Amerika Bölgemizi Yugoslavya Yapabilir mi?
IŞİD’in ne olduğunu mu anlamak istiyoruz, bu olayların varacağı yer neresidir, onu mu çıkarsamaya çalışıyoruz?
O durumda, dönüp Yugoslavya’nın nasıl da yediye bölündüğüne bakmalıyız.
Bölgemiz için geleceği şimdiden bilemeyeceğimize göre, geçmişe bakıp, bir ipucu çıkarabiliriz.
1999’a gitmeden, 2011 Martından bu yana, Suriye’de terör örgütlerinin nasıl güçlendiğini hatırlamalıyız.
Suriye bu terör örgütleri ile boğuşurken, Erdoğan ve Batı ülkeleri, Esad’ı katil olarak ilan ettiler.
Sadece katil ilan etseler hadi neyse…
Özgür Suriye Ordusuna yardım yapıyoruz diye, silah, mühimmat ve para yardımı yaptılar.
Hatta bu terör destekleme işi, o kadar ileri gitti ki, Libya’da teröristlere bavulla 300 milyon dolar götüren Dışişleri bakanımız oldu.
Bunu da övünerek kamuya açıkladı.
Yani Amerikan emperyalizmi ve AKP, üç yıl boyunca, adı zamanla değişse de, terör örgütlerine destek verdi.
Zaten eski Amerikan Büyükelçisi Riccardione de, bu gün açıkladı. Türkiye El Nusra’yı destekledi diye…
Bu işin sonunda, Suriye’de bir Ilımlı İslam devleti kurma ve Esad’ı alaşağı etmek, işin başlangıç kısmıydı.
Amerika’nın başlangıçta ortaya koyduğu plan işlemedi.
İki sebepten işlemedi.
Birincisi Rusya ve İran etkisi ortaya çıktı.
İkincisi ve hiç beklenmeyeni, Suriye halkının direnmesi ve Suriye devletinin ayakta kalmasıydı.
Ancak zaman ilerledikçe, terör örgütlerini, gizli servis ajanları ile kontrol etmek (ABD ve müttefiklerince) imkânsızlaştı.
Terör örgütü, Amerika’nın BOP Projesinin göz bebeği olan Birleşik Kürdistan’a saldırdı.
Amerika’nın, Birleşik Kürdistanı hiçbir ülkeye yedirtmeye niyeti yoktu.
Çünkü İsrail’in sonsuza dek yaşam güvencesi, Birleşik Kürdistan’dan geçiyordu.
Birleşik Kürdistan öyle bir manivela aracıydı ki, hem Türkiye’ye hem İran’a hem Irak’a karşı kullanılabilecek bir manivela…
Bu anlattıklarımızın ne kadar gerçek olduğu da, Amerika, İngiltere, Fransa ve hatta Almanya’nın hep bir ağızdan Barzani’ye, PKK’ya silah yardımı yapmaya başlamalarından, planın ana gövdesi ortaya çıkmış oldu.
Yani tarihi Türkiye düşmanlığı ortaya çıktı.
Yugoslavya bölünmeden önce, Aliye İzzet Begoviç, Batı İslam Cumhuriyeti diye bir devlet kurdu. Amerika’ya davet çıkarma, UÇKA’nın oluşturulması, Srebrenitsa’da Amerikan gladyosunun katliamları, Yugoslavya’ya sözde insani müdahalenin gerekçesi yapıldı.
Kaldı ki, arkada bıraktığımız süre içerisinde, UÇKA’nın tamamen ABD imalatı bir terör örgütü olduğu ortaya çıktı.
Bölgemiz Yugoslavya’ya benzemiyor.
Miloseviç yalnızdı. Hiçbir devlet tarafından destek almadı.
Oysa Suriye’nin yanında olan bölge ülkeleri var.
İran var. Lübnan Hizbullah’ı var.
AKP olmasa da, Türk Ordusu var. Rusya’nın siyasi desteği var.
Amerika’nın, Bölgemizi Yugoslavya yapma planı, şimdiye dek çok arıza verdi.
Bundan sonra da ilerleyeceğini düşünmüyorum.
İçerde ki siyasete bakacak olursak.
En zor durumda olan AKP’dir.
Neden mi?
Amerika’nın yanında, Amerikan imalatı olan IŞİD ile savaşsa, bir zamanlar destek verdiği dindaşları ile savaşmış olacak.
Savaşmasa, büyük abisi onu iktidardan alaşağı edebilir.
Ki bunun işaretlerini Amerikan Senatosu Alt komisyonundaki tartışmalardan anlamak mümkün.
Kılıçdaroğlu ise, tam bir zavallı durumda.
Gericilikte ve Amerika’nın bölge çıkarlarını savunmada tam bir sazan.
İktidar bile, Amerika’nın bölgede ki çıkarlarının korunmasına kuşkuyla yaklaşırken, Kılıçdaroğlu balıklamasına dalarak, ne kadar öngörüsüz olduğunu gösterdi.
Hemen NATO’ya teslim olduğunu açıkladı.
Bu haliyle, AKP’den de, geriye düşmüş oldu.
Sömürgecilere ben AKP’den daha iyi, hizmet ederim mesajını vermiş oldu.
Amerikan emperyalizminin yanında olacak, sonra da be solcuyum diyecek!
Bölge sorunlarını bölge ülkeleri çözebilir. NATO çözemez.
Zaten bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Gazete Vatan Emek
Twitter: @GazeteVatanEmek
Facebook: https://www.facebook.com/Gazetevatanemek
AYDINLIK BİR GELECEK, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras...