content Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
10 May

Ana Başta Taç İmiş…

Yarın Anneler Günü...

Tüm evlatlar, sağ olan annelerine kimi karınca kararınca, kimi de gönlünce hediyeler alıp, kendilerini dünyaya getiren ve Yüce Yaradan tarafından da en kutsal varlıkların başında gelen annelerinin ellerini öpüp, hayır dualarını alacak.

Anneleri bu dünyadan göçüp gidenler de, ya mezarlarını ziyaret edecek, ya da bir dua edecektir.

Gerçi yıllardır tartışılır durur, bu gibi özel günlerde hediyelik eşya satışlarından başka bir şey olmuyor diye...

Ama yine de her yıl mayıs ayının ikinci haftasında, zengini de fakiri de, tüm anneler evlatlarından kendilerini özellikle aramalarını ve en azından hal ve hatırlarının sorulmasını bekliyor.

Evet, belki öyle de değerlendirilebilinir. Fakat, özel bir günde annenin özellikle aranmasının ne gibi bir sakıncası olabilir ki?

Kaldı ki, kimine göre küçük, kimine göre büyük, hiç olmayanın da bir demet kır çiçeği yaptırıp, en azından yanağına koyacağı bir öpücük, bizleri dünyaya getiren bu kutsal varlıkları gönülden sevindirecektir.

Bari bu düşüncelerle, bu duyguyu onlardan esirgemeyelim.

Hem de hergün görsek bile...

Boşuna söylenmemiş;

“Ana başta taç imiş,

Her derde ilaç imiş,

Bir evlat pîr olsa da,

Anaya muhtaç imiş...”

İşte, bizlerin bu dünyaya gelmesine aracı olan, büyüten analarımızın hayır dualarını almak, onların gönüllerini hoş etmek, yapabiliyorsak bir günümüzü onlarla beraber geçirmek, onların mutluluklarına katkıda bulunmak, herhalde her evladın en başta gelecek görevlerinden biri olmalıdır.

Bakın, bir ana, ilerleyen yaşlarda evladına nasıl sesleniyor...

“Canım oğlum, kızım....

Benim yaşlandığımı düşündüğün gün (ki yaşlı olmayacağım) sabırlı ol lütfen ve beni anlamaya çalış.

 Yemek yerken üstümü kirletirsem lütfen sabırlı ol.

Sana bir şeyler öğretmek için seninle ilgilendiğim günleri hatırla...

Seninle konuşurken, aynı şeyleri 1000 kere tekrarlıyorsam sözümü kesme.

Beni dinle.

Sen küçükken, uyuyana kadar sana aynı hikayeyi 1000 defa tekrar tekrar okumak zorunda kaldığımı hatırla.

Banyo yapmak istemediğimde; beni utandırma ya da azarlama...

Seni banyoya götürmek için icat ettiğim küçük yöntemlerimi ve oyunlarımı hatırla...

Yeni teknolojiler karşısındaki cahilliğimi görürsen bana zaman tanı; beni yüzünde alaycı bir gülümsemeyle izleme...

Bazı zamanlarda unutkan olursam yahut konuşmalarımızda ipin ucunu kaçırırsam lütfen hatırlamam için gerekli zamanı bana tanı; hemen sinirlenme...

Çünkü asıl önemli olan senin yanında olabilmem ve beni dinliyor olmandır.

Ben sana bir sürü şeyi nasıl yapacağını gösterdim.

İyi yemek yapmayı, iyi giyinmeyi...

Yaşamı göğüslemeyi...

Yaşlı bacaklarım yürümeme izin vermediğinde bana elini ver.

Tıpkı, benim sana ilk adımlarını atarken verdiğim gibi.

Ve bir gün artık daha fazla yaşamak istemediğimi; ölmek istediğimi söylediğimde bana kızma.

Bir gün beni anlayacaksın.

Yaşamın; zevk alma değil, artık idareten yaşama yaşı olduğunu anlamaya çalış.

Hatalarıma karşın hep senin için iyi olanı gerçekleştirmeye ve senin yolunu hazırlamaya çalıştım.

Senin yanında olduğumda üzgün, kızgın ya da güçsüz hissetme kendini. Benim yanımda olmalısın, beni anlamalısn ve bana yardım etmelisin.

Yürümeme yardımcı ol ve yolumu sabırla sevgiyle bitirmeme...

Benim için yaptıklarını, ya bir gülümseme ya da senin için her zaman taşıdığım çok derin sevgiyle geri ödeyebilirim ancak.

Seni çok seviyorum ve hep seveceğim; bunu sakın unutma.

UNUTMAYALIM Kİ ONLAR HER ZAMAN BİZİM YANIMIZDA OLDULAR. YAŞARKEN DEĞERLERİNİ BİLELİM...”

 Cennet, anaların ayaklarının altındadır.

Tüm annelerin, Anneler Günü kutlu olsun...

Etiketler :

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank