content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

04 Şub

Anne, Hamilelik Yumurta ve Tavuk… Kişiliklerimizi Kim Belirliyor?

Adam ya da kadın... Erkek ya da dişi...Çocuk ya da genç...
Orta yaş ya da yaşlı...
Sonunda insan...
Davranışlarımızdan ve yaptıklarımızdan biz

sorumluyuz...
Yaptıklarımızdan sorumlu tutabileceğimiz tek kişi kendimisiz...
Gerçekten öyle mi? Sadece biz mi sorumluğumuz kişiliklerimizden, yaptıklarımızdan...
****

Annemiz bize hamile iken, büyürken evin içersindeki davranışlardan ise anne ve baba sorumlu...
Onların yanlış davranışlarından, kimliklerindeki kırılmalardan ise onların anne ve babaları...
Bu böyle zincir olarak devam ediyor ta ki, arada bir kırılma (düzelme ya da yanlış) oluncaya kadar...
****
Sonunda asıl kişiliğimizi anne karnıydanken almaya başlıyoruz.
Dokuz aylık hamilelik döneminde belirleniyor birçok davranışımızın nedeni...
Annemiz hamile iken yiyemediği şeyler var ise, onlara karşı özel ilgimiz oluyor.
Ya da anne çocuğunu düşürmekten korkuyorsa, çocuk yüksekten düşmekten korkan biri oluyor.
Şiddet,
kötü davranışlar anneye, çocuğun kişiliğine yansıyor.
****
Sonunda anne belirliyor, kişiliklerimizi...
Büyürken ise evin içersinde bulunan herkes kişiliğimizin belirlenmesine katkı sunuyor.
'Okul, çevre, arkadaşlar ise kişiliklerimizin oluşmasında çok etkili oluyorlar mı?' sorusunun yanıtı ise, 'evet ama yeteri derecede değil' oluyor.
****
Anlayacağınız insanın hamuru anne karnında belirleniyor.
İster erkek ister kadın olalım...
Sonuçta anne belirliyor herşeyi...
Tabi annenin durumunu ise annesi, çevresi, kocası, okuduğu okullar, kitaplar, sosyal çevresi belirliyor.
****
Sonuçta herşey gelip anne karnına dayanıyor.
Onun içindir ki, tüm hamile kadınlar gözbebeklerini korunmalı...
Sadece onların sağlıkları için değil, gelecek nesillerin daha sağlıklı olabilmesi için...
Sağlık deyince sadece beden sağlığı değil, okul sağlığı da...
****

Niye bunları yazıyorum.
Biri yalancı ise yalancıdır..
Biri görmemiş ise görmemiştir.
Biri nezaketsiz ise nezaketsizdir.
Biri hırsız ise hırsızdır.
Biri arsız ise arsızdır.
Biri patavatsız ise patavatsızdır.
Lafın kısası kişiliksiz ise kişiliksizdir ve düzelme şansı yoktur...
Çünkü herşey o'nun için anne karnıydayken belirlenmiştir.
****

Ne yaparsa yapsın, anne karnındaki durumu belirliyor geleceğini...
Ne yaparsa yapsın, aile içindeki büyüme biçimi belirliyor kişiliğini...
Yalancılığı, görmemişliği, nezaketsizilği, hırsızlığı, arsızlığı, ezikliği, yoksunluğu ise doğumu sonrasında ediniliyor...
Bir adam, pis ise bilin ki, anne ile ilgili...
Bir adam, temizlik hastası ise bilin ki, sorun anne ile ilgili...
Bir adam, yalancı ise bilin ki, anne ve babayla ilgili...
****

Gelecek annelerin üzerinde yükseliyor.
Annelerin akıl sağlığı ile ilgili herşey...
Gelecekteki, sağlık nesilleri ancak anne adaylarının sağlıklı yetiştirilmesi ile kazanılabilir.
****
Anne herşey...
İyi olan da kötü olan da anneye.. Ve tabi ki, annenin büyütülme şekline...
Aile, gelenek, inanç, eğitim, çevre, sosyal statü ve yetiştiğimiz toplum...
Şekillendiriyor bizi...
Bizi biz yapan, anne ve aile...
****

Bir belediye başkanımız vardı, yalancılıkta tarihe geçti... Yalancı avcı hikayesi gibi, yalancı başkan adıyla ünlendi...
Öylesine yalanlar söyledi ki, belediye başkanlığı döneminde inanın birileri yazsa gülmekten gözyaşlarımızı tutamayız...
O inanarak anlatıyordu, tüm yalanlarını...
O'nu dinleyenler de yalan anlattığını bilerek dinliyorlardı...
Ne de olsa karşılarında bulunan kişi kentin şehr-i eminiydi...
****

Sonra o gitti yerine başka biri geldi...
O'nun da gidenden aşağı kalır yanı yoktu...
Resmen gidene rahmet okutuyordu.
Öylesine yalan söylüyordu ki, yalan söylediğinin ortaya çıkması için "yalancının mumu yatsıya kadar yanar" atasözünde olduğu gibi yatsıya kadar beklemeye bile gerek yoktu.
****
Bugün O'nu dinleyenler elindeki güçten dolayı dinliyorlar yalanlarını...
Ve biliyorum ki, yalan söylediğini her dinleyen de biliyor.
Ve yine biliyorum ki, belediye başkanı olmadan önce çok konuşmayan ve susan biriydi...
Koltuk O'nun tüm zaaflarını ortaya çıkardı.
Kişiliğinin tüm kırılmalarını, eksikliklerini bildiğinden dolayı şimdi yalanlarıyla idare ediyor.
Kendine yeni bir kimlik oluşturuyor.
Ancak o kimlik üzerinde sırıtıyor...
Çünkü terzisi kötü...

Çünkü temsil ettiği makam söylediği her sözün, yaptığı her işin tartışılmasına neden oluyor.
Dün farkedilmeyen tüm eksiklikleri, zaafları şimdi ortalıkta...
****
Ve çok değil birkaç zaman sonra büyük bir kırılma yaşanacak...
İşte o gün, göreceğiz var olanı...
Ne demiştik baştan ister kadın ister erkek, tüm kişiliklerimiz anne karnında belirleniyor.. Sonrasında ailede şekilleniyor...
O'nun içindir ki, anneler sağlıklı olmalı...
Boşuna kişiliksiz adamlar için "hamuru" bozuk diye söylenmiyor.

Çünkü, her atasözü hayatın içersinden damıtılarak geliyor.
Anneler, sağlıklı olmayınca toplum sağlıklı olmuyor...
Tabi ki, toplum sağlıklı olmayınca anneler de sağlıklı olmuyor.
"Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtan çıkar" atasözünde olduğu gibi söylediğimde bu tartışılabilir.

Yumurta tavuktan önce vardı!

Yukarıda ki soru, hala tartışılmaya devam ediyor. Ve sürekli tartışılacak da...
"İngiliz düşünür ve uzmanlar, yüzyıllardır süren ''tartışmaya'' son noktayı koydu: ''Yumurta tavuktan önce vardı, yani tavuk yumurtadan çıktı...'' Sorunun cevabı, genetik materyalin (kromozomlar üzerinde kalıtsal özellikleri taşıyan yapı kitlesi) bir organizmanın hayatı boyunca değişmediği, bu nedenle daha sonra tavuk olarak adlandırılacak ilk kuş türünün, ilk önce ''embriyon'' olarak bir yumurtanın ''içinde'' oluşması gerektiği fikrinde saklı...
İngiltere'nin doğusundaki Nottingham Üniversitesi’nden Profesör John Brookfield, tarih öncesi çağlarda, bugün tavuk olarak adlandırılan türün, bir yumurta içinde embriyo olarak oluştuğunu söyleyerek, yumurta içinde büyüyen ve ileride tavuk haline gelecek organizmanın, tavukla aynı DNA'ya sahip olduğunu kaydetti.
Brookfield, yaşayan türe ait ilk ''maddenin'' bu yumurta olması gerektiği konusunda şüphe bulunmadığını, 'Bu nedenle yumurtanın kesinlikle tavuktan önce var olduğunu'' savundu.
Genetik uzmanı Brookfield'e, Londra'daki King's College'den Profesör David Papineua ve İngiliz Tavuk Üreticileri Federasyonu Başkanı Charles Bourns da destek verdi.
Bilim felsefesi uzmanı Papineua, ''mutasyona uğramış yumurtanın, 'tavuk olmayan' ebeveynlerden türediğini, yani bunun tavuk yumurtası olmadığını''  öne süren insanların yanıldığını kaydetti. Papineua, ''Bir yumurtanın içinde tavuk varsa, yumurtanın ebeveynleri tavuk olmasa da o tavuk yumurtasıdır''  dedi. Federasyon Başkanı Charles Bourns da, yumurtaların tavuklardan çok önce var olduğunu söyleyerek, ''tavuğun yumurtadan çıktığını'' düşünenlere destek verdi."
Kaynak: http://www.estanbul.com/tavuk-mu-yumurtadan-cikar-yumurta-mi-tavuktan-cikar-155897.html#.VM-85DusF8E

Son söz: Yumurta tavuktan önce vardıysa, sorunun yanıtı, yazımızın özeti ise şudur. Biri yalancı, görmemiş, kişiliksiz, hırsız ve arsız ise herşey anne karnıydayken ve de aile içinde belirleniyor. Anlayacağınız soy-zincir öyle devam ediyor. Çocuk anneye, oğul anneye benziyor. Arada kırılmayı düzelten birşey olursa kırılma yaşanarak sağlıklı bir şekle dönüşebiliyor. Tam tersi de mümkün tabi...
Baba mı? O ise zincirin 2. halkası olarak kişiliği belirliyor...
Sonuç olarak tüm çocuklar anneye benzerler.
Anne hamile iken, karnındaki çocuğu belirleyen ise; annesi, babası, arkadaşları, eğitimi ve tabi ki kocası...

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank