Amerika’yla Savaş, Amerikancılarla Olur mu?
Ne alakası var, biz Amerika ile mi savaşıyoruz? Biz terör ile savaşıyoruz diyebilirsiniz.
Evet, resmi durum, şimdilik buymuş gibi görünüyor.
Sadece Türk halkı değil tüm dünya şu noktada hemfikirdir.
PYD ve PKK Amerika’nın ve Batının bölgedeki silahlı gücüdür. Obama bunu saklamadan, ifade etmiştir. “PYD bizim Suriye’deki kara gücümüz” diye…
IŞİD veya DAEŞ ne derseniz deyin, Amerika’nın bölge ülkelerinin sınırlarını belirlemek üzere oluşturduğu, daha sonraları denetimden çıkmış bir örgüt. Hala da bombalar vasıtasıyla denetim sürüyor. IŞİD, Oluşturulmuş elverişli araçtır.
PKK’nın iki karargâhı var. Birincisi Kandil. İkincisi de, ABD’den beslenen, televizyon ekranları… Aslında DAEŞ’in de iki karargâhı var. Biri Suriye ve Irak bölgeleri, ikincisi de, yobaz propagandasını yapan ülkemiz televizyonları…
Ekranlardan terörü meşrulaştırıyorlar, karargâhlardan da ateş açıyorlar.
Bu açıklıkta söylenmese de artık bu gerçekler ortadadır.
Peki, asıl tehlike nerede?
Asıl tehlike, Amerika ile her bakımdan iç içe olan siyasi iktidarın, Amerikancı örgütlerle nasıl savaşacağı…
Bu mücadele bir yere kadar, “terörle mücadele” başlığı altında yürütülebilir.
Eninde sonunda, gerçeğin kendisi ile karşı karşıya kalınacağı kesindir.
Bir başka deyişle, eninde sonunda, Türk halkı kendisini savunmak için ABD ile karşı karşıya geleceğidir.
Böyle bir noktaya hızla ilerlediğimiz, içinde yaşadığımız sıcak çatışmanın kendisinden bellidir.
Amerikancılarla, Amerika’ya karşı savaş örtülü olarak bir yere kadar sürebilir. O noktaya varıldığında, terörle mücadele diye bir şey kalmaz, topyekûn savaş gerekli olur.
Gün gelir, Amerika’ya ve İngiltere’ye verdiğiniz İncirlik’i geri alırsınız. Gün gelir gerçek düşmanın kendisini, kendi ismi ile açıklamaya…
Bölgede Amerika’ya karşı savaş, sadece, askeri güç ve teçhizat ile olmaz.
Halkı topyekûn bilinçlendirmek gerekir. Halk gerçekte kiminle savaşıyor bilmelidir ki, savaşabilsin.
Amerika’yı dost bilen halk ABD ile ne fikri düzeyde, ne mücadele düzeyinde Amerika ile savaşamaz.
Diğer önemli bir soru; Amerika bölgedeki savaşını “vekâlet savaşlarıyla” nereye kadar sürdürebilir?
Nereden sonra gerçek yüzünü gösterir?
Bu sorunun tek bir cevabı vardır.
Türk halkının Amerika’ya karşı birliği ne kadar güçlü olursa, bölge o kadar kazançlı çıkar.
Öncelikle, bölgede, asıl savaştığımız gücün Amerika olduğunun farkında olmamız gerekir.
Efendim, IŞİD ile savaşta Amerika’nın yanındayız. PKK ile savaşta da, PKK’ya karşı savaşıyoruz.
Savaşı bu çerçeve içinde almak, savaşı baştan kaybetmek anlamındadır. Böyle bir anlayış ve stratejiyle ne PKK teröründen ne de, DAEŞ teröründen kurtulabiliriz.
Amerika’nın silahlı işbirlikçileriyle savaşmak için, önce, ABD’nin fikir ve ideolojik işbirlikçilerini yenmek gerekir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr