content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

13 Mar

Anadolu Türküleri

Yürek yankısıdır Anadolu türküleri… Duygu pastasından payımıza düşenlerdir… Kiminde aşk acısı, kiminde vuslatın doyumsuz hazzı, kiminde hüznün yakıcı nağmeleri saklıdır. Hapishaneye düşen kader mahkûmundan, sevdiklerini kaybeden acılı insanlara kadar nice yürek çarpar türkülerin mahzun nağmelerinde. Kimi düzenli formlarda, kimi de içten geldiği gibi söylenmiştir. Fakat hepsi de gönül tellerimizi titretmiştir.

Türkülerimizde en çok işlenen temlerin başında şüphesiz ki gurbet gelmektedir. Sevdiğini gurbete uğurlayan ve arkasından bir güğüm su döken, su gibi kazasız belasız yerine varmasını dileyen kadınlar, eve döndüklerinde yaşadıkları duygu yoğunluğunu türkülerle terennüm etmişlerdir. Kadınların ayrılık acıları drama dönüşünce hissiyat gemlenemez bir hâl almıştır. Beklemek kor ateşten çok daha yakıcıdır çünkü…

Gurbet bütün acılarına rağmen ekmek kapısıdır Anadolu’nun çaresiz erkeği için. Geride bıraktıkları fertlerin içindeki hüzün dağlar kadar büyük olsa da mecburdurlar buna. Kalmak gitmekten, gitmek kalmaktan zordur. Bir karmaşık durumdur yüreklerde yaşanan… Zira ekmek olmasa huzur da olmaz yuvada. Fakat acı olan şey, gidip de dönmemek, dönüp de görmemektir. Bu ihtimal sıkıntıları ve korkuları artırır. Bu düşünce sıla yolu gözleyenleri kavurur. İnsanlar sevdikleri için yaşarlar, hiçbir şey sevilenlerin yerini dolduramaz.

Gurbet beraberinde yalnızlığı, umutsuzluğu, acıyı, hasreti ve sitemi getirir. Bunlar alınyazısı olarak kabul edilir, tepki gösterilmez. Dertlere içten içe yanılır. Kul neticede kendisine biçilen kaderi yaşar. Kadere isyan ve itiraz etmek bizi Hakk’tan ve hakikatten uzaklaştırır; itiraz edilse de ne değişi ki!... Zaman zaman feleğe sitem edilir edilmesine de sitemler hayatımızın rengini değiştirmez. Karalar kara, pembeler pembe kalır. Türkülerimizde feleğe sitem eden ifadeler sıkça görülür. Bunlardan biri şöyledir:

“Yalandır şu fani dünya da yalan
Sensin kahpe felek beni gurbete salan”

Gurbet türkülerinde sıla hasreti uzun uzadıya dile getirilir. Bir an evvel çocuklara, eşe, anne ve babaya dönme ve onlarla kucaklaşma arzulanır. Sılada bekleyenlerin hisleriyle hayatın gerçekleri uyuşmayınca hiç arzulanmasa da zorunlu ayrılıklara katlanılır. Gurbet aşağı yatma yeri değildir. Gurbetten dönerken elde avuçta bir şeyler olması gerekir. Vuslat, sılada bekleyenlerin aç karnını doyurmaz. Gelince önce eline bakarlar insanın.

Anadolu insanı maddi kurtuluşunu gurbette, özellikle de İstanbul’da görür. Yurdun dört bir tarafından kalkıp gurbet yollarına düşenler, soluğu taşı toprağı altın olarak nitelendirilen İstanbul’da alırlar. Fakat yanlarında ne yârları, ne de başlarını sokabilecekleri, sıcak bir çorba içecekleri yerleri vardır. Bu hayat askerlikten çok daha zordur. Çünkü bütün zorluklarına rağmen askerde sıcak bir yuva ve çorba her zaman mevcuttur.

Gurbetin acısını ve yürek burkan hüznünü en çok yaşayanlar geride kalan dalı budağı kırılmış kadınlardır. Onlar gurbete saldıkları eşlerinin, bir yastığa baş koydukları hayat arkadaşlarının yollarını nemli gözleriyle süzer dururlar. Yakın zaman içerisinde geri dönmeyeceklerini bilseler de bir umut deyip pencerelerden uzak yollara bakıp dururlar. Aslında yürekleri ‘gel’ dese de mideleri ‘kal’ der. Çünkü çoluk çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için para gereklidir. Para da ancak çalışmakla kazanılır. Konu komşuya rezil rüsva olmaktansa, merhamet avcısı olup el açıp dilenmektense hasret sancısını yüreklerinin deriliklerinde yaşamaları daha evladır. Onlar da öyle yaparlar zaten…

Sevdiğini gurbete yollayanların en büyük korkusu, beylerinin gurbet ellerde kadınlarla kızlarla gönül eğlendirip yoldan çıkması ve bir daha geri dönmemesidir. Yuvaların devamı her şeyden önemlidir. Şu dizeler terk edilmenin acısını ne kadar da yürekten dillendiriyor:

“Yârim İstanbul’u mesken mi tuttun
Gördün güzelleri beni unuttun”

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank