Aşk Desenlerde Gizlidir
Her ne kadar erkek merkezli bir toplum olduğumuz düşünülse de aslında bu çok da geçerli bir kanı değildir. Zira beğeniler söz konusu olduğunda kadınların görüşü ön planda gelir. Onların zevkleri, erkeklere nazaran daha çok önemsenir; bu konuda son sözü de onlar söyler. Bence bu yadırganacak bir durum da değildir. Keza evler daha çok kadınların, zamanlarını geçirdiği mekânlardır. Evin dekorasyonunda tercih söz konusu olduğunda bu hakkı onlara çok görmeyin. Onların kadınlık ruhuna, zevkine güvenin, pişman olmazsınız.
Siz hiç evinin eşyasını, mobilyasını eşine danışmadan, onun kanaatlerini sormadan, kendi başına alan bir erkek gördünüz mü? Doğrusu ben böyle bir erkek ne gördüm, ne de duydum. Ülkemizde yaygın olarak yuvayı kurma aşamasındaki erkeklerimiz eşlerinin zevk ve görüşlerini göz önüne alarak hayatlarının bir parçası olacak mobilyaları seçerler.
Kadınlarımız varlık sebebimizdir. Onlar hayatın gülen yüzüdür. Kadınlarımız hayatın ağır yükünü omuzlayarak erkeklere yardımcı olan eli öpülesi mübarek varlıklardır. Onlar olmasaydı, erkekler hayat denen bu ağır yükü taşıyamazlardı. Kadınla erkek birbirini tamamlayan iki parçadır. Birinin yokluğu hayatı eksik kılar. Kadın, hayatın her sahasında varlığını hissettirmektedir. Onlar erkeklerin gözbebeğidir; başlarımızın tacıdır.
Nazım Hikmet bakın nasıl anlatır gözbebeğimiz olan kadınları: “Kimi der ki kadın / Uzun kış gecelerinde / Yatmak içindir… /Kimi der ki kadın yeşil bir/Harman yerinde dokuz zilli/Köçek gibi oynatmak içindir./ Kimi der ki ayalimdir./Boynumda taşıdığım vebalimdir./ Kimi der ki hamur yoğuran / Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal/O benim kollarım bacaklarım. /Yavrum, anam, karım, kız kardeşim / Hayat arkadaşımdır.”
Mobilya deyince aklımıza biraz da kadın ve aşk gelir. Mobilya deyip de geçmeyin. Mobilyalar hayatımızın bir parçasıdır. En mahrem zamanlarımıza sadece mobilyalarımız şahit olur. Onların da kendine mahsus dilleri vardır. Evler mobilyalarla soluk alır. Mobilyaların seçiminde kişilerin karakterleri de devreye girer. Bir kişinin ruh dünyasındaki gizleri çözmek istiyorsanız onun evindeki mobilyaları incelemeniz en akıllı yoldur. Zira mobilyaların seçimi, seçimi yapan kişinin ruh dünyasına ayna tutar. Onun ruhunun derinliklerindeki gizleri bu aynadan kolayca seyredebiliriz. Mobilyalar zevk anlayışının hayatımıza somut yansımasıdır.
Mobilya aşk demektir; aşklarımıza katkı demektir. Onlar aşklarımızı besleyen zengin kaynaklardır. Keza mobilyalar bizim eksik yanlarımıza da tamamlayan aksesuarlardır. Onlar çok kere aşkımızı alevlendirirler. Onlar içimizdeki barut misali aşklara kibrit olurlar.
Evler gülistan olarak düşünüldüğünde, o güzide huzur bahçelerinin çiçekleri olarak da mobilyaları görürüz. Zira aşk desenlerde gizlidir. Tebessümlerimiz bir gardırobun aynasında asılı kalır çoğu zaman… En özel zamanlarımız, günümüzün yarısı yatak odalarımızda geçer. Buradaki mobilyalar aşkımıza şahitlik eder, bizi aşk zinciriyle sevdiğimize sıkıca bağlarlar.
Hüzünlü gecelerde etrafımızdaki mobilyalar hüznümüzü paylaşarak azaltır sanki… Öte yandan mutluluklarımıza da iştirak eder hayatımızın öznesi olan rengarenk mobilyalar…. Onlar gözbebeklerimizde en parlak görüntülerini seyre dalarlar. Masmavi düşlerimize girer evimizdeki eşyalar… Onların dekorunda yeni dünyalara ve uzak deryalara yol alırız.
Aşkımızın karanlığa düştüğü demlerde mobilyaların ruhumuza kattığı sevgi ışığıyla önümüzü görürüz. Aşkımızla mobilyalarımız sarmaş dolaş olup yüreğimizdeki yetim duyguları beslerler. Vicdanların sağırlaştığı demlerde eşyalar kulak kesilir hissiyatımıza...
Mobilyaların süslediği ve zenginleştirdiği ortamlarda büyütürüz sevdalarımızı. Onlar sığlaşan ruhlarımızı emzirirler. Mobilyaların aşk çeşmesinde doldururuz gönül kabımızı… Onların güzelleştirdiği evlerimiz aşk kıblegâhı olur adeta… Sevgiler büyür, çağlayana döner.
Mobilyalar aşklara uzanan köprülerin güçlü ayaklarıdır. Bozulan, yok olan sevgiler onların gölgesinde onarılabilir ancak… Gönül ufkumuzun ışığıdır evlerimizin demirbaşları olan mobilyalar… Bugüne kadar mobilyaların aşklara yansıması hep pozitif olmuştur.