Avuz Bülent Bâkiler, Hayatının Sonunda…
Avukatlık, Şair,Yazar, Gazetecilik ve Yöneticilik yapan Yavuz Bülent Bâkiler; aslen Azerbaycan göçmeni bir ailenin çocuğu olup, 23 Nisan 1936, Sivas doğumludur.
İlk ve orta öğrenimini Sivas, Gaziantep ve Malatya'da tamamladı. 1960 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra kısa bir süre Yeni İstanbul gazetesinde çalıştı. TRT Ankara Radyosu Merkez Program Dairesi Başkanlığı'nda raportör olarak çalışırken çeşitli kültür programları hazırladı ve sundu.
1969-1975 yılları arasında Sivas'ta avukatlık yaptı. İl Başkanlığı görevinde bulunduğu Adalet Partisi'nden belediye başkanı ve milletvekili adayı gösterildi.
1975-1976 yılları arasında Başbakanlık Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı'nda hukuk müşavirliği yapan ve 1976-1979 yılları arasında Ankara Televizyonu'nda çalıştıktan sonra 1979-1980 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olarak görevlendirildi.
12 Eylül Darbesi'nin ardından müşavir kadrosuna atandı ve 1992'ye kadar bu bakanlıktaki hizmetini sürdürdü. İki yıl da Başbakanlık müşaviri olarak görev yaptıktan sonra 1994'te emekli oldu.
Uzun süre Tercüman ve Türkiye gazetelerinde köşe yazıları yazdı. 24 Mart 2013 tarihinde, Türkiye gazetesindeki görevinden ayrıldı.
81 yaşını dolduran Yavuz Ağabeyi hakkında; Oğuz Çetinoğlu ve Mehmet Şadi Polat tarafından ‘Yakın Plan Yayınları’ arasında çıkan, 680 sahifelik YAVUZ BÜLENT BÂKİLER KİTABI’nı gördüm.Henüz Vakıf Kütüphaneme gelmedi. Allah ömrünü uzun etsin. Ancak bu eserin Hakka yürüdükten sonra çıkarılması daha isabetli olurdu demek isterim.
Kitapta; Bâkilerin hayatı, eserleri, konferansları, röportajları, şiirleri ve çeşitli dostları tarafından hakkında yazılan makaleler yer alıyor.
Fâni olan bir insan için, boş kubbede bâki kalacak bundan daha güzel bir hediye olamaz.
Yavuz Bülent Bakileri yakinen tanırım.12 Eylül Darbesinin ardında, Müsteşarlıktan alınıp, geri hizmetlerde müşavirliğe atandığı günlerde, Mecit Yıldırım isimli dostumla kendisini ziyaret etmiş, uzun bir süre serüvenlerini dinlemiştik.
Bir Anadolu delikanlısı olarak eğilmemiş, inandıklarını çekinmeden ve burnunun doğrultusunda söylemiş, yazmış bir dost, ağabeydir.
Ancak son yıllarda nasıl olduysa, Samanyolu gibi bir örgütün yayınlarında zaman zaman konuşturulmuş, ZAMAN gazetesinde makeleler yazmış, “Akıl Tutulması” lafını gündeme getirme hatası hâla tartışılır. “Paralel Yapılanma” daki “Fetö Örgütü”nün bunca oyun, tuzak ve hiyaneti, Memleketi felâkete sürükleyen Siyon oyunlarına âlet edilmesi ve 12 Temmuz Darbe Girişiminin ipten dönmesi gerçeğinde, Yavuz Ağabeyi, bugün zihniyetin neresindedir, merak ederim.
Yaşlılığın ve kabir kapısında beklemenin verdiği hayat sürecinde, insanların ne hale geldiği bellidir, Mevlâm bu zaman dilimindeki büyük imtihanda berat etmemizi nasip ede inşaallah...
Yavuz Ağabeyin Aksak Timur hakkındaki yazı ve görüşlerine ait Yeni Marmara Gazetesi ile internette yazdığım bir makalem ile telefon görüşmelerimden sonra aramızda biraz soğukluk girdi gibi geliyor bana. Bu yazımın, çıkan kitapta yer almasını beklerdim, kitabı hazırlayanların belki haberi olmadığı için koymamışlardır.
Yavuz Bülent Bâkiler; her şeye rağmen, yaşının ve hastalıklarının verdiği zihin yaşlılığı veya problemlere rağmen, davamıza hizmet etmiş,yılmamış, korkmamış bir ağabeyimizdir. Mȋlllȋ/Mânevi değerlere perçinli, Türk Dünyasında; dürüst, çalışkan, âdil, imanlı insanların çoğalmasını isteyen,Eserleri ve mücadeleleri ile yaşayacağına, Mȋzân Terazisinde hesabının kolay olacağına inananlardanım.
Yazımı, yıllar önce bir gecemize gelecekti, gelmedi/gelemedi. O’na yazdığım, yayınlanan şiir kitaplarımda da yer verdiğim bir şiirimle bitireyim.
YAVUZ BÜLENT BAKİLER, BİR EFENDİ
Yavuz Bülent Bâkiler, bir Efendi,
Zalim hastalıklar fendini yendi,
Aynada göründü, kendinde kendi,
Azrâil bir gün getirir kemendi,
YAVUZ BÜLENT BÂKİLER BİR EFENDİ.
Hasta düştü, geceye gelemedi,
Söz verdiğin unuttu, bilemedi,
Dostları defterinden silemedi,
Koltuk kavgada bir şey dilemedi,
YAVUZ BÜLENT BAKİLER BİR EFENDİ.
Zaman ağırlaştı, Tarihler tamam,
Mihrâbını beklemez oldu imam,
İzzet-i İkbâl, kuru sevdâdır nam,
Biz şehâdet ederiz, imanı tam,
YAVUZ BÜLENT BAKİLER BİR EFENDİ.
Dünyada köhnemek hâzin, ölüm var,
Âmel olmazsa, kabrin kapısı dar,
Ulu Mevlâ’ya sığın, en büyük yâr,
Bülbüller ağlatır, güldeki hâr,
YAVUZ BÜLENT BAKİLER BİR EFENDİ
Nice dostlar geldi/geçti bu handan,
Merhâmet-i Şefkat, sevgide hândan,
Sevilenler ayrılır, Can-ı Candan,
Yaş kemâle erer, azalır kandan,
KEMÂLİ DOSTUDUR, BÜLENT EFENDİ.