Asıl Kıyamet Ne Zaman Kopacak?
Bugün 29 Ekim 2015, Cumhuriyetin kuruluşunun 92. yılı. Yitirmekte olduğumuz Cumhuriyeti kutladık. Yitirmekte olduğumuz dedim, çünkü emperyalizm tıpkı Kuruluştan önceki günlerde olduğu gibi gene saldırıyor.
Bu kez emperyalizmin destekçileri sadece yobazlar değil, kendini Atatürkçü ve özgürlükçü diye, bu millete yutturanlar da var.
Bu konuya döneceğim. Ancak, öncelikle hızlı gelişmekte olan bir olguya dikkatinizi çekmek isterim.
Amerika, Orta Doğuya müdahale planlarını yaparken, planın stratejisinin, Büyük Kürdistanı kurmak olduğunu, defalarca belirtti.
Irak ve Suriye müdahaleleri de göstermiştir ki, Batı tekellerinin asıl amacı Türkiye’yi parçalamaktır.
Uluslararası tekeller, her ne kadar ulus devleti, farklı araçlarla denetlese ve yönetse de, kendi çıkarları açısında ulus devletlere tahammül edemiyor.
Gene de, denetleyebildiği kadar denetlemeye çalışıyor. BOP Eşbankanları yerleştiriyor. Suriye iç savaşını çıkarıyor vs.
Amerika hiçbir şekilde yaptıkları planlardan vaz geçmiyorlar. Çünkü ABD’nin koruyup kolladığı tekeller, çıkarlarını büyütmekten vaz geçmiyorlar.
Tekeller, AKP iktidarını oluştururken ve AKP’yi iktidara getirirken, Kürdistan kurmak için aldıkları vaatler gereğince, BOP eş başkanını desteklediler.
Ancak, Türkiye’nin iç dinamikleri ulus devletin parçalanmasından yana gelişmedi. Amerika gelişmeyi hızlandırmak için, PKK ve diğer terör örgütlerini Türkiye’nin üzerine salmaya başladı.
Bu durum bırakın AKP’nin iktidarını, hayatını hedef almaya başladı. Ve PKK terörüne karşı, ordunun da zorlamasıyla, 24 Haziran’da savaş başladı.
Türkiye’nin, PKK ile savaşının Amerikan planlarını bozacağı kesindi.
Amerika yeni kazanımlar elde etmek için, Türkiye içindeki ve Türkiye dışındaki unsurlarını harekete geçirdi.
Türkiye’yi bölmeye çalışan iki temel örgüt var. Biri Gladyo, diğeri PKK’nın silahlı ve silahsız unsurları.
Zaten Amerika ile AKP’nin arasının açılmasının nedenlerinden birisi de; Amerika’nın AKP’ye karşı Gladyo vasıtasıyla, 17/25 darbe girişimiydi.
Fethullah’ı CIA’nın ortağı olduğunu dünya âlem biliyor.
PKK’nın da, Türkiye’yi bölmeye çalışan bir örgüt olduğunu dünya âlem biliyor. ABD doğrudan silah veriyor.
Şimdi sahte Atatürkçülerin bir kısmı, özgürlük adına bu iki örgütü savunuyorlar.
Emin Çölaşan “Şimdi Cemaati savunma zamanı” başlıklı bir yazı yazıyor.
Emin Çölaşan önemli değil. Asıl ben size gelişmekte olan yeni Amerikancılığı ifade edeyim.
Cumhuriyetin kurucusu partinin nasıl oluyor da, HDP’lileşiyor ve Amerikan planı nasıl da işliyor, ona dikkatinizi çekmek isterim.
Aidiyetini yitirmiş, palyaçolarmış, köklerinden koparılmış bir güruh, CHP’den ayrılarak HDP’lileşiyor.
Bir sonraki seçimlerde, HDP CHP’nin yerine oturursa hiç şaşmayın. Çünkü bu süreç uluslararası tekeller tarafından doğrudan destekleniyor.
CHP bunu durdurmak için hiçbir şey yapmıyor. Hatta onlarla birlikte BARIŞ eylemleri yapıyorlar. Vatanı olmayanların nasıl Barışı olacaksa!
Bence Amerika çok iyi bir manivela bulmuş durumda… CHP’yi küçültüp, HDP’yi büyütmek.
Bundan böyle, Amerika’nın Türkiye içindeki örgütlerinin koruyucusu CHP olacaktır.
Bakınız, nasılda, tekkelere, zaviyelere ve devlete sızmış Cemaati ve HDP kisvesindeki PKK’yı koruyor. Süreç böyle işlemeye devam ederse, bölünmenin asıl aktörünün HDP olacağını düşünmek hiçte yanlış olmaz.
Türkiye’yi bölmeye çalışan iki örgüt ile CHP sanki aynı örgüt…
Lafı uzatmayalım. Kılıçdaroğlu artık gizliden yaptığı Kürtçülüğü, şimdi açıktan yapıyor. PKK’yı savunurken “Onlar silah bırakmazlar, çünkü IŞİD ile savaşıyorlar” diyebiliyor. Çok örnek var da, yazıyı uzatmak istemiyorum.
“Gelelim asıl kıyamet nasıl kopacak”
Suriye’deki gelişmeler, Rusya’nın Suriye’ye müdahalesi, Güney Çin Denizi’ndeki Amerikan devriye gemilerinin Çin’i tehdit etmesi, petrol fiyatlarının Suudiler tarafından düşürülürken, Rusya’ya oluşturduğu tehdit, gibi nedenlerden gerilim çok yükseliyor.
Emperyalizmin fıtratında savaş olduğunu bilirsek, gelişen gerginlikte Türkiye’nin tarafsız kalması, ya da Amerika’dan yana tavır koymaması durumunda, içerdeki Emin Çölaşanlar çoğalacaktır. Ve Amerikancılar Cemaati savunuyor gibi yapıp, Amerika’yı savunacaklardır.
Savaş eşiğine gelinmişse, içerdeki hainler özgürlük kisvesi altında Amerikan çıkarlarını savunuyorsa, Türk devletinin bunlara karşı tavrı ne olacak?
Güvenlikten yana mı olacağız, özgürlükten yana mı olacağız?
Amerikancılar, savaşlarını şimdilik özgürlükler kisvesi altında yürütüyorlar. İşler sertleşince, herkes hak ettiği yere gidecektir.
bulentesinoglu@gmail.com