Ankara Tamam, Sözünü Aldım…
Yolda karşılaşırsınız, heyecanlı:
“Görüşme süper, olay bitmiştir”
Telefondaki ses coşkulu:
“ Ankara sağlam, destek tam”
Trafikte korna çalar, tebessümle:
“ Herkes olur verdi, mesele yok”
Balıkçıda kadeh kaldırır, hafif çakırkeyif:
“ Vakti bekliyoruz, Abbas hazır”
Eşinin yanında ciddi, havası büyük:
“Yanılacağımı sanmıyorum. Siyaseti iyi okurum”
Partililerle koyu sohbette, kahkahası bol:
“ Tek aday karşınızda… Gerisi hikaye”
***
Aday adayı enflasyonunun yaşandığı CHP İzmir’de…
Koltuğa soyunanlar bu havada.
Kimse burnundan kıl aldırmıyor.
Herkes Başkent’e taşınmış…
Ankara’dan “Adaylık vizesini “ almış.
***
Parti binasından içeri girip, başı önde, düşünceli ayrılan yok.
Kimi genel başkanla ulaşmış, kimi başkan yardımcılarıyla kahvaltı yapmış.
Genelde hepsi parti meclisi, MKYK üyeleriyle görüşmüş.
Farklı olduğu için el üzerinde tutulmuş, sırtı sıvazlanarak “söz” verilerek gönderilmiş.
***
İzmir CHP’de 200 başkan aday adayı var.
Sözlerine bakarsan hepsi şimdiden başkan.
Meclis üyesi aday adayı ise…
2 bine yakın.
Yine lafa inanılırsa; herkes meclis listesinin kaçıncı sırasında yerini bugünden biliyor.
Kıyasıya rekabette “Ben”den sonrasının şansı hiç yok.
***
Ankara’daki kurmaylar…
Genel merkezdeki karar vericiler…
Listeyi onaylayacak genel başkan…
Acaba bu konuşulanların hangisine, ne kadar katılır?
Önüne gelen, kapısına dayanan aday adayına “ Kusura bakma sen olmayacaksın” demeyeceğine…
Tam tersi; “ Başarılar dilerim, yolun açık olsun” temennisinde bulunacağı tek gerçektir.
Ankara’nın kurmayı neden dedikodu kazanının ortasına atlasın ki?
Kararın verileceği tarih belli, şekilleri de.
Gerisi politik fantezi.
***
Eğer bir aday adayı ile karşılaşırsanız psikolog gibi davranın, psikolojisini anlayın.
Dinleyin, “Atma, uçma” demeyin.
Başınızı sallayın, “İnanıyorum, senden daha iyisi mi olur” gazını verin
Daha da gönlünü almak istiyorsanız;
“”Doğru herkesin dilindesin. Seni büyük şans görüyorlar” pembe yalanını uydurun.
***
Bunları yapın ki…
Günleri, haftaları umutlu, hayalleri süslü geçsin.
“Aday olamayacaklarını” bir öğrenirlerse…
Seyreyleyin kavgayı, çöküşü.
Parti içi cümbüşü.
***
Yazık değil mi koca partiye?
Günah değil mi yapılan masraflara?
Yok olan rüyalara.
***
İnsanlık gereğidir.
Nerede görürseniz aday adayını…
Düğmenizi ilikleyin, saygıyla selamlayın.
Biraz idare ediverin.
Uykudan kalkıncaya kadar!
********