content

20 Eki

Türk ve Dünya klasiklerinden: Tevfik Fikret

Varlık Yayınları.

Yaşar Nabi Nayır..

Bir zamanların, kültürümüzde ön sıralarda olan bir yayın kuruluşu, bir kültür adamı, ismi.

Kitaplıklarımızda yer alan onlarca Varlık yayını.

Klasiklerin ardı ardına yayınlandığı, yer aldığı kültür kuruluşu.

Küçük cep kitabı görünümlü yayınlar, elden ele dolaşır, el altı kitabı olarak evlerimizde yer alırdı.

Bu yayınlardan biri, Varlık yayını Yaşar Nabi Nayır imzasıyla, Milliyet Gazetesi imzasının da taşıyıcısı olan Tevfik Fikret, yaşamı, sanatı, şiirleri olarak 126 sayfalık minik boylu, zengin içerikli kitap, İskenderun’dan Türkmen ozanı Süleyman Özçelik tarafından değişik notların yazılışıyla bana gönderildi. Bu kitabın önemliliği nedeniyle, sayfalarında gezme gereği duydum:

Tevfik Fikret’in yaşamı sayfalarının başlangıcında şunlar yazıyor; 24 Aralık 1867’de (H.1284) İstanbul’da dünyaya gelen Tevfik Fikret, Pertevniyal Valide Sultan’ın kâhyası Hüseyin efendinin oğludur. Büyükbabası Ahmet Ağa, Çankırı’dan gelerek İstanbul’a yerleşmişti. Annesi Hatice Refia hanım, Sakız Adası Rumlarından Müslümanlığı kabul etmiş bir ailenin kızıdır. Çok tutucu bir Müslüman olan annesi, kardeşiyle birlikte 1879’da hacca gitmişti. Dönüşte yolda koleradan öldü ve küçük Tevfik’i 12 yaşında öksüz bıraktı.

Galatasaray Lisesinde öğretmen olarak çalışan Tevfik Fikret, Hüseyin Cahit’le birlikte çıkarmaya başladığı Tanin gazetesinden kısa süre sonra küserek ayrıldı. Galatasaray Lisesi Müdürlüğüne getirildi.

Çocukluğunda koyu bir dindar olan Fikret, dinin softa yobazlar elinde değiştirilerek tarih boyunca nice kötülüklere alet edildiğini görüp anladıktan sonra büyük bir inanç bunalımı geçirdi ve sonunda bilimden başka bir şeye inanmayan bir anlayışa erişti.

Sanatıyla ilgili görüşler var Tevfik Fikret’in. Buranın girişinde yazılanlardan:

Tevfik Fikret şiir yazmaya 13-14 yaşlarında, Galatasaray Lisesindeki öğrenciliği sırasında başladı. Hocası Feyzi ve sonradan hocası olarak Muallim Naci’nin etkisi altında divan şiiri taklidi çelimsiz manzumelerle başlamış, gene hocası olan Recaizade Ekrem’in etkisiyle yazdığı yeni tarz şiirlerinde de ta 1985’e kadar kişiliğini ortaya koyamamıştır.

1989’dan itibaren şiirleri Mirsat ve Malumat dergilerinde çıkmaya başladı. Yavaş yavaş dikkati çeken şiirlerinde Batı edebiyatının etkisi gitgide güçleniyordu. Ressam

yaradılışını meydana çıkaran bir renklilikle dolu doğa tasvirleri, daha sonraki şiirlerinde göstereceği gücün ilk işaretlerini taşıyordu.

“Kimseden Ümmid-i” başlıklı dörtlüğü:

Kimseden ümmid-i feyz etmem, dilemem perr-ü-bal,

Kendi cevvim, kendi eflakimde kendim tairim,

İnhina tavk-ı esaretten girandır boynuma;

Fikri hür, irfani hür, vicdani hür bir şairim.

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank