content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

04 May

Ankara Mektubu!..

Değerli okurlarım!  45 yıl önce Osmaniye’nin Issızca Köyü İlk Okulunda beni okutan değerli hocam Dr. Halil ATILGAN’ın benimle paylaştığı ancak herkesi, herkesimi ilgilendiren, bazı siyasi kimlikli yöneticilerin yapmış oldukları ukalalıklarını resmeden bu anlamlı mektubunu önemine binaen başta OSMANİYE’liler olmak üzere Tüm TÜRKİYE ile paylaşıyorum.

Belki bir faydası olur düşüncesiyle…

“Sn. Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara

20. 04. 20012 / Ankara

Telefona çıkmayacağınızı, aramayacağınızı, sormayacağınızı bile bile şaştık yanıldık, 10 Nisan 2012 tarihinde zatıâlinize telefon ettik. Sizi telefonla aramamızın nedeni de: Ankara’daki Çukurovalılar Derneğinin çıkardığı Çukurova Lobisi dergisinin bir sayısını Âşık İmami özel sayısı yapmak içindi. Dostlarımız Âşık İmami özel sayısında sizin de tuzunuzun ekmeğinizin olmasını istediler. Hatıralarınızın, birlikte fotoğraflarınızın olduğu ifade edildi. Kısaca İmami ile duygularınızı dile getirmeniz için de derginin yayın koordinatörü olarak benim sizinle görüşmem istendi.

 

Ben de; bizler belediye başkanıyla görüşebilir miyiz? Koca Belediye Başkanı bizim telefonumuza cevap verir mi? Biz kim başkan kim! Telefona çıkanlar da bizimle lütfen görüşür dedim. Arkadaşlarımız inanmadı, aksini savundular. “Kültürel konulara hassasiyet gösterir. Âşık İmami öldüğünde baş sağlı mesajı yayınladı,” dediler. Bense daha önceki tecrübelerime dayanarak düşüncemde ısrarlıydım. Başkan kesinlikle telefonumuza çıkmaz, not bırakırsak da cevap vermez. Başkanla görüşmek için milletvekili, üst düzey bir bürokrat, ilçe başkanı, teşkilattan birisi olmak gerekir. Oysa biz sıradan insanlarız. Başkan bizim telefonumuza kulak asmaz, umursamaz. Amiyane tabirle “Yaz duvara kalsın bahara olur“ dediysem de inanmadılar, ikna olmadılar. Kısaca beni, sizi telefonla aramaya ikna ettiler. Ben de kandım. Yukarda belirttiğim gibi 10 Nisan 2012 tarihinde öğleden önce sizi aradım. Savaş adında bir bey çıktı telefona. Sn. başkanın meşgul olduğunu telefona bakamayacağını ifade etti. Ben de Sn. başkanı niçin aradığımızı, telefona çıkmayacağını bile bile aradığımızı söyledim. Savaş Bey “Bizim görevimiz sizin dediklerinizi özel kaleme iletmektir. Bunun dışında bir şey yapamayız” dedi. Ben: Savaş Beye durumun böyle olacağını biliyordum. Onun için hayal kırıklığına uğramadım diyerek teşekkür edip telefonu kapattım.

 

O gün aramayacağınızı bildiğim halde “Allah’tan umut kesilmez” düşüncesiyle bekledim. Aradan 24 saat geçti. Tekrar telefon ettim. Telefona yine Savaş Bey cevap verdi. Kendimi tanıttıktan sonra meseleyi hatırlattım, dün de aradığımızı söyledim. Sn. Savaş Bey mealen: “Ben notunuzu özel kaleme ilettim. Gerisi onların bileceği iştir. Ararlar,  aramazlar ona biz müdahale edemeyiz “ dedi.

 

Aradan iki gün geçti. Dernek yönetimiyle birlikte durum değerlendirmesi yaptık. Maalesef zaman beni haklı çıkardı. Siz bizim telefonumuzu gale alıp cevap verme lütfünde bulunmadınız. Onun için ben ve arkadaşlarım çok üzüldü. Zira bile bile lades yaptık.

 

Sn. Başkan: Ben uzun uzun kendimden bahsetmeyeceğim. Eğer lütfeder  www.halilatilgan.com adresine girerseniz. Bizimle ilgili teferruatlı bilgilere ulaşacak: Sizler politika yaparken, siyaset yaparken bizim Düziçi’nde, Düldül Dağının dibinde, Hodu Yaylasında, Diyarı Farsak’ta, Cebeli Bereket’te derleme yaparak ülke kültürünün kalıcılığını sağlamak için nasıl mücadele ettiğimize şahit olacak. TRT repertuvarına geçen Osmaniye türkülerinin tarafımızdan kayıt altına alındığını görecek, sizlerin fani, eserlerimizle bizlerin baki kalacağına inanacak, telefonumuza cevap vermediğiniz için hayıflanacaksınız.  

           

Ünlü Ozan Teslim Abdal:

 

Gel ha gönül havalanma

Engin ol gönül engin ol

Dünya malına güvenme

Engin ol gönül engin ol

 

Diyor: Sn Başkan: Gönlün engin olması insan hayatında önemli bir unsurdur. Bilirsiniz “Alçak” sözü olumsuzdur. Kişiye alçak dersiniz, alçak herif dersiniz, alçak adam dersiniz kızar. Bu olumsuz sözcük sadece ve sadece gönlün önünde ulvilik kazanır. İşte o gönül en olumsuz sözcükleri dahi olumlu kılar. “Alçak gönüllü” tabirini ortaya koyar.  Alçak gönüllü olmak insanlara gönül penceresinden bakmak sizin birinizi beş yapar. Eğer bakmazsanız, biriniz beş olmaz. Koca Yunus’un dediğini yerine getirirsiniz. Bakın ne diyor Koca Yunus: 

Gönül Calab'ın tahtı / Calap gönüle baktı

Kim ki gönül yıkar ise / İki cihan bedbahtı

Evet: Koca Yunus:  Kimi ki gönül yıkar ise, bir değil iki cihanı bedbaht olur diyor. O zaman gönül kırmadan yaşamak, 72 millete bir nazarla bakmak gerekir. Siz bunu yapmadınız. Bizi gale almadınız. Adam yerine koymadınız. Onun için de Ankara’daki Çukurovalılar Derneği mensuplarının gönüllerini kırdınız. Dolayısıyla iki cihanı da bedbaht ettiniz.

RÜZGÂR ÖZÜR DİLESE DE / DAL KIRILDI BİR KERE

Saygılarımla

Dr. Halil Atılgan

Araştırmacı - Yazar

Emekli Devlet Türk Halk Müziği Korosu Şefi

Çukurova Lobisi Dergisinin Genel Koordinatörü

Önemli Not:

Sizin Belediye Başkanı olmanız için bizim ceketler hep omzundan eskidi.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank