Arapsaçı Trafiğin Çilekeş Polislleri…
Trafik polisleri “ Oynatmaya az kaldı” şikayetindeydi.
“ Neden oynatacaklarmış?” diye merak edildi.
400 trafikçi memura tek tek soruldu.
“Şikâyetiniz kimden?”
“Herkesten… Siyasiden, torpilliden, alkollüden, ehliyetsizden, rüşvetçiden”
*
Son yılların en ilginç mesleki araştırmasında tuhaf sonuçlar alındı.
Öncelikle…
Suçlu sürücü, kusurunu kesinlikle kabul etmiyor.
Zeytinyağı gibi üste çıkıyor, üstelik çıkışıyor:
“ Hatam yok ispatlayın… Vatan haini miyim? Millet her türlü iş yapıyor, bir beni yakalıyorsunuz”
Adam konuşuyor ama polise talimat var, yanıt veremiyor, sesini çıkaramıyor.
*
Sonra…
Sürücü hırsını alamıyor. Cezaya direniyor.
Baktı olmuyor, edepsizce yükleniyor:
“Neden sert davranıyorsunuz, hakaret ediyorsunuz”
Sürücü kadın ise;
“ Utanmıyor musunuz? Bana sapıklık yapıyorsunuz…”
Memur yine içine atıyor.
Çünkü sonrası malum. Önce karakol, sonra adliye.
*
Trafik polisleri, isyan ettiren olayları sıralıyor:
Ceza makbuzu verilirken, sürücü artık kopma noktasında
“ Sizi öldürenler haksız değilmiş…”
Bir başkası;
“ Sizlere hiç sevgim, saygım kalmadı”
Diğeri; “Adamı zorla dağa çıkaracaksınız”
Hiç kabullenmeyeni;” Haram, zıkkım olsun… Boğazınızdan geçmesin”
*
Memurun çilesi bu kadarla bitmiyor.
Esas dert; siyasiler, yakınları, tanıdıkları.
Daha ehliyet, ruhsat istenirken, konuşuyor:
“ Sen benim kim olduğunu biliyor musun?”
En çok tekrarlanan tablo:
“Partinin yöneticisine sen ne hakla sorarsın… Ver bakayım adını, sicilini…”
Ayrıca…
En çok rahatsız eden, istifa noktasına getiren olay ise;
“ Üst düzey siyasetçiye ceza yazıldıktan sonra savunmaları alınmaksızın görev yerlerinin değiştirilmesi”
Yüzlerce örneği varmış.
*
Trafik polisleri bazen de trajikomik olaylarla karşılaşıyor.
Örneğin…
66 TL kusur cezası kesiliyor, sürücü teklifte bulunuyor:
“ Al şu yüzlüğü… Cezayı yazma”
66 TL’lik cezaya 100 TL rüşvet!
*
Trafik polisleri hep haklı mı?
Tabii ki değil. Keyfi davranışları, ilgisizlikleri malum.
O ayrı.
Bugün onların dertlerinden gidiyoruz.
Soru:” En çok neye üzülüyorsunuz?”
Yanıt;” Amir ve müdürlerimiz yaptığımız işlerde vatandaş fakirse arkamızda duruyor. Zenginse durmuyor”
*
Dedik ya…
Araştırma sonucu çok yönlü tuhaf.
İhalelerde yolsuzluğun yapılmadığı…
Terfi, tayinde torpilin işlemediği…
İşadamının vergi kaçırmadığı…
Uyanık esnafın pirince taş, süte su katmadığı…
Çakma çiftçinin sebze-meyveye hormon basmadığı…
Doktorun hastasından bıçak parası almadığı…
Belediyelerin her ay kaldırım taşı değiştirip, adamına kıyak çakmadığı bir memlekette…
Trafik polisinin çektiği nedir?
İnanmak zor… Hem de çok zor!
****************