content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

16 Ara

Anlamıyorum ki, Bilmiyorum ki!!!

Bir yakınınızı kaybettiğinizde, hasta olduğunuzda, moraliniz bozuk olduğunda hep sevdiklerinizi yanınızda gömek istersiniz değil mi? Ama o gelenlere hiç dikkat ettiniz mi? Ya da size olmasa bile bu tip durumlarda çevrenizdeki olan biteni hiç izlediniz mi?

Benim izleme şansım büyük oldu. Hem kendi yaşadıklarımı hem de çevremde olan biteni gözlemledim. Sonuç: kötü... Hemde çok kötü... Bizler gerçekten insanlara nasıl yaklaşmamız gerektiğiniz bilmiyoruz.

Çocukluğumdan bu yana ailem bana hep pozitif olmayı öğretti. Hatta birilerini teselliye giderken, hasta ziyaret ederken onlardan kötü olma dendi. Ve ben bu şekilde büyüdüm. Bunun bir zararını gördüm mü ? Asla... Tam tersi çok faydasını gördüm.

Mesela bir cenaze yerini düşünün: Tabiki oraya güle oynaya gitmeyeceğiz. Eğer kaybedilen yakın dostsa zaten ağlamamak elde değil. Unutulmaması gereken ölen kişilerin yakınlarından kötü olmamak, onların daha kötü olmalarına sebebiyet vermeden, teselli etmek gerekiyor. Bunu yapan insanların sayısıda ne yazık ki çok az. Biri çıkıyor ve ölen kişinin yakınına ağlayarak feryat figan ederek gidiyor. Ve yarasını daha çok kanatmak için elinden geleni yapıyor. Ben Anneannemin cenazzesinde bu durumu birebir yaşadım. Evde bekar bir teyzem var. Onu zor toparladık. Tam kendine geldi derken kadının biri kapıdan içeri feryat ederek girdi. Teyzeme: ' Vah kuzum hem öksüz hem yetim kaldın' diye sarıldı. Nasıl sinirlendim anlatamam. Teyzem çığrından çıktı. Gidip onu kadının kollarından bir hışımla aldım. Kadın neye uğradını şaşırdı. Ona bağırdım: 'Buraya teselliye mi geliyorsun acımızı arttırmaya mı' dedim. O zamandan bu yana gittiğim her cenaze de bu tip insanlara hep rastladım. Soruyorum bu kim diyorum. Cevap dıdısının dıdısı oluyor..... Çıldırmamak içten değil. ( bu arada anneannem yanımızdan ayrılalı yedi yıl oldu... )

Birde hasta ziyareti var. Gerçekten hasta ziyaret etmeyi neredeyse hiç kimse bilmiyor. Hastanın yanına yüzler asılmış bir şekilde giriliyor. Hasta derdini anlatınca ahlar vahlar çekiliyor. Ağızdan bir tek iyi söz çıkmıyor. Hastanın başında da en olumsuz şeyler konuşuluyor hatta tartışılıyor. Hasta moral olarak kendine geleceği yerde tam tersi çöküntüye uğruyor. Babam her zaman: ' eğer bir hasta ziyaretine gidiyorsan, yüzünü asmadan git kötüyse bile seni iyi gördüm de moral ver ve hep güzel şeylerden bahset.' der. Elimden geldiğince de bunu hep yapmaya çalışıyorum. Fakat çevreme baktığımda çok nadir güzelliklerle karşılaşıyorum....

Birde moraliniz bozuksa ve karşı taraftan bu hissedilmişse anında yüzler asılıyor. Dert dinleniyor ve ciddi bir şekilde akıl verilmeye başlanıyor. Tamam güler yüzlede dert dinlenmez ama illaki yüzü de asmak mı gerekiyor? Bence bu durum insanın içinin karartıyor... Daha anlayışla, daha yumuşak ve daha olumlu yaklaşsak çok şey mi kaybederiz anlamıyorum ki!!!

Sizi bilmem ama beni bu durumlar çok üzüyor. Her gçen gün bu tarz insanların azalması gerekirken sayıları git gide artıyor. Bilmiyoruz, insan olmayı, insan gibi davranmayı bilmiyoruz. Acıları, acı çeken insanları görmeyi seviyoruz, olumsuzlukları olumlu yapmaya çalışırken bile olumsuzca yaklaşıyoruz. sonra da her birimiz mutsuz, karamsar ve isyankar birer insan olup çıkıyoruz.

Yoksa ben mi yanlış düşünüyorum, bilmiyorum ki!!!!

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank