Ayak ve Ayakçılık!
Ayak İnsan vücudunun en alt kısmında bulunan ve yürümeyi, dik durmayı sağlayan, 26 kemik, bağ ve kaslardan meydana gelen ve sahibi için sınırsız sorumluluğu olan çok önemli bir organ. Vücudun bütün ağırlığını taşıdığından Mekanik olarak en fazla zorlanan organdır.
Mekanik olarak en fazla zorlanan ayak menfaatperestler ve kendini akıllı zannedenler yüzünden doğru kullanılmadığı zaman ayak olmaktan çıkar ve ayakçık yani kırkayaklı olur. Buna halk arasında kıyakçılığın sonu ayakçılıktır denir!
Saygıdeğer okurlar, hepimizin bildiği ve kullandığı gibi canlıların hareket kabiliyetini sağlayabilmeleri için yaratıcımız her bünyeye göre bütün canlılara ikişer tane ya da kırkayak bahşetmiştir. Başta insanlar olmak üzere bütün canlılar ayaklarını adım ve koşar adım olarak kullanır.
Ayaklara yavaş ya da seri bir şekilde hareket kabiliyetini ve komutunu veren şüphesiz beyin organıdır. Buraya kadar anlatılanları senin ya da bir başkalarının söylemesine gerek yok. Hepimiz zaten biliyoruz diyebilirsiniz.
Peki, saygıdeğer okurlar doğru kullanılmayan ayaklar, ayağa düşen ayaklar ne iş, hangimiz bunu yeteri kadar biliyoruz, gelin ayakçılık nedir ne değildir? Birlikte bir göz atalım bakalım sonu neye ya da nereye varıyor! Ya da bugüne kadar nereye varmış!
Saygıdeğer okurlar, bütün organları olduğu gibi canlıları bir yerden bir yere taşıyan ayakları da hepimizin bildiği gibi akıl yani beyin idare eder. Aklını iyi kullananlar ayaklarını da iyi kullanarak varacakları yere ya da varmak istedikleri hedefe emin adımlarla ilerleyerek erinde ve sonunda varırlar.
Aklını ve beynini iyi kullanan kişiler gerek özel gerekse devlet işlerinde verimli olmalarının yanında en önemlisi toplumun beğenisini ve güvenini kazanırlar. Toplumun beğenisini ve güvenini kazanmış sayılı devlet adamlarımızdan bugün aramızda olmayan süper vali rahmetli Recep Yazıcıoğlu beyi minnet ve şükranla anarak örnek gösterebiliriz. Ayakçılardan örnek vermeye gerek yok. Halk ayakçıları gayet iyi biliyor ve tanıyor.Bu nedenle kötü örnek, örnek olmayacağı için örnek vermeye ve göstermeye gerek yok!
Birbiriyle bir bütün olan ve bütünlük içersinde hareket eden akıl ve ayak işini biraz daha ileriye götürerek” halka hizmet hakka hizmettir” sloganı olarak kullananlar olduğunu görürüz. Bu sloganın Allah rızası için hakkını veren akıl ve ayak sahibi olanlar toplumumuzda parmakla gösterilebilecek kadar azdır. Ama ayakçılar her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda her zaman olmuştur bugün de çok vardır.
Ancak bir şekilde geldikleri yeri ve işgal ettikleri makamı foyaları erken çıktığı ya da çıkacağı için ilelebet koruyamayıp geldikleri yere geri dönmüşlerdir. Dönmek zorundadırlar. Eyvah yanlış yaptım ya da yanlış yaptık dediklerinde iş işten çoktan geçmiş olacak. Bundan sonra yapabilecekleri tek şey geçmişte aynı hatayı yapan ayakçılar, kırkayaklar gibi ayağında Kundura ” ya da “ayağında gümüş hal hal” gibi türküleri çığırmak olacaktır.
Allah kimseye nokta kadar menfaati için virgül gibi eğilecek duruma sokarak ayakçı, kırkayak yapmasın! Çünkü akılsız başın cezasını dün olduğu gibi bugün ve halen ayak, ayakçılar ve kırkayaklar değil, yedi sülalesi çekmiştir ve çekmeye devam etmektedir diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Ayak ve Ayakçılık!
