağı ve 25 gencecik umudun manevi vebali muhataplarının sırtında ve yakalarında olacaktır.”
Son söz: Yaşanan trajedinin ve yitirdiğimiz 25 çocuğumuzun ardından, Bahçeli’nin özenle vurguladığı; “…