Ata’nın“izin”de Miyiz? ”İz”inde miyiz?
Ölçü kaçtı.
İnternet çöplüğüne her türlü pislik karıştı.
Eleştiriler hakarete dönüştü.
Yetmedi; soy, sop, cibilliyete kadar alçakça karalamalar başladı.
Atatürk’e saldırılar kampanyaya dönüştü.
*
Bilen, bilmeyen…
Okuyan, okumayan…
Yaşı yeten, yetmeyen…
Birileri tarafından düğmelerine basılmış gibi Mustafa Kemal Atatürk’e karşı harekete geçti.
Gerçi son yıllarda başlamıştı ama artan dozu isyan noktasına getirdi.
Gün geçmiyor ki ucuz kahramanlar, kendini gösterip bir yerlere yama olmak isteyenler seviyeden yoksun tanımlamalar yapsın, laflar söylesin.
Atatürk’e karşı konuşsun, konuşturulsun.
İçindeki anlaşılmaz kini kussunlar.
*
Aslında yürürlükte bir yasamız var.
5186 sayılı “ Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki” kanun.
1951 yılında, çok açık ifadeli ve beş maddeli.
Bir; Atatürk’ün anısına hakaret eden, söven hapis cezasına çarptırılır.
İki; basın yayın yoluyla işlenirse ceza yarı oranında artrılır.
Üç; yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcıları res’en takibat yapar.
Son maddesi ise; Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.
*
Gereğini yapmak yargının işi.
Yasa, savcılara res’en hareketi yüklemiş.
Adalet Bakanı’na da sorumluluğu vermiş,
Gerisi devletin yürütme organlarının hassasiyeti, ciddiyeti ve vicdanındadır.
*
Merakım şudur ki; Atatürk’ün kurduğu, ilk genel başkanı olduğu parti ne yapıyor?
Ata’nın izinde, ışığında olduğunu savunan, söylemlerini isminin üzerinden sürdüren, milletin sevdası, tutkusunu mitinglerde, seçimde kullanan CHP’nin yöneticileri, hukukçuları tabloyu nasıl görüyor?
Ölçü bilmez ağızlara dava açıyor mu?
Kirli kalemlere cevap veriyor mu?
Her gün bir yenisi eklenen Atatürk karşıtı internet sitelerine erişimi engellemek için mahkemelere başvuruyor mu?
Atatürk’e karşı saldırıları durdurmak için komisyon/heyet kurmayı düşünüyor mu?
Yoksa cepheleşmeden siyasi nema mı bekleniyor?
*
Sahi ne yapıyor?
****************
GÜNÜN SÖZÜ: Eğer bir ülkede cücelerin gölgeleri uzamaya başlamışsa güneş batıyor demektir. (Çin atasözü)