content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

12 Haz

Ayıklayın Siyasetin Taşlarını…

Bana göre  yeniden  bir diriliş, istikrarın devamı, tarihi dönemeç, milat olan genel seçimle bir hafta kala birkaç makale yazmış,  bir  gün önce de; erişebildiğim yerlere, adreslere şöyle bir mesaj çekmiştim:

Huzurlu, Helâl bir geçim,
Adalette âdil biçim,
İstikrar olanı seçin,
Vatana hayırlı seçim,
DUA VE NİYAZIMIZDIR,
MİLLET-İ HAK HÂZIMIZDIR.
( Yeniden diriliş, yeni bir tarih yazmak, yeni bir çağ açmak için sandık başına.)
Her türlü tahrik, kışkırtma, provokasyon, oyun, tuzak, desiselere  rağmen, Türkiye genelinde huzurlu bir seçim yapıldı, iktidarsız bir tablo ortaya çıktı.

Hani derler ya: “Bir deli bir kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.” Bir deli değil, binlerce deli mesabesinde kuyular siyaset taşıyla doldu/taştı. Siyaset taşlandı, gönüller kirlendi, şehirler yaşlandı, köyler pirlendi. Ayıklayın siyasetin taşını, çıkın işin içinden bakalım…

 “İstikrar” denildi, biz de dedik, bu milletin çoğu dedi. İstikrar için  artı ve eksileri düşünmeden, rayda giden bir iktidarın yeniden iktidara getirilmesinin yeni bir çağ açmak olacağını söyledik, yazdık, kanaati taşıdık. 42.1 oranında   oy alan  iktidar partisi, muktedir olamayacağı bir düşüşle, raydan trenin vagonları çıktı, Türkiye belirsiz bir   ortama, bir çukura sürüklendi.

İşte piyasaların  hali, hisse senetleri, dövizler,  bankalara hücum, ekonomik buhranın başlaması. İnsanların moral yapıları, gönüllerin hali perişan..

Rüyada görseniz dahi inanmanız mümkün olamayan HDP’nin 70 kadar millet vekili çıkarmasına ne dersiniz, nasıl olur, oldu?..  Türkiye’de çeşitli oyun/tuzaklara ismi karışan Paralel  örgütteki beyni yıkanmışlar, aldatılmışlar, aldanmışlar, Ak parti içinde bulunan Kürt asıllı vatandaşlar, inat sahibi   olan  aklı tutulmuşlar, özellikle Cumhurbaşkanına düşman kesilenler bilerek belli partilere oylarını kullandılar, Türkiye’yi, geleceği düşünmelidir. Hikmete bakınız ki, acayip/garaip bir tablo çıktı meydana, siyaset kilitlendi. Türkiye Büyük Millet Meclisini kimler kuracak, nasıl kurulacak, koalisyon nasıl olacak, yamalı bohçalardan oluşan meclis nasıl çalışacak? Vicdanlarda verin cevaplarını…
Bursa’da yapılan listelerin âdil, objektif olmadığını yazmıştım, yine yazar/söylerim.
Bursa Akparti il başkanlığı yaptığı liste ile harakiri yapmıştır.” diye yazanlar, haklıdır, haklı çıkmıştır.

Acısını Bursalı çekti, daha da çekecek, ah/vahlar bir fayda vermedi. Hatayı yapanlar, vicdanlarının sesini dinleyerek inşallah tövbekar olurlar, güçleri yeterse, yiğit iseler  istifa eder, köşelerine çekilirler. Takke düşmüş, kel görünmüştür, kıvırmaya gerek yok. O makamlar, koltuklar, menfaat çarkları kimseye tapulu değildir, adalet yerini bulmalıdır.Siyaseti bilmeyenler, na ehil olanlar, nefisleri ile hareket edenler, yeter buraya kadar diyerek, haddini bilmelidir.

Zerre kadar bir menfaat beklemeden doğruları söyleyen, yazan, düşünen  kanaat önderlerinin, büyüklerin yanına uğramayanlar, kendilerini dev aynasında görenler, kasalarına/keselerine güvenerek par harcayanların kazanmaları mümkün değildir, neticenin böyle olacağı belliydi, sağır sultanlar bile biliyordu.

Her zaman söylerim, yazarım: İnsanların hesabı yanında, Allahın da bir ve  asıl hesabı vardır. Görelim Mevla’m nasıl eyleyecek? Güzel eyleyeceği  inancındayım.

Yazımı yine anlayanlar için bir şiirimle bitireyim:

HANİ NERDE?
Hani nerde “Ben” diyenler,
Mazlum hakkını yiyenler,
Vermeden hep isteyenler,
Şeytani his besleyenler,
KABRİSTANA GİT DE, BİR SOR,
ACIR İSEN, DÜŞER BİN KOR.

Hani nerde atan, deden,
Ölümü bekleyen  beden,
Nerde kaldı êdip, êden,
Dünya istasyondan giden,
AL CEVABI, SOR KENDİNE,
SULAR AKMIYOR BENDİNE.

Hani nerde Hazar, Tuna,
Elleri kınalı suna,
Gönül dayanır mı buna,
Derya lazım kirler yuna.
KOSOVA’NIN OVASINDA,
HUZUR  DOLU YUVASINDA.

Hani nerde benim hocam,
Kimlere kaldı ki locam,
Ana bağırıyor kocam,
Düşmanı nasıl kovacam?
İLİM/İRFÂN ŞER ÇUKURDA,
ŞİMDİ RAĞBETLER UÇKURDA.

Hani nerde Aktolgalı,
Varna, Mohaçlar, Varnalı,
İsim yapmış Kadırgalı,
Savaşların helâl malı.
MAZİYİ BİLMEYEN NESİL,
KÂSE-İ FAĞFURDAN DEŞİL.

Hani nerde ağız tadı,
Sofra başında ahfâdı,
Yolunu bekler damadı,
Hatırada gizli yâdı.
ŞÜKÜR OLMAYAN SOFRADA,
BESMELE  YOK, HER TAFRADA.

Hani nerde Kemâliler,
Kemâlatta bin deliler,
Kerâmet ehli Velîler,
Osman, Bekir, hem Aliler,
HASRET KALDIK ÖZÜMÜZE,
ATEŞ GEREK KÖZÜMÜZE.

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank