Angelina Jolie’ nin Kararı Doğru mu?
Angelina Jolie, kanser riski yüksek olduğu için her iki memesini de aldırdığını açıklaması büyük yankı uyandırdı.
Angelina Jolie’ nin annesi 10 sene süren bir tedavi ve takip sonrasında 56 yaşında iken meme kanserinden dolayı hayatını kaybetmişti.Ünlü oyuncu, genetik testlerde meme kanseri riskini ileri derecede artıran mutasyonlara sahip olduğunun ortaya çıkması üzerine bu kararı aldığını bildiriyor ve “Doktorlarım meme kanseri riskimin yüzde 87 ve yumurtalık kanseri riskimin de yüzde 50 olduğunu söylediler. Her iki mememin alınmasıyla meme kanseri riskim yüzde 87’ den yüzde 5’ e indi” diyor.
Bazı uzmanlar, bu açıklamanın meme kanserine dikkat çekmesi ve bu hastalık için yüksek riske sahip olanların genetik testler yaptırmasını teşvik etmesi gibi müspet tarafları olduğunu vurguluyor.
Diğer taraftan birçok kadının hiçbir tıbbi gerekliliği olmadığı halde memelerini aldırmaya teşebbüs edecekleri endişesi de dile getiriliyor.
Meme kanseri riskini artıran genetik mutasyonlar var
Meme kanseri riskini artıran genetik mutasyonlar var ama bunlar çok seyrek görülüyor.
USA’ da 600 kadından birinde rastlanan BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları meme kanserlerinin yüzde 5-10’ undan, yumurtalık kanserlerin yüzde 10-15’ inden sorumlu tutuluyor.
Bu genler dışında meme kanseri riskini artıran gen mutasyonları da var ama bunların sıklığı çok daha az.
BRCA1 ve BRCA2, meme hücrelerinde DNA’ da meydana gelen hasarların tamirinde gerekli olan proteinleri yapan genlerdir. Bu genlerde mutasyon olması hasarın tamirinde görev alan proteinlerin yapımını bozmak suretiyle meme kanseri riskini artırıyor.
BRCA1 ve 2 mutasyonu olan kadınlarda, 70 yaşından önce meme kanseri riski yüzde 80 iken, bu mutasyon olmayan kadınlarda risk yüzde 10’ dur; BRCA2 mutasyonu pankreas kanseri riskini de artırıyor.
Hangi kadınlar test yaptırmalıdır?
Gen mutasyonlarının varlığı kanda veya tükürükteki hücrelerden yapılan ‘gen testleri’ ile ortaya konabiliyor ama bunları her kadının yaptırması gerekli değil; zira bu mutasyonlar nadir görülüyor ve testlerin fiyatı da 3-4 bin $.
50 yaşından önce meme kanserine yakalananlar, ailesinde hem meme hem yumurtalık kanseri olanlar, ailede çok erken yaşta meme kanseri olan kadınlara gen testi yapılarak BRCA 1 ve 2 genlerinde mutasyon olup olmadığı belirlenmelidir.
Bu test, yumurtalık kanseri teşhisi konan kadınlara, meme veya yumurtalık kanseri olan Aşkenazi Yahudilerine ve ailesinde erkeklerde meme kanseri olanlara da tavsiye ediliyor.
Mutasyon tespit edilen kadınlara tavsiyeler
Bu mutasyona sahip oldukları için kanser riski yüksek olan kadınlara, tedbir olarak 40 yaşından önce memelerin ve yumurtalıkların ameliyatla alınması işlemi uygulanıyor.
Her iki memenin alınmasıyla meme kanseri riski yüzde 5’ e iniyor; oysa genel risk yüzde 12.
Riskin sıfırlanmamasının sebebi, ameliyat çok iyi yapılmış olsa bile gene de vücutta bazı meme hücrelerinin kalması.
Her kadında kanseri önlemek için mastektomi (memenin ameliyatla alınması) yapılması şart değil; bu kadınların bir kısmı MR ile yakından takip edilmeyi tercih ediyor ama yumurtalık kanseri için herhangi bir takip ve erken teşhis yöntemi mevcut değil.
USA’ da kanser riskini artıran mutasyonu olduğu belirlenen kadınların yüzde 30’ u memelerini, yüzde 70’ i de yumurtalıklarını aldırıyor.
Meme kanseri riskini azaltan ama önleyici mastektomi kadar etkili olmayan bazı ilaçlar da var.
Bu mutasyonu taşıyan kadınlara mutasyona uğramış genlere sahip çocukları olmaması için tüp bebek yöntemi ile anne olmaları da tavsiye ediliyor.
Toplum taraması doğru değil
Amerika’nın kısa adı USPSTF olan meşhur Koruyucu Hizmetler Çalışma Kolu BRCA için toplum taramalarına zararlarının faydasından daha çok olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor.
USPSTF, genetik taramaların birçok kadının gereksiz yere ameliyat edilmesine, kemoterapi ve ışın tedavisi görmesine sebep olacağını savunuyor.
Gelelim neticeye
BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonlar tüm meme kanserlerinin yüzde 5-10’ ununu oluşturuyor; kanserlerin en az yüzde 90’ ı bu mutasyonlara sahip olmayan kadınlarda görülüyor.
Angelina Jolie’ nin de memelerini aldırmasına rağmen meme kanseri riskinin “sıfır” olmaması da diğer risk faktörlerinin önemini gösteriyor.
Kansere sebep olmayan gen varyasyonlarının kanser riskini artıran mutasyonlarla karıştırılması ihtimali ve bu yüzden birçok kadının memelerini gereksiz yere aldırmaları da üzerinde durulması gereken hususlardır.
Kadınların Jolie’ ye bakarak risk faktörlerine sahip değillerse hemen genetik testler yaptırmaları veya kanser olurum korkusuyla memelerini aldırmaya kalkmalarının doğru bir şey olmadığını hatırlatırım.
KAYNAK