Atalay Girgin’in Romanı Üzerine…
Yazar, Felsefe Bölümünü bitirip, gazetecilik yapmış, şimdi de öğretmenliğe devam ediyor.
Ütopya tarzında dizi romanları var:
Mehdi ve Mesih, “Kemeutopyalılar” roman dizisinin birinci kitabıdır. İkinci kitap ise, Lağımpaşalı.
Mehdi ve Mesih romanı, Bencekitap yayınlarından, Mayıs 2011’de, 1000 adet basılmış.
Ben zevkle, üzerinde düşünerek, kimi satırların altını çizerek okudum romanı.
Zamanlararası geçişin, binlerce yıl sonrasının ve günümüzün, insanların, farelerin, yöneticilerin, erklerin, hırsların, dayanışmanın, mücadelenin, özgürlüğün ekonomi-politiği, felsefesi, edebiyatı anlatılmış, yazılmış bu kitapta…
Müritlerine göre, her an işaret edilmeyi bekleyen peygamber kıvamında biriydi, Kemeutopya’nın bir yarısında Mesih, diğer yarısında Mehdi’ydi.(sayfa;9)
Roman kahramanlarından Tutu’nun Nihan’a anlattıkları(sayfa 34)hayli ilginç;
“…Unutma, mantıklı olan her şey doğru değildir. Ama her doğru bilgi mantıksal bir tutarlılıkla ifade edilmek zorundadır. Aksi halde inandırıcı olmaz. Ancak, inandırıcı olan her bilgi de doğru değildir… Hiçbir kitapta gerçekler olmaz. Kitaplarda yalnızca doğru ya da yanlış bilgiler, düşünceler olur.
Şu sözler de ne kadar günümüzü anlatıyor:
“…Her şeyin bir sonu var. Ama Kemeutopyalıların hırsının sonu yok… Koltuk için, koltuğa çıkmak ya da orada kalabilmek için yapmayacakları da…”(sayfa 59)
“…Hayat işte… Yollarımızın nerede, ne zaman, kiminle, kimlerle ayrılıp kimlerle kesişivereceği hiç belli değil evlat…”
Yazarın ütopik olarak ve adına “Ambarya” dediği dünyanın sakinleri farelerdir.
Hastalıklı bir karakter olarak “Efendi” bu hayali dünyanın kralıdır.
Her dediğini yapan “müritleri” vardır.
Binlerce yıl sonrasına hayali bir bakış gibi anlatılsa da, ne kadar bize yakın değil mi?
Okurken hep günümüz gerçekleri gelmekte gözünüzün önüne.
Belki de budur yazarın başarısı..Toplumsal yaşamın tüm boyutlarını göstermesi, kuvvetlice sezdirmesi..derinden düşündürmesi..
Niye okumakta geciktim diye içimden kendime bir yazıklanma duygusu da geçti.
Bitirdiğimde kitabın sonundaki bilgi ise yüreğime su serpti.
“Dizinin ikinci kitabı: Lağımpaşalı”
Şimdi elimde, okuyorum zevkle, bitirince de yazacağım hemen duygu ve düşüncelerimi..
Dönelim tekrar Mehdi ve Mesih romanına ve olayların geçtiği Kemeutopya ülkesine.
Yazarın bu “diyar” ile ilgili açıklaması da şöyle;
“Kemeutopya bir gezegen... Haliyle Kemeutopyalılar da bu gezegenin sakinleri...
"Kemeutopya nedir? Kemeutopya'nın anlamı nedir?" dediğinizi duyar gibiyim. İki anlamlı ve bileşik bir kavram Kemeutopya... Birinci anlamı 'keme' ve 'utopya' kavramlarının birleşmesinden oluşuyor. İkincisi ise 'kem' ve 'eutopya' kavramlarının birleşmesinden...
Ötesini düşünüp bulmak size kalıyor artık... Kolay gelsin!” (http://kemeutopya.blogspot.com/p/atalay-girgin-kimdir.html)9.6.2013.
Ütopya dendiğinde ilk aklımıza gelenler; Platon, Campanella, Thomas More, Adam Şenel, Orwell, Bacon
Atalay Girgin’in kitabı da yapı, sağlamlık, güzellik, özellik bakımlarından hemen büyük ütopyacıları akla getirmekte ve insana tarihsel bir tur attırmakta..
Eline,diline, düşlerine ve düşüncelerine sağlık dostum..
Herkesin bir düşüncesi ve de düşleri olmalı mutlaka..
Her gelişme ve ileriye yönelip erişme düşlerin gücüyle olmakta.
Bunu tarihin ve toplumun dinamiklerinden biliyoruz.
Yeni romanlarını ve felsefe-edebiyat-sanat çalışmalarını da gönülden diliyoruz..