Anadolu Kimin Elinde?
Romalılar ve daha öncesinden itibaren Anadolu çok çeşitli kavimler, etnik gruplar ve milletlerin uğrağı, ortaya çıktığı ve yok olduğu topraklar olmuştur.
Bazen Anadolu kendi bünyesinden milletler çıkarmış, güçlü kılmış, çevre bölgelerde hâkimiyet sağlamış; Kimi zaman ise çevre topraklardan gelenler Anadolu’da hâkimiyet sağlamışlardır.
Romalılardan itibaren baktığımızda; Anadolu’da Rumlar, Ermeniler, Araplar, Kürtler ve Türkler başta olmak üzere irili, ufaklı birçok kavim ve etnik grupların yaşadığını görürüz.
Ancak bu kadar etnik gruba rağmen önce dışarıdan gelen Romalılar ve ardından Bizanslılar Anadolu topraklarına hâkim olmuşlar ve yönetmişlerdir.
Ardından gelen Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklularından sonra kısa bir müddet beylikler dönemi yaşanmış, nihayet Osmanlılar birliği sağlamışlardır.
Yani hâkimiyet ve dolayısıyla yönetim Türklerin eline geçmiştir.
Tıpkı Romalılar ve onun devamı Bizanslılar gibi-ki onlar Avrupa’dan geldiler- bizde dışarıdan yani kadim Asya topraklarından Anadolu’ya gelerek Anadolu’nun yönetilmesine talip olduk. Elbette ki bu arada başta Selçuklular olmak üzere Osmanlılarda Anadolu’da Türk nüfusunun artırmak için gayret göstermişler, politika yürütmüşlerdir.
Her ne kadar (Şah İsmail’in etkisiyle) Şii ve Sünni çekişmesi ve kanlı mücadeleleri yaşansa da; Özellikle gayrimüslimlere karşı sindirme ve asimile etme girişimlerinde bulunulmamıştır.
Selçuklu ve özellikle Osmanlı kendini Anadolu, Balkanlar ve Orta Doğu, Kafkaslar gibi bölgelerde nizamı ve asayişi sağlayan Roma İmparatorluğunun mirasçı addederek bölgede hak sahibi olma iddiasında bulunarak yönetmiş ve iktidarı elinde tutmuştur.
Osmanlının temsil ettiği kültürün Türk/İslam kültürü olduğu notunu düşerek başka yönden devam edelim.
Devletler kurulduğunda onu yöneten hâkim güçler vardır. Bu hâkim güç bir aile, askeri cunta, bir sosyal sınıf, zümre, etnik ve dini grup olabilir. Hatta bir ekonomik güç de olabilir.
Hangi kesim veya güç olursa olsun mutlaka dayandığı bir sosyal sınıf ve onun kültürü vardır.
Mesela Sovyetler Birliği kurulduğunda dayandığı sınıf işçi sınıfı idi. Ve Sovyetler Birliği olmayan kültürel alt yapıyı –ki ideolojikti- oluşturmaya çalışmıştır.
Bugün dünyadaki bütün (ABD hariç) güçlü devletlerin hâkim sınıfı ve onun temsil ettiği kültürel yapı vardır.
Aslında ABD’nin de şüphesiz hâkim sınıfı vardır. Ancak kültürel geçmişleri yoktur. Tıpkı geçmişte Sovyetler Birliğinin yaptığı gibi hâkim kültürel yapı oluşturmaya çalışmaktadırlar.
İşte bu hâkim gücün temsil ettiği kültür o devletin asli yani bir üst kültürünü temsil eder. Ve bütün halk bu üst kültürü kabullenir. Ülkede tartışmaya açılmaz, gerek görülmez ve hatta abes dahi karşılanır.
Gelelim Anadolu’ya yani ülkemize;
1923’ten sonra milletleşme furyası ve bana göre gizli iktidar hevesinden dolayı padişahlık kaldırıldı, lağvedildi.
Yani Anadolu’nun sahipliği Osmanlıdan alındı “Anadolu milletinin” üzerine yıkıldı. Adına Türk milleti denildi. Yani zaten var olan ama siyasal olarak değil ama kültürel olarak yaşayan Türk milletine tescil edildi.
Ve buna bağlı olarak “Atatürk milliyetçiliği” ihdas edildi.
Ama göz ardı edilen bir şey vardı. O da şu idi; Eğer bu ülkenin sahipliği Osmanlıdan alınıp bir etnik gruba yani Türklere verilirken aslında adı konmamış Türk kültürü ile yaşayan Kürt, Arap ve hatta Ermeni milletleri bu mirastan mahrum edildiler. Bir gün bu mirasta bizim de hakkımız var demeyeceklerinin garantisi var-mıydı?
O zamanlar, yani 1923’lerde bildiğimiz gibi sürgünler, mübadeleler ve “iknalar” sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Kuruldu da; Nasıl bir iktidar hâkimiyetine dayandı?
Bu arada muzipçe bir soru soralım, hangi iktidar kültürüne dayandı? Bileniniz var mı?
Daha açık soralım;
Hangi sosyal sınıfa ve dolayısıyla onun temsil ettiği kültüre dayanmakta idi bu yeni kurulan devlet?
Bana şunu derseniz hata etmiş olmaz-mısınız? Sen ne diyorsun bu ülkede Sovyetler Birliği gibi sınıfsal bir rejim yok ki…
Görünürde öyle, lakin o zaman bunca yıldır hangi güçler topluluğu ülkemizi yönetiyor da yıllardır baskı altında tutuyor? Yani bize rağmen bizi tahakküm altında tutuyor?
Yok, eğer tutmuyorsa AKP’nin iktidarına ne demeli? Aldığı elli küsur oy neye delalettir?
Bu yazı uzadı… Gelin bu yazımızı gelecek hafta devam edelim isterseniz…
Ve siz yine gelecek haftaya kadar bu ülkenin biz “avam Türkler” tarafından idare edildiğine inanmaya devam edin.