Asıl Sebep Ne?
Türkiye’nin dördüncü büyük şehri, Osmanlının Dibacesi, medeniyetimizin gözesi BURSA’mızın Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya’nın acı feryadı hâla kulaklarımızda. Huzur toplantısında park, bahçeler ve ormanlık alanlarda fuhşun engellenmesini isteyen muhtarlara, "Ben de gezmeye çıkınca, bu tür görüntülere tanık oluyorum. Her ağacın altında bir çift var, her çalının dibi yatak odası gibi. Her şey meydanda. Bunlar benim kanıma dokunuyor, ama iki taraf gönüllü olunca yapacak bir şey yok. Yasalar buna izin vermiyor. Biz kolluk görevlisi olarak onları uyarıyoruz.Bizzat parklarda gördüğümüz fuhuş yapan gençlere maalesef hiç ama hiçbir şey yapmaya, müdahale etmeye yetkimiz yok”.
Kabuk değiştiren, korkunç değişimlere sahne olan, tabiri caizse çivisi kopan bir ahlak anlayışının “MEDENİYET/ÇAĞDAŞLIK/ATATÜRKÇÜLÜK” adına hakim olduğu günümüz Türkiye’sinde her yerde manzara aynı, şikâyetler, acılar, hastalıklar, feryatlar aynı, değişen bir şey yok.
Muhteşem tarihi, tarihi ecdat eserleri, vakıf malları, dört mevsimi yaşayan tabiat güzellikleri, kültür mirası, altı cihangir padişahın türbeleri, yetmiş bin Velînin metfun bulunduğu mübarek toprakları, İznik’te bulunan beş sahabe, her geçen gün biraz daha kalkınan ekonomik durumu ile BURSA böyle olursa, diğer illeri ve ekonomik sıkıntı çeken yerleri düşünün…
Fuhuş ve ahlaksızlığın dibe vurduğu bir zaman kaosunda asıl sebep veya sebepler ne? Hiç düşündünüz mü, vicdan muhasebesi yaptınız mı?
Bazılarının tabiri ile ‘seyyar genelev’ gibi ilaveler basan, inat edercesine bu yayınlarda direnen gazetelerin sayısı Bursa’da az değil. Hatta bir tanesi bölge gazetesi olarak on binlerin üzerinde tiraj sahibi…Bu ve bunun gibi gazete ve diğer yayın organlarını alan Müslümanlar ve Bursa’da ikamet edenler değil mi? Anadolu’dan Bursa’ya göç etmiş, benim Anadolu’mun evlatları değil mi?
Başta Vali olmak üzere, sivil toplum teşkilatları, eli kalem tutan soylu yazar, çizer, şair, kelam sahipleri, emniyet müdürümüz ve diğer yetkililer ahlaksızlığı körükleyen, beyinleri yıkayan, fuhşa sürükleyen, başıboş gezen, benliğini, tarihini, mazisini, ecdadını bilmeyen, tanımayan gençliğe ayna görevi yapan bu yayınları görmezler mi? İktidar partisinin teşkilatları, başta il başkanı olmak üzere bu konuda neler yaptılar, yapmak isterler. Trilyonları harcayan belediyelerimiz, Kent Konseyleri bu konuda ne kadar duyarlı ve kararlı?
Park/bahçelerde, ormanlık sahalarda aleni zina yapan çiftler nerede ise sokaklara, otobüslere girmek üzere Avrupa ülkelerinde olduğu gibi…Otobüslerde sevişmeler başladı zaten.. Müdahale ettiğiniz zaman, veya görevli tarafından ikaz edildiğinde, suçlu oluyor, karakollara düşüyorsunuz.
Sapla/Samanın birbirine karıştığı, değerlilerin bir tarafta yalnız, değersizlerin tertemiz elde gezdiği, buğday pazarında saman satılan bir zaman diliminde, Kıyamet Asrında, kapitalin kurbanı/esiri olan Müslümanların kendilerini kurtaracaklarını sanmam.
Tarihe baktığımız zaman helak olan kavimlerin başına gelenlerin, bizim de başımıza gelmesi mukadderdir. Elbet bir gün Sur üflenecek, Kıyamet kopacak, hesap terazisi önümüze konulacaktır.
Ye’is ve karamsarlık Müslüman’ın Amentüsünde yer almaz amma, öndeki çukurları da görmek zorundayız. Dünya zaten bir çukur değil midir? Çukura düşmeden yaşamak kolay da değildir.
BİRBİRİNE KARIŞTI! İsimli şiirimle, yine bir gül dikeni olmak istiyorum.
AĞLASIN GÖNÜL, AĞLA, AĞLAMANIN VAKTİDİR,
ÇAĞLASIN GÖNÜL, ÇAĞLA, ÇAĞLAMANIN VAKTİDİR,
DAĞLASIN GÖNÜL, DAĞLA, DAĞLAMANIN VAKTİDİR,
YAĞLASIN GÖNÜL, YAĞLA, YAĞLAMANIN VAKTİDİR,
DOĞRULARLA EĞRİLER, BİRBİRİNE KARIŞTI!
AKAR O GÖZYAŞLARI, SEL OLUVERİR TAŞAR,
YAKAR O YAR KAŞLARI, SEVGİLİLER DE ŞAŞAR,
BATAR O SÖZ BAŞLARI, YILLAR GEÇSE DE YAŞAR
ATAR O OK TAŞLARI, SEVDÂ MENZİLDE COŞAR,
GELİNLE DAMAT SARHOŞ, MEYHÂNEDE BARIŞTI!
DERT ON DEĞİL, BİNDİR, AL KALEMİ YAZ DEDİ,
DEVRÂN BAŞ DEĞİL, SONDUR, ZURNA DEĞİL, SAZ DEDİ,
SÖZ GEDİĞİNE KONDU, AŞK-I DERYA HÂZ DEDİ,
KESERİ NEFSE YONDU, RAKİBİNE KAZ DEDİ,
YİĞİTLER BİR KENARDA, ATLA MERKEP YARIŞTI!
ŞAİRLE, ŞİİR NERDE, HECE DÜŞTÜ PAZARA,
ŞİFÂ OLMAZ OL DERDE, MERTLER GELDİ NAZARA,
AKIL KALMADI SERDE, UMUDUMUZ HAZARA,
İTİBAR YOK Kİ MERDE, VAR OLURSA KAZÂRA,
KEMÂLİLER YAŞLANDI, KABİR KAPI VARIŞTI!