content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 Kas

Analar Doğurur, Öğretmenler Yetiştirir

Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir.Eskiden öğretmene “Muallim”, öğretmen yetiştiren okula da “Muallim Mektebi” denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848'de açıldı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı.

Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur - yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma - yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma - yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi.

Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesi’ni kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir’i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingi’ni hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi.

Atatürk’ün 100. doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasım’ın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur.

Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okuryazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri'nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... Herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır.

Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir.

İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekileri hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya başlar. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır.

İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları, öğreticileri anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kılavuzluğu da sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır. Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür. Başarı çocuğun kendisi, aile ve öğretmen den oluşan bir üçgendir. Çocuğun öğrenme kabiliyeti isteği ve zekâsının yanında ailenin ilgisi sevgisi ve yönlendirmesi kadar öğretmenin yeteneği bilgisi ve çocuk üzerisindeki etkisi de çok önemlidir. Eğer bu çocuk-aile-öğretmen üçgeni ne kadar uyumlu olursa başarı oranı da o kadar çok olur.

Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.

Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkûmdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.

Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce oruna oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır.

Atatürk diyor ki “Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.” Yüzyıllar öncesinde Diyojen, “Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum.”demiştir. Socrates ise öğretmenin ve öğretmenliğin önemini, “Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü onun eseri hem her şeydir hem de hiçbir şeydir.” diye belirtmektedir. Hz. Ali, öğretmenliğin paha biçilmez değerini en kısa ve etkili biçimde, “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” diyerek ifade etmektedir.

“Ülkemizi gerçek hedefe, gerçek mutluluğa kavuşturmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanımızı kurtaran asker ordusu, diğeri milletimizin geleceğini yoğuran irfan ordusudur.” diyor Atatürk.

Millet Mekteplerinin açılışı ve ulu önder Atatürk’ün Başöğretmenliği kabulünün bir yıl dönümünde daha öğretmenler gününü birlikte kutlamanın mutluluğu yaşanıyor, öğretmenler gününü en içten duygularımla kutluyorum.

Etiketler : , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank