Asırlık Mücadele
Önceki gün gelen bir davetle, Türkiye’ye kooperatifçiliği öğreten Tariş’ten hayli zamandır söz etmediğimizi fark ettim. Telefondaki ses, Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin basın danışmanı, sevgili arkadaşım Zehra Uğur’du ve TARİŞ’in 100. yıldönümünü bir sergiyle kutlayacaklarını haber veriyordu.
“Elbette gelirim” dedim. Kooperatifçilik efsanesinin asırlık serüvenini kaçırmam.
***
Sergi 1980 darbesinde kaybolan arşive rağmen Dr. Sabire Soytok’un etkileyici perspektifiyle hazırlanmış. Müthiş fotoğraflarda 1900’lerden bu yana halkın toprakla serüvenini görüyorsunuz. Cumhuriyet öncesi yoksulluk sızıyor her kareden. Ülke üretiminin yüzde 78’ini beş ana kalem tarım ürünü oluşturuyor. İncir, pamuk, üzüm, zeytin, sünger. Ancak ürün teslim ederken borçlandığı tefecilerin eline düşen çiftçi, İzmir Yemiş Çarşısı’nda kurulan tekeli kırmak için örgütlenmeye başlıyor. Ya o, üç Egeli üreticinin Nazmi Topçuoğlu, Kazım Nuri Çörüş, Ahmet Sarı’nın birarada olduğu fotoğraf. Çok etkileyici. Nasıl janti bir duruşları var. Sömürüden kurtulmanın tek yolu olduğunu düşünüyorlar; bir çatı altında toplanmak.
Ve 1913’te Tariş’in miladı olan Milli Aydın Bankası (Tarişbank) kuruluyor.
***
Tariş’in yapısı; zeytin ve zeytinyağı, pamuk, incir ve üzüm birliği olarak olarak 1935’te netleşiyor. Tarihi Havagazı’ndaki bu serginin süresi kısa ama gezici olarak üretici bölgelerine gidecekler. Ya 100 yılda geldiğimiz nokta? Yaşanan serüven malum. Birliklerin çiftlik haline getirilesi, milyarlık zararlar ve en son IMF reçetesine girerek özerkleşme altında küçültme operasyonu. Zeytin ve Zeytinyağı Birlik Başkanı, kooperatifçiliğin 50 yıllık tanığı Cahit Çetin’e göre IMF reçetesi Tariş’e büyük zarar verdi. Çetin “Her şeyden önce Tarişbank’ı yitirdik, köksüz kaldık. Üreticinin gücünü daraltmak adına sübvansiyonlar kaldırıldı. IMF bize en az 15 yıl kaybettirdi. Kooperatifçilik yeni yeni toparlanıyor.” diyor.
***
Doğru vahşi kapitalin en büyük korkularından biri örgütlü tarım gücüdür. Fakat Tariş birliklerini, milyarlarca lira zararla kapanma noktasına da IMF getirmedi. Ancak yaşananlardan Tariş, yine de iyi ders çıkartmış görünüyor. Birlikler üretici için piyasa dengesi oluştururken, rekabetçi bir anlayışı yakaladılar.Pankobirlik, Tire-Süt ve arkasında tam bir asırlık mücadeleyi taşıyan Tariş birlikleri bu ülkenin tarımsal zaferleridir.
Yazıyı kaleme alırken Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da güzel bir icraata, Bademler Köyü Kooperatifiyle çiçek alım sözleşmesine imza atıyordu ki kooperatifçilik adına çok önemli. Kim ne derse desin, büyük tarım işletmeleri kartelleştikçe değil, binlerce üreticinin emeğini değerlendiren kooperatifçilik sağlıklı geliştiği sürece Türk tarımı yeniden toparlanabilir.
Sömürüye karşı en büyük üretici örgütlenmesi olan Tariş’in ardındaki 100 yıllık mücadeleyi hatırlatanlara teşekkürlerimle...