Amerika’nın Kara Gücü Olarak mı Gireceğiz?
Suriye’nin iç işlerine müdahil olmak, ABD ile birlikte, Suriye’ye terör ihraç etmek, Türkiye’yi Amerika’nın kara gücü olarak Suriye’ye girme aşamasına getirdi.
Amerika Türkiye’ye şimdi diyor ki, “ben(ABD) PYD, YPG ve buna benzer Kürt güçlerle, Cerablus’tan IŞİD’ı çıkaracaktım. Sen(AKP) PYD, YPG terör güçleridir dedin. Bunu yapma, PYD’ye silah verme dedin.
Amerika bu durum karşısında, şu teklifle Türkiye’nin karşısındadır. Ben Fırat nehrinin güneyi ve Rakka bölgesini IŞİD’dan temizleyeyim. Sen de (AKP) Fırat Nehrinin kuzeyini, Cerablus bölgesini IŞİD’dan temizle…
Özetlersek; PYD yerine Türk Ordusu kullanılsın… Yani Türk ordusu Amerika’nın kara gücü olsun.
Türk ordusunun Amerika ile birlikte Suriye’ye girmesinin ne büyük sıkıntılar getireceğini, hep söyleye geldik.
Bu konuya döneceğiz. Ancak şu Fırat’ın güneyi ve kuzeyi konusunu biraz daha açmalıyız.
Fırat Nehrinin güneyi; petrol bölgesi, Rakka Barajının olduğu yer. IŞİD’ın Başkenti…
Amerikan, Türk, hatta Rus uçaklarının Rakka’yı bombaladığı düşünülürse, 80 bin kişilik IŞİD güçleri, güneyden kuzeye, yani Cerablus bölgesine geleceklerdir. Türkiye sınırlarına doğru geleceklerdir. Şimdilerde zaten IŞİD’ın kontrolünde olan alanda tüm IŞİD güçleri birikecektir.
Buradan Türkiye’ye doğru bir saldırı olursa, elbet Türk ordusu ülkesini savunacaktır. Savunma savaşları kutsal savaşlardır. Saldırı savaşları emperyalist yağma savaşlarıdır.
Şu düşünce; ülkemiz halkını manipüle etmede kullanıla kullanıla ülkemizi mahvedecek.
“Suriye’de tüm oyuncular var. Amerika 12 bin mil öteden gelmiş, Suriye’de hak sahibi olmak istiyor. Yanı başındaki ülke olarak, biz bu durumu seyredelim mi?
Amerika emperyal araçlar kullanıyor. Biz niye emperyalist olmayalım, demenin Türkçeleşmiş hali; herkes Suriye’de biz niye olmayalım?
Bu düşüncenin tabanı, bölge ülkeleri ve Suriye ile anlaşmayalım, ABD ile ortak hareket edelim. Biz de kemik yalayalım düşüncesidir.
Üstelik başlangıçta böyleymiş gibi görünen durumun, Rusya ile Türkiye’yi karşı karşıya getireceği kesinken…
Suudi Arabistan’dan, sıcak para gelsin diye, Suriye’de Amerikan çıkarları için savaşmak, başta Suriye halkı olmak üzere, Rusya, İran, Lübnan Hizbullah’ı ile karşı karşıya gelmek demektir.
Geldiğimiz bu çıkmazdan çıkmanın tek yolu; Amerika ile işbirliği değil bölge ülkeleri ile işbirliğidir. Çünkü Amerika gittikten sonra da bu bölge halkları ile birlikte yaşayacağız.
Suriye’den toprak kazanacağım aç gözlülüğü, bizi evdeki bulgurdan edebilir.
ABD ile birlikte yürütülen siyaset; bölge ülkeleri ile çatışan siyasettir.
Amerikancı siyasetler, en sonunda, bizi savaşın sıcak merkezine çekmektedir.
Suriye’den IŞİD’ın veya Rusya’nın doğrudan bize saldırısı olmadığı müddetçe, Suriye’ye kara gücü göndermek, Türkiye’yi daha da kaosa sokar. Toprak kaybına sebebiyet verir.
ABD’nin, yarın Rusya ve Çin karşısında ne yapacağını da şimdiden kestirmek imkânsızdır.
Bölge ülkeleri ile ticaret savaştan çok daha insancadır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr