Aman Allah’ım Ben de Beyaz Türk Olmuşum!
Her Ramazan ayında Sultanahmet ve Eyüp Sultan ziyaretleri artık bizde bir gelenek halini aldı.
Cumartesi günü bir çılgınlık yapıp bir alana bir bedava yaptık. Arkadaşım ve annesi de bu çılgınlığa katıldı. Önce Sultanahmet'e gittik. Yerli yabancı turistlerin birbirine karıştığı büyük bir kalabalık vardı.
Sultanahmet camiisinin avlusunda bulunan tuvalette, daha önce hiç şahit olmadığım, uzun bir kuyruk vardı. Kitap fuarına o saat itibariyle ilgi orta halliydi. Saat 17 suları o mekandan ayrılıp, Eyüp Sultan'a doğru yola çıktık ki "kalabalık" kelimesinin ne anlama geldiğini asıl orada gördük. Yerden insan fışkırıyor, gökten ise yağıyordu. 18:45 gibi Eyüp'te olabilmiştik ve meydana yaklaştıkça adım atacak alan neredeyse kalmamıştı. İnsanların ayaklarının, minderlerinin üzerlerinden, aşa aşa yemek yiyebileceğimiz alanlara ilerlerken hayretten gözlerim ve ağzım açık kalmıştı: Kim bu insanlar ve nereden geldiler? Eşim ve ablam tarafından "beyaz Türk" olmakla kınanınca, kendimi biraz Ertuğrul Özkök gibi hissettim
Bu ülkenin gerçeklerinden uzaklaşmışım giderek ve kendimden bir parça da olsa utandım. İnsanlar Eyüp Sultan'a peygamberimizin sancaktarı diye hürmet ediyorlar ve bir nebze de olsa kendilerini o en sevgiliye yakın hissetmek için insanlardan oluşan bu manzaranın içinde olmaktan huzur ve mutluluk duyuyorlardı. Ben ise "ıııgh, nasıl böyle dip dibe, yerlerde oturuyorlar" deyip olayın manasını anlamaya çalışmaktan bi-haber, şekline takılmış kalmıştım... Halimi hiç iyi görmedim... Beyaz Türk olmuşum ve haberim yok!