Aman Dikkat, Dipsiz Kuyu Çocuklarımızı Yutmasın!
Mehmet BALLI
İSTANBUL GÜNLÜĞÜ
AMAN HA DİKKAT, DİPSİZ KUYU İNTERNET ÇOCUKLARIMIZI YUTMASIN!..
Her gün işi gidip geldiğiniz toplu taşım araçlarında istemeyerekte olsa kimi konuşmalara kulak misafiri olursunuz. Yaklaşık 40 ile 50 arasa yaşlarında iki vatandaşın muhabbeti dikkatimi çekiyor. Günün iş yorgunluğuyla çöken omuzlarınızın ağırlığıyla ayakta tutunduğunuz Halk otobüsünde sallana sallana giderken öyle bir mevzuya tanık oluyorsunuz ki, sohbet ilerledikçe kulaklarınızı dikiyor vah vah diyorsunuz, konu cep telefonu ile başlıyor bakınız nerelerde düğümleniyor...
Yaşı kırk civarında olan vatandaş; ‘benim ilköğretim 5. sınıfa giden oğlan, akşam ağladı sızladı, yok efendim arkadaşlarının varmışta, onunki eskiymiş. Hanımda ons destek çıkıp bastırınca, oğlana sıfır son model kameralı cep telefonu aldım. Ben hala şarjı 1-2 gün giden en eski telefonu kullanıyorum’.
Yaşı ellinin üzerinde olan diğer arkadaşı ise iş yorgunluğundan olacak ki, ayakta koltuğa dayanır vaziyette şöyle der; “oda bir şey mi.. 3 ay oldu çocuklara birbuçukmilyara bir bilgisayar aldım, Sabah-akşam internetteler. Hiç odalarından dışarı çıkmıyorlar. Hele 3 yaşında bir torun var bilgisayarın her yerine giriyor, valla daha ben bilgisayar nereden nasıl açılır bilmiyorum”..
İşte size bizim toplumumuzun teknolojiye adaptasyonundan örnekler...
Kıt kanaat zor geçinen, belediye otobüsü ile saatlerce yüzü cama yapışarak işine gidip gelen, evine ayda bir et giren, balık, badem vb. bir çok faydalı yiyeceği düzenli olarak evine almayan yada alamayan vatandaş, dişinden tırnağından artırdığıyla, büyük paralar verip son model teknolojiyi evine sokuyor, sokabiliyor. Ne büyük bir fedakarlık, ne güzel teknolojiyi takip edip almak iyide, ya biraz zahmet, birde onu kullanmasını öğrenip takibini yapsak olmaz mı?.
Olmuyor maalesef. “Ben anlamam, öğrenemem” korkusuyla bahane uydurup ucuz kahramanlık yapıyoruz. Halbu ki öğrenmenin yaşı olmaz. Sahabe 40 yaşından sonra Kur’ an öğrenerek hafız olmadı mı?..
İlkokul 5 sınıfa giden çocuğun hem de son model kameralı telefonuna çok mu ihtiyacı var.. Sen al, al da, vay o öğretmenlerin ve arkadaşlarının haline....
Bilgisayar almak iyi de, günlerce internette kalmakta ne oluyor, 3 yaşındaki çocuğun bilgisayarla uğraşması ne kadar sakıncalı biliyor muyuz’. ?
Milyarlarca para verdiğiniz o bilgisayarın düğmesine bile basmayı öğrenmeye lütfetmeyişiniz, çocuğunuzu uçurumdan aşağı saldığınızın farkında mısınız?
Bu her iki olayın irdelemesi bizim eleştirimizden ziyada ilim adamlarının uyarısıdır.
Milyarları bir çırpıda vermeyi göze alan ebeveynlerin lütfedip öğrenebildiği kadarıyla da olsa mutlaka bilgisayara adapte olması zorunludur. Nasıl ki devrim yasaları ile eski Arap, Fars ve Osmanlı alfabesinden, Latin alfabesine geçilerek halkımız nasıl adaptasyona uğradıysa, yarınların güvencesi çocuklarımız içinde, bilgisayarın dilini öğrenerek bu günün teknolojik devrimine adapte olmamız zorunludur.
Çocukların odasına arada bir girerek çocuklar internette nerelere giriyor? Zamanının ne kadarını bilgisayarda harcıyor? Gibi takiplerin yapılması gerekir. Ya da İnternetteki sakıncalı sitelere girilmemesi için ebeveyn programı mutlaka kurulması gerekir.
Henüz 14 yaşında,bedensel olarak gelişmiş, fakat anatomik olarak henüz neyin faydalı-zararlı olduğu bilincini tamamlamamış bir çocuk, serbest bırakıldığında, ahlaki çöküntüye sürüklenerek ruhsal açıdan sorunlar yaşayacağını doktorlarımız bangır bangır bağırarak anlatmıyorlar mı?...
Hani bir örnek vardır ya; 15 yaşındaki delikanlının merakı gitsin diye bir silah verirsiniz eline. Sonra bu silahı tarif edersiniz.”Oğlum bak bu silah, hem çok faydalı, hem de çok sakıncalıdır. Yani seni güvenli kılar, ama şurası tetiği, basarsan kaza maza olur, onun için şurası emniyet kilidi, sakın burayı açma ha” . İyice nasihatı döşersiniz de ya sonrası …..
Maalesef o genç deli fişek çocuk, merakla incelediği silahı kurcalaya kurcalaya sıra emniyetiyle de oynamaya gelince kaza da kaçınılmaz olmayacak mıdır?.
Netice itibariyla İnternette bir silah gibi dır. Ya çocuklarınız iyice bilinçlenene kadar, İnterneti evinize hiç sokmazsınız. Ya da (günümüz şartlarında bilgisayar almak neredeyse zorunlu hale geldiği için,) İnternet bağlatmak zorunda kalırsanız, koruyucu programlar yükleterek ve takip ederek kontrol altında tutabilirsiniz.
İnternet dipsiz bir kuyudur, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın bu kuyuda kaybolup gitmesini istemiyorsanız, takibini yapmanız gerekmektedir. Oyunu kurallarına göre oynamak olmazsa, olmaz bir kuraldır.