Arapsaçına Döndük
Tam dershaneler kapan
Hayatımda en güç ödemelerden birini önceki gün yaptım. Olmuyor elim gitmiyor, bir türlü iki aylık borcumu ödeyemiyorum. Parayı ayırdım ama içimden gelmiyor. Oğlanın dershane ücreti battıkça batıyor bana. Biliyorum ki son iki ay doğru düzgün ders işlenmedi.
En disiplinli öğrencimizden dedikleri model, her fırsatta dersleri ekti. Kızamadım çocuğa. Kapanacağını bilen dershane sermiş, düzen bitmiş çocuklarda haliyle yelkenler fora.
Ödemeye gittiğimde kızgınlığımı anlatmaya çalışırken, sekreter bir yandan kalan dosyaları kolilere taşıyordu. Bildiğin kapanıyorlar.
Boşa giden yalnızca para olsa boşverirsin.
Ancak üniversite sınavına hazırlanacak gençlerin zamanları da afiyetle yendi, disiplinli çalışma anlayışları da.
Peki ne oldu şimdi, Anayasa Mahkemesi dershanelerin kapatılmasını sağlayan yasayı iptal etti.
Hop telefon.
“Biz dershane olarak devam ediyoruz, çocuğunuzu yarı burslu göndermek istermisiniz”
Güler misin, ağlar mısın Türkiye.
***
Başından itibaren söylüyorum.
Dershanelerin kapatılması yanlış değil, ancak ben yaptım olduyla, altyapısı ve sistematiği kurulmadan kapatmaya çalışmak fevkalade hatalı oldu.
Eğitim sistemi zaten kara deliklerle dolu. Her yıl 2 milyon öğrenciyi sınav yarışına sokarken sadece 100 bin kişi için ele avuca gelir uluslararası denklikte üniversite kapısı açılabiliyor. Diğerleri üniversiteli işsizler ordusuna katılma yolculuğuna başlıyor
Tüm bu eksiklerin üzerine dershaneler kapatılarak tuz biber ekme safhasına başarıyla! geçildi.
Bir bayram sabahı eğitim sistemimizdeki fevkalade hatalara girecek değilim. Lakin yaşanan karmaşanın nesiller boyu sürecek maliyeti diz boyunu aştı.
***
Temel liselere dönüşen dershaneler haklı olarak geri adım atmak niyetinde değil. Ama bu kez öğretmenlerin kamuya geçme olanağı arap saçına dönmüş durumda.
Durum zaten trajikomikti önüne gelen bir villa tutup ya da işhanının iki katına sığınarak lise olmuş, tam birçok eksiklerle yola çıkılmıştı ki, her şey durdu.
İzmir’de 15 dershane temel lise olmak için gerekli izni alırken, yaklaşık 70-80 dershanenin daha son tarih olan Eylül ayına kadar başvurmaya hazırlanıyordu. Şimdi elleri kulaklarında yeni bir karar bekliyorlar.
***
Bu arada etüd ya da kurs merkezlerinin sayısı patladı. Durumdan vazife fiyatları hayli uçurdular. TEOG, üniversite çocuğun hayatı derken, velinin boynu iki büklüm.
Yıllar geçti, Türkiye gelişti büyüdü belki üniversite sayısı açısından hayli yol aldık ama orta öğretimde fena çuvallıyoruz.
5 yaşında itibaren çocuğu özel okula göndermeye dayalı ticarileşen sistemden yakınıyorduk sağolsun gecikmiyor her gün bir başka sorun ekliyorlar.
Velhasıl durum zor.
Maalesef kaş yapayım derken göz çıkarmakta üstümüze yok.
BAYRAM TADINDA
Bir tanıdıkla konuşuyorum, “Gördün mü bak, toplu ibadetlerle İzmir’I nasıl muhafazakarlaştırıyorlar” diye yakındı. Konak’ta binlerce insanın orucunu birlikte açmasından, teravi namazını kılmasından söz ediyor. “Çok güzel oldu, İzmir’e muhteşem yakıştı” deyince bozuldu. Evet kardeşlik, eşitlik, dindaşlık adına en güzel ritüellerden biri. Aynı bayram gibi. Bayramın o güzel gelenekleri gibi. Şu ikilemlerden bir kurtulabilsek, özgür çağdaş modern bir kentin karşılığının dinden uzaklaşmak olmadığını bir anlayabilsek. Nice Ramazanlarda, bayramlarda esenlikle bir arada olmak dileğiyle tüm okurlarımızın Şeker Bayramı’nı kutluyorum.