Aşk-ı Memnu ve Cemile… RTÜK ve MEB…
Dün Nevval Sevindi hanımefendinin yazısını okuyunca takıldı aklıma...
Anlatacağım, neyin, hangi haseble aklıma takıldığını, söyleyeceğim elbet ama...Ondan evvel bir hatırlayalım Nevval Sevindi'nin dünkü yazısından bir parça...
"RTÜK en fazla şikayet alan ve reyting rekoru kıran Aşk-ı Memnu dizisine yine ceza vermiş. Bu kez ceza “ihanet” meselesinin kendisine kesilmiş! Romanın adı bu zaten, demek ki RTÜK tarafından kitap yasaklanmalı.Yani H.Ziya Uşaklıgil de bir ceza yemeli bu hesaba göre! Uşaklıgil yasak bir aşkı neden anlattı acaba? 1945’te kaybettiğimiz yazar bugün olsa ceza yer miydi? RTÜK kurmayları büyük edebiyatçımızdan daha fazla toplumu düşünüyorlar demek ki!!!! "
Burada Uşaklıgil'i, edebiyatını, tekniğini, tarzını konuşacak değilim... Pek bir fikrim de yok hakkında açıkçası... O nedenle ' büyük edebiyatçı ' mıdır değil midir bilemem. Bildiğim şu ki Nevval hanımın da dediği gibi ' en fazla şikayet alan ve reyting rekoru kıran ' bir Aşk-ı Memnu var ekranda. Yaman çelişkinin böylesi olur mu? Şöyle diyebilirsiniz, 1000 tane denek tüm coğrafyamızı yansıtır mı? Yansıtır...
AGB'nin reyting ölçümünün doğruluğuna inanılmaz derece inanıyorum ve her fırsatta da dile getiriyorum. Çarşamba günü Yaprak Dökümü birinci ya her hafta, gidin 50 eve çeşitlilik dahilinde, 25'i Yaprak Dökümü izlemiyorsa adam değilim ! Entellektüelinden, cahiline, sosyetesinden gurebasına... Pazartesi Ezel, başka bir gün Yetenek Sizsiniz için de geçerli söylediklerim... Neyse...
Romanda, edebiyatın ve genelin romanlarında bu tür konular işlenir mi? Tabii ki, roman hayattır, doğal olarak, hayat da bir romandır ya, hepimizinki, o zaman? Yaşanmamış hiçbir olay yoktur, tartışılabilir elbet, felsefi boyuta kaydırabiliriz olayı ama yapmayalım... Yaşanmamış hiçbir olay olmadığına göre, imkanlar nezdinde, demek ki aslında kurgu dediğimiz, yazarının-senaristinin kurgusu dediğimiz olayları bilen biri tarafından yazdırılıyor. Bu şekilde Yüce Allah'a da bağlanabilir konu, ve kapatılabilir. Antitezler de geliştirilebilir. Ki ben de burada muallakta kalmış bir halet-i ruhiye dahilindeyim. Kendi içimde tezler ve antitezler dolaşıyor, buraya da böyle bir virgül koyalım şimdilik.
" Hükümetin RTÜK’ü olduğuna göre bu kurumda çalışanlar “ihanet” konusunda fenomen olmuş “sanatçı” takımının her gün televizyonlarda fink atmasını engellemelerini isteseler daha mantıklı olmaz mıydı? Hükümetin bir çok gecesine, gündüzüne, etkinliğine de bu isimler katılıp duruyorlar. “İhanet” normaldir diyenler de var, yapanlar da. Seve seve dinledikleri,gördükleri bu “sanatçı”lar rol model değil de diziler mi sadece rol model halkımıza acaba? "
Çelişki nerede biliyor musunuz? Reyting rekoru kıran Aşk-ı Memnu'nun gecesine RTÜK'ün ihbar hattının susmamasında... İkiyüzlülük dediğimiz bu olsa gerek. Çelişki nerede biliyor musunuz? Kurtlar Vadisi'nin reklamında ve dizi devam ederken can havliyle Aşk-ı Memnu'ya geçiş yapılmasında ve ertesi gün arkadaş sohbetlerinde ' hanım izliyor, ben de bakıyorum ' basit muhabbetlerinin dönmesinde.
Çelişkilerin hası ise başta aklıma takılandı, tanıklık ettim, biliyorum...:
Lise edebiyat öğretmeni öğrencilerine Cengiz Aytmatov'un Cemile romanını okutup, o kitaptan yazılıda soru sordu, o kitaba özel yazılı yaptı.
Kitabın konusu neydi peki ?
Yasak aşk...
RTÜK de hükümetin, MEB de... güleriz ağlanacak halimize...