Ateşle Arınmak!
Aşık Veysel: “Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı./Avlasam çöllerde saz ile seni/Bulunmaz dermanı yoktur ilacı/Vursam yaralasam söz ile seni..." der.. İşte sevgi ve bilgi böyle bir şey. Birbirini besleyen, birbirini çoğaltan gerçekler..
Değerli okur!
İnsanları evirip çeviren yani yöneten duygu: egodur. İnsanların bir büyük çoğunluğu kendilerini özgür zannederler. Oysa birçok kişi egolarının esiridirler. Sözgelimi, öfkelendikleri zaman, ölçüyü kaçırınca, onurlarını kurtarma adına, gururlarını öne çıkartıp kendilerini savunmaya kalkarlar.
Tahakküm etmeyi, bir eşyaya sahip olmak gibi tutumları, kıskanmayla, çok sevmeyle anlatırlar. İşte, "Kıskanırım seni yerdeki karıncadan, havadaki falandan" diye..
Böyle bir sevgi, dostluk ve onur nasıl olabilir ki?.
Bunlar kendine güvenememenin bir tür acizlik halleridir. Seven, sevdiğine değer verir. Ona güvenir. sadakat gösterir. Onu her anlamda anlamaya çalışarak, tahakküm etme, sahip olma zaafına düşmez.
Bu aslında başlı başına bir hastalıklı haldir, zavallılıktır. Şunu demek istiyorum: her şeyde ölçü. Denge. ve ahenk.. Sevgide de, kıskançlıkta da, özgürlükte de, güvende de, özlemekte de..
Her şeyde..
Bir yerde okumuştum. "Bir yerde hem ölçüsüzlük, hem de yangın varsa, önce ölçüsüzlüğü giderin, daha sonra yangını söndürürsünüz " denir.
Ne diyorduk? Ego ve Denge!.. İnsanın egosu ancak ve ancak olgunlukla denetim altına alınabilir. Ve bu olguda ancak aşkla gerçekleşebilir. Çünki aşkın bir diğer adı da ateştir. Isıtır ve de ışıtır.
Atalarımız ateşeateşe "od" demişlerdir. Od hayat demektir. İnsanlar, insanlık tarihi boyunca ateşin etrafında oturup var olmuşlardır. İnsan, havaya, suya, yemeye ve barınağa mecburdur.
İşte barınak yada oda.
Oda: ateş yakılan yerdir. Aynen otağ da böyledir. Aşkın ifadesi ateştir. Acının da bir diğer adıdır. "Yandım, piştim ve oldum" deriz.
İnsan her bir mikroptan ateşle arınır.
Günah da mikrop gibidir ateşte yakılır.
Ateş hastalıkların da habercisidir.
Uzatmayalım. Demek ki: ego, ancak aşkla yenilip yönlendirilebilir.