Ateş, Güneş ve Ada
Değerli okur ! Kendisiyle kitap fuarları imza günlerim münasebetiyle tanıştığım, yazıma başlık yaptığım, tümce adındaki kitabını bana imzalayan “İnsan bilmediği cenneti değil, bildiği cehennemi yaşamaya meyillidir.” diyen özellikle, “güzeli aramak en çok insanın kendisini güzelleştiriyor.” sloganını hart diskime kazıdığım, DESTEK YAYINLARI Genel Yayın Yönetmeni dostum Ertürk AKŞUN beyin, bu önemli dizelerini siz değerli EKSPRES okurlarıyla aynen paylaşıyorum.
Eğer içinizde gürül gürül gençlik ateşi yanıyorsa, bırakın yansın.
Ateş yanmak içindir.
Ateş ne kadar yakması gerekiyorsa o kadar yakar, ateş, duracağı, söneceği yeri bilir.
Asla bundan daha önce sönmez.
Ateş her şeyi dener ve sınar...
Ateşin özünü asla bilemezsin,
Onu ne kadar öğrenmeye kalkarsan kalk, öğrenemezsin.
Onu ancak tek bir şekilde öğrenebilirsin,
Yanarak…
En kötü şey tam yanmadan duman olmaktır. Yanamamaktır.
Duman içten içe yanmak demektir.
Duman ruhun zehridir.
Ateşini ne zaman söndüreceğini bilmelisin.
Ateşin yerini güneşin alması gerektiğini bilmek zorundasın…
Ateş yerini, tüm yaşamın kaynağı olan, herksin ateşi olan, Güneş’e bırakmak zorundadır.
Ateş kendini güneşte sınamalı,
Ateş kendini güneşe gömmeli,
Ateş güneşte sönmelidir.
Ateşin isini güneşle yıkamalısın, Güneşle tazelemelisin.
Güneş bilgi demektir.
Güneş pişmek demektir.
Aşkla pişmek, acıyla pişmek, dostlukla pişmek demektir.
Güneş olgunluk demektir. Güneş bilgiyle pişmek demektir.
Ateşinizi Güneş’e çevirin.
Ve asla ama asla “Ada” nızı unutmayın. Hayallerinizden vazgeçmeyin.
Ütopyalarınızın peşinden gidin.
Çünkü onlar sizin gerçek hazinelerinizdir.