Anadolu Otizm Vakfı
Ömrümün son yıllarında; Cenab-ı Hak, çok önemli bir görev nasip etti. Otistik yavrularımıza hizmet etme vazifesini verdi.
Ne yazık ki, konu bugüne kadar, fevkalade ihmal edilmiştir. Hiçbir altyapı kurulmamıştır. Evlatlarımız ve aileleri, kaderleri ile başbaşa bırakılmıştır. Sadece belirli bir nakdi yardım ile yetinilmiştir;
1- Henüz, sağlıklı bir envanter bile yapılmamıştır. Kaç tane otistik evladımızın olduğu bilinmemektedir. En iyimser tahminlere göre 450-500 bin, bazılarına göre de 700 bindir.
İzmir'de de bu sayının 4500-5000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
2- Konu ile ilgili yetişmiş eleman sayısı, ihtiyacın yüzde biri bile değildir. Üniversitelerimiz, konu ile ilgili bölümleri yeni yeni açmaya başlamışlardır. (Mesela, Ege Üniversitesi Rektörümüz, Eğitim Fakültesi nezdinde bu bölümü açmıştır. Kadrolara, zamanında gelirse gelecek sene, öğrenci kabulü başlayacaktır.) (İnşallah; Dokuz Eylül/ Katip Çelebi/ İzmir ve Gediz Üniversiteleri de aynı ilgiyi gösterirler.)
Şu ana kadar konunun öncülüğünü, Eskişehir-Anadolu Üniversitesi yapmıştır. Belirli bir mesafe almıştır.
3- Otistik çocuklarımızın yüzde biri bile, gerekli eğitim ve tedavi imkanına sahip olamamışlardır. Tohum Otizm Vakfı, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Otizm Vakfı ve Sabahat Akşiray Eğitim Merkezi dışında; dişe dokunur (benim bilebildiğim kadarı ile) bir kurum yoktur.
Halbuki; özellikle 3-14 yaşları arasında, gerekli eğitim ve tedavi imkanı sağlanırsa, bu evlatlarımızın yüzde 70'e yakını, kendi ayakları üzerinde hayatlarını sürdürebilecek duruma geleceklerdir. Zira;
-Otizm, zihinsel engelli demek değildir. Genetik de değildir. Vücudun, ağır metal /GDO vb. faktörlerden etkilenmesinin sonucudur.
Bugüne kadar uygulanan testlerin çoğu hatalı olduğu için yanlış teşhisler konulmuştur.
- Bu evlatlarımızın yüzde 8-10'u, üstün zekalıdır. Gelişmiş ülkelerde, özellikle Ar-Ge bölümlerinde istihdam edilmekte, müthiş yararlar sağlamaktadırlar. Zira, bunlardaki konsantrasyon düzeyi çok az kişide bulunabilmektedir.
4- Ateş düştüğü yeri yakmaktadır. Çileyi çekenler, bugüne kadar hep yalnız bırakılmıştır. Halbuki; Devlet-Mahalli İdareler-Sivil Toplum Örgütleri- Halk işbirliği ile ciddi çözümler üretilebilir.
Biz de (bir kısmı otostik evlat sahibi; kalanı da benim gibi konuya sonradan vakıf olan) 77 kişilik bir mütevelli heyeti ile Anadolu Otizm Vakfı'nı kurduk. En hızlı biçimde çözüm üretmenin yollarını aramaya başladık. Bu meyanda;
- Sayın Binali Yıldırım Bakanımıza,
- İzmir'in yerel medyasına (gazeteler ve televizyonlar olarak),
-Şu ana kadar en büyük mali desteği veren; Sn. Rıza Akça/ Hüseyin Özdilek/ Mesut Sancak/ Mecit Kambertay (ESBAŞ'ı temsilen)/ Şebnem Bursalı kardeşlerime,
-Bize, Güzelbahçe'de 600-700 kişiye eğitim/ tedavi ve meslek kazandırma kampüsünü kurma şansı verecek, çok değerli bir arsayı bağışlama sözü veren, Ege-Koop Genel Başkanı Sn. Hüseyin Aslan'a,
- İnşallah, Kasım ayında, ilk eğitim kurumumuzu açma imkanı verecek, Yelki-eski-belediye binasını, 2 yıllığına, mütevazi bir bedelle (sebebini anlayamadığımız bazı engellemelere rağmen) kiralayan, Güzelbahçe Belediye Başkanı Sn. Mustafa İnce'ye ve destek veren meclis üyelerine, ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
5- İlk eğitim kurumumuzda görev yapacak, 40 civarında arkadaşımızı seçtik. Ciddi bir eğitimden geçirdik. Kaliteli bir kadro kurduk. Türkiye'nin önde gelen akademisyenleri ve kurumları ile bağlantılarımızı yaptık. Yurt dışından, son eğitim ve tedavi tekniklerini sağladık. Büyük bir şevk ve heyecanla eğitime başlamayı bekliyoruz.
6- Şüphesiz, her şey arzu ettiğimiz hızla gitmiyor. Mesela, İl Genel Meclisi talebimizi reddetti. Bize, ciddi bir zaman kaybı yaşattı. İl Genel Meclis Başkanı, eski Sümerbank arazisindeki bir mezbele yerini, bize çok gördü.
-Aynı şekilde; Ege-Koop'un bağışlayacağı arsa ile ilgili, Milli Eğitim'den alınması gereken izni, daha alamadık. (Aslında bakanlığın, bu tür okulları kendisinin yapması gerekir. Gelin görün ki hevesli insanlar, bu görevi üstlenmek istiyor, teşvik edileceklerine, engeller çıkarılıyor. Şevkimiz, hevesimiz, heyecanımız darbeleniyor.) Ümid ediyorum ki, Sn. Valimiz olaya el koyacaktır.
7- Vakfın kaynakları, şu an için yetersizdir. Hayırseverler / mahalli idareler ve devlet desteği ile güçleneceğimize; dar gelirli ailelerin çocuklarına -bu imkanlara sahip olduktan sonra- burs verebileceğimize inanıyorum.
Bugün için; tam gün/yarım gün ve kaynaştırma düzeyi olmak üzere; 3 ayrı grup eğitimi yapılacaktır. Mevcut giderleri karşılayabilmek için de, ücret alınacaktır.
Herkesin ilgisine ve desteğine ihtiyacımız vardır. Eğitim ve sağlık ile ilgili yardımların, en fazla sevabın kaynağı olacağına inanıyorum...