Ayşegül Öğretmenin Sunumu
Bir eğitim-öğretim sezonu daha sona erdi. Öğrenciler tatile çıktı. Ancak öğretmenlerin daha yapılacak işleri var. Diğer yıllarda olduğu gibi bu sene de seminer
çalışmaları öğretmenleri bekliyordu.
Bu sene yapılan bir değişiklik ile il dışında çalışan öğretmenler istedikleri okulda seminer çalışması yapabilecekti. Ben de bu kuraldan faydalanarak Ünye TOKİ Ömer Çam Ortaokulunda seminerimi yapmaya karar verdim.
Her ne kadar daha önce bu okula birkaç kere gelmişliğim varsa da bu sefer görev icabıydı. Benimle birlikte başka yerden gelen epey öğretmen vardı. Hem dışarıdan gelenler ile hem de okulun öğretmenleri ile tanışmayla geçti ilk günler.
Ayşegül öğretmenle tanışmamız ilginç oldu. Meğer daha önce benim görev yaptığım yerde öğrenciymiş. Dersine girmedim. Onun için kendisine fahri öğrencim diyordum. Okulunda İngilizce derslerine giriyor.
Okul idaresi seminer görevlerini verdikten sonra sunumlar başladı. Her gün iki grup sunum yapıyordu. İkinci gün Ayşegül Göç ve Servet Bal öğretmen sunumlarını yapacaklardı. Bu arada ilk gün sunum yapan arkadaşlar başarılıydı. İlk günün heyecanı ve hazırlanma süresi göz önüne alınırsa kısa sürede iyi bir sunum hazırlamışlar.
Toplantı odasında yerimizi aldıktan sonra sunum yapacak öğretmenlerin ortalıkta dolaşmasından o günün görevlisi olduğunu anlıyorduk.
Programı takip etmek için yerimiz aldık. Ayşegül öğretmen kendine has yürüyüş tarzına göre ortalıkta geziniyordu. Bir oturun da şu işe başlayalım der gibi bir hali vardı. Bazı arkadaşları daha konuşmaya başlamadan ona laf atmaya başladılar. Belli ki program eğlenceli bir hal alacaktı.
Tabiri caizse programa fırtına gibi girdi. Sanırım “Eğitimde alternatif yöntem ve teknikler” idi. Önce bilinen şekliyle sunumunu yaptı. Oturanlardan bazıları “Bunun alternatifi ne?” diye sorsalar da cevap hazırdı. Ayşegül öğretmen siyasetçilere taş çıkartacak bir cevap verdi. Sorulan soruya” zaten bunlar bir birinin alternatifi” demez mi?
Salona neşeli bir atmosfer meydana geldi. Şakalaşmalar günün sıkıcılığını alıp götürdü. Zaten Ayşegül öğretmenim beden dili ve sunumu sıkıcı ve karamsar havayı dağıtmıştı. Bir de samimi arkadaşlarının ona takılması ortamı daha da yumuşattı.
Her şeye rağmen güzel bir sunum oldu. Kendisine teşekkür ederiz.
Daha sonra sunum için Türkçe öğretmeni Servet Bal yerini aldı. Kısa ve klasik bir girişin ardından hazırlamış olduğu materyalleri bizlere sundu. Aslına bakılırsa büyük takdir topladı. Servet Bal konuya iyi hazırlanmıştı ve kendi branşında olmayanlar bile sunumu takdirle karşıladı.
Bu arada ilk günde sunum yapan diğer arkadaşların adlarını bilmediğimden isimlerini zikretmediğim için kendilerinden özür dilerim. Çünkü hepimiz başka başka okullardan geldik.
Daha sonraki günlerde sunumunu yapan arkadaşlardan faydalandığımı söyleyebilirim. Meslek hayatımın sonuna gelmiş biri olarak öğrendiklerimi uygulamadan çok gençlere aktarmak asıl görevim olacaktır.
Okulun rehber öğretmeni, fen bilimleri öğretmeni, daha sonra “dyned” konulu başarılı sunum yapan iki genç öğretmenimizi tebrik ederim.
Yavaş yavaş sıra bize de gelecek. Bu kadar seçkin ve güzel bir topluluk önünde konuşmak zor olsa gerek. Onu da zamanı gelince göreceğiz. Ancak seminere katılan arkadaşlarımın hepsi de kusurlarımızı yüzümüze vurmayacak olgunlukta olduğunu görüyorum. Hepine meslek hayatlarında başarılar diliyorum.
Ayşegül Hanım bari başka bir metot geliştir de bazı sorulardan kurtul olur mu?