Anne Sütü Kolesterol Haplarından Daha Etkili
Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, anne sütünün kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisinin kolesterol haplarından daha fazla olduğunu gösteriyor.
6 bin 951 çocuktan oluşan bir kohortta doğum ağırlığı ve anne sütüyle beslenme süresinin genç erişkinlik döneminde CRP üzerine etkileri incelendi.
Araştırmada, Amerikan Milli Ergen Sağlığı Boylamasına Çalışması’ nın (US National Longitudinal Study of Adolescent Health) verilerinden istifade edildi.
Doğum ağırlığı ve emzirme CRP’ yi etkiliyor
Doğum ağırlıkları 2.8 kilo ve daha fazla olanlarda genç erişkinlik döneminde CRP’ nin o kadar az olduğu tespit edildi.
CRP miktarlarının, anne sütü emmeyenlerle kıyaslandığında, üç aydan daha az emzirilen bebeklerde yüzde 20.1, 3-6 ay arası emzirilenlerde yüzde 26.7, 6-12 ay arası emzirilenlerde yüzde 29.6 ve 12 aydan uzun süre emzirilenlerde ise yüzde 29.8 daha düşük olduğu belirlendi.
İkiz kıyaslama modellerinde, doğum ağırlığının 2.5 kilodan fazla olması durumunda ağırlığın fazla olmasıyla ve 3 ay ve daha uzun süre anne sütü emilmesinin düşük CRP yüksekliğinin birlikte olduğu görüldü.
Araştırmacılar, bu sonuçları “kronik enflamasyonun ve erişkin dönemde kalp-damar ve metabolik hastalık risklerinin azaltılabilmesi için anne sütüyle beslenmenin özendirilmesi ve doğum sonuçlarının iyileştirilmesinin gerektiği” şeklinde yorumluyorlar.
CRP kronik enflamasyonun bir belirtecidir
Enflamasyonun ana belirteci olan “C-reaktif protein” (CRP)’ in yüksek olmasının kalp-damar ve metabolik hastalık risklerini artırdığı bilinir.
Bu teoriye göre, kalp krizi ve felçlerin altında yatan esas mekanizma olan damar sertliğinin (ateroskleroz) sebebi kolesterol yüksekliği değil, düşük yoğunluklu kronik enflamasyondur.
Anne sütü, statin tedavisinden daha koruyucu
Araştırmanın uzmanlarından M. Metzger “Araştırmamız, anne sütüyle beslenmenin uzun süreli etkilerini statin tedavisinin klinik araştırmalarıyla karşılaştırdığımızda, emzirilmenin faydasının statin tedavisi kadar büyük hatta ondan fazla olduğunu ortaya koyuyor” diyor.
Yüksek CRP seviyelerinin genetik faktörlerini dikkate alan, birinin anne sütü emdiği diğerinin emmediği ikiz serileri de aynı ilişkiyi ortaya koydu.
Anne sütü kolesterolden zengindir
Anne sütü, bebeğin tüm ihtiyacını karşılayan, başka hiçbir ek gıdaya gerek kalmadan sağlıklı gelişmesini ve büyümesini sağlayan, eşi benzeri olmayan bir besindir.
“Anne sütü kolesterolden çok zengindir” ve bu yüksek kolesterolün paradoks olarak erişkin dönemde kolesterol seviyelerini düşürdüğü de iyi bilinir.
Bu araştırma, kolesterol ve doymuş yağlardan zengin gıdaların damar sertliğine ve dolayısıyla da kalp krizi ve felçlere yol açtığını iddia eden “kolesterol teorisinin neden iflas ettiğini” bir başka açıdan ispat ediyor.
Kalp-damar hastalıklarının sebebi kolesterol yüksekliği değil, tam aksine yeterince doymuş yağların alınmamasıdır.
Kalp-damar hastalıklarını “kolesterol” üzerinden “ilaç veya aşılarla” tedavi etmeye kalkanlara gelin de gülmeyin.
Gelelim neticeye
Bu araştırma ile Amerika bilmem kaçıncı defa “yeniden keşfedilmiş” oluyor.
Sağlıklı olmanın, hem kalp hem diğer tüm hastalıklardan korunmanın temel yolu “kolesterol hapı içmek değil”, doğru hayat tarzıdır.
Anne sütüyle beslenme de doğru hayat tarzı unsurlarından biridir.
Amerikalı araştırmacı arkadaşlara bir tavsiyem var: Sezaryenle doğumla normal doğumun enflamasyonla ilişkisini incelesinler.
Normal yolla dünyaya gelen bebeklerde CRP’ nin dolayısıyla enflamasyon ve kalp-damar hastalıkları riskinin daha düşük olduğunu göreceklerdir.
KAYNAKLAR
http://rspb.royalsocietypublishing.org/content/281/1784/20133116.abstract
