Anayasa Değişikliği Çalışma Hayatını Nasıl Etkileyecek?
7 Mayıs tarihinde TBMM’de kabul edilen ve 13 Mayıs 2010 günkü Resmi Gazete’de yayınlanan 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’la Anayasa’da en kapsamlı değişiklik yapılıyor.Türkiye, tarihin bir cilvesi olarak 12 Eylül’de yapılan darbeyle hazırlanan Anayasa’daki değişiklikleri yine bu tarihte yapılacak referandumla oylayacak. Herkes, Anayasa değişikliklerine ilişkin bu referanduma kilitlenmiş durumda.
Bazı kesimler eğer referandumda Anayasa değişiklikleri kabul edilmezse, bunu hükümete karşı bir zafer kazanılması ve erken seçimlerin yolunun açılması olarak görüyor. Referandumun hükümete güven oylaması olarak lanse edilmesi çok yanlış.
12 Eylül darbesinin en fazla etkilediği, baskı ve yasakları en ağır şekilde yaşayan sendikacıların büyük bir bölümü pakete evet diyor. Sendikacılar bir taraftan 12 Eylül’le hesaplaşmaya sıcak bakarken, bazı sendikacılar da paketteki bazı maddelere evet derken, bazılarına hayır diyor. Oysa bu referandum hem 12 Eylül’de 12 Eylülü vicdanlarda mahkum etmek için bir fırsat, hem de daha iyisini yapmak isteyenlere bir hazırlık niteliği taşıyor. Anayasa paketinde çalışma hayatını ilgilendiren bazı önemli hükümler de var. İşte bunlar;
***
Sendika kurma hakkı
Pakette yer alan 5. madde ile, Anayasa’nın “Sendika Kurma Hakkı” başlıklı 51’inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki “Aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz” hükmü yürürlükten kaldırılıyor.
Böylece, bir kişinin aynı zamanda ve aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olmasının yolu açılıyor.
***
Toplu sözleşme hakkı
Pakette yer alan 6. madde ile, Anayasa’nın 53 üncü maddesinin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” olarak değiştirilerek, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılıp maddeye "Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.
Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir” fıkraları ekleniyor.
Buna göre, memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınıyor. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde, taraflar Kamu Görevlileri Kuruluna başvurabilecek. Kurul kararları kesin ve toplu sözleşme hükmünde olacak. Toplu sözleşmenin emeklilere yansıtılmasının önü açılıyor.
***
Grev ve lokavt hakkı
Anayasa’nın “Grev Hakkı ve Lokavt’ başlıklı 54 üncü maddesinin üçüncü fıkrasındaki “Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddî zarardan sendika sorumludur” ve yedinci fıkrasındaki “Siyasî amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grev ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, işi yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişler yapılamaz.” hükmü yürürlükten kaldırılıyor.
Bu düzenleme ile grev esnasında oluşan maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, iş yeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılıyor.
Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan iş yerinde neden oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak.
Bu ne demek biliyor musunuz ? Bu maddeyi birkaç kez okuyun lütfen. KASITLI HAREKET dediğin şey SUÇ değil mi ? Suç işlemek serbesttir diyor bir başka deyişle. Gülsek mi ağlasak mı bilemiyorum ama böyle SUÇ İŞLEMEYİ teminat altına alan bir anayasa maddesi şaka gibi bir şey. Bu maddeye EVET demek için zeka sağlığı raporu alınması gerekir bence. İş yerine her türlü zararı vereceksin, yakıp yıkacaksın, kırıp dökeceksin ve sana kimse bir şey demeyecek. İşin tuhafı bu maddeye AB ve TÜSİAD da EVET deyin diyor. Patronlar fabrikalarının talan edilmesini mi istiyorlar acaba ? Yoksa bu anayasa maddesi ile bazı kesimler, iş çevreleri, bazı toplum katmanları azdırılmış sendikalarla mı terbiye edilecek ya da soyulacak soğana çevrilecek çok merak ediyorum.
YUKARDAKİ YAZI REFERANDUM TUZAĞI ADLI MAKALEMDENDİR
Temmuz 18th, 2010 at 15:37