Altıdan Dörde Düştük
Altıdan dörde düştük, ya iki vekil taşıyacak kadar taşıma yapamıyoruz ya da iki vekile denk göç vermişiz. İki şıktan birisi doğru amam ikisi de etkisi var. İnsan taşımaya bende karşı çıkıyorum. Malum nüfus kayıt öncesi köylerde kasabalarda çok adam taşıyorduk. Bazen bir hanedeki nüfus 40-50’ye çıkardığımız oluyordu. Doğruda bir tercih değildi hani…
Köye muhtar seçilecek kişi, Ankara’da, İstanbul’da ne kadar eşi dostu var köyüne taşıyordu. Kasaba belediyelik olacak, o belediye eski kayıtlarda ne kadar aile var taşıyorduk. Sahte, yalancı, kandırmaca değil, nüfus şişkinliği oluyordu. Doğruda değildi bu. Kişi nerede otuyorsa oraya kayıtlı olmalıydı. Bu hatayı yıllarca yaptık. Kendi kendimizi ya da devleti kandırmaya yönelik sahte bir uygulamaya çanak tuttuk.
Adrese dayalı nüfus kaydı gündeme girdi. İkametgahlar kesinlik kazandı. Her şey kayıt altına alındı. Kayıt altıda olmayan varsa mutlaka kayıt altına girmelidir. Halkı yine de bin uygulamadır, destekliyoruz, hatta onaylıyoruz. Böyle olunca otomatikman bizim vekil sayımız 6 dan 4 e düşüverdi. Hani derler ya takke düşütü kel göründü!...
İstanbul-Ankara, Mersin,. Adapazarı, Bursa gibi şehirlerde kesinlikle Yozgatlı var. Hatta Yozgatlın üç beş katı nüfusu dışarıda yaşıyor. Bu bizim suçumuz değil. Adamlar iş bulabilmek, ekmek kazanabilmek, çocuklarını okutabilmek gibi nedenlerle göçüp gitmişler. Yozgatlılar ama. Yozgat nüfusundan çıkmışlar. Israrla siz Yozgatlısınız, sizi Yozgat’a taşıyacağız, Yozgat’ta göstermek istiyoruz demenin alemi yok! Olmuyor da artık!
GÖÇÜ ÖNLEMELİYDİK
Bir ilden, bölgeden göçün önemli nedenleri var. Bu nedenlerden bir çoğu ekonomik sebeplerle bağlı. Sağlık sorunları, eğitim, iş bulma gibi nedenleri sıralamak mümkün…
Yıllarca biz bunları yapmadık. Halen iy bulmak amacıyla insanlarımız il dışına göçüyor. Halen hastalıklarımızı tedavi ettirebilmek için Ankara’ya, İstanbul’a, Kayseri’ye gidiyorlar. Demek ki göçün ana nedeni ortadan kaldıramamışız.
Henüz kalkınmış, modern bir Yozgat’ı kuramadık. Henüz Bozok Üniversitesini rayına oturtamadık. Hızlı bir gelişme başlamıştı ki maalesef onu da yolsuzluk söylentileri, adli vakalar durdurdu. İlahiyat Fakültesi, Ziraat Fakültesi, İletişim Fakültesi, Tıp Fakültesi geliştirip zenginleştirseydik üniversitemizin önü açılacaktı ve hızla gelişlimi yakalayacaktı.
Organize sanayi… Ekonomimizi canlandıracaktı ama olmadı. Bir Yimpaşımız vardı o da malum sonuca ulaştı. İş yok, para yok, her şey kısıtlı, sağlık sorunları devam ediyor. Bu şehri nasıl gelişecek! Göç nasıl önlenecek! Söyler misiniz? Jandarma Alayının Yozgat’tan gidişine seyirci kalmışız, şimdi keşke Alayımıza sahip çıksaydık diyorsunuz. O tren çoktan kaçtı beyler. Ne yapsanız geri getiremezsiniz…
VAR OLAN DEĞERLERE SAHİP ÇIKIN
Hiç olmazsa bundan sonra var olan değerlerime sahip çıkalım.. Yer altı zenginliğimiz var. Kültürel değerlerimiz var. Onlara sahip çıkalım.
Termal kaynaklarımız var, bunlar bizim zenginliğimiz. Turizme açık kaplıcalarımı biran önce canlandıralım, turizme kazandıralım. Seyirci kalmayalım artık.
Üniversitemize sahip çıkalım. Alt bölümleri yeni binaları hızla devreye sokalım. Esnafımız bu çocuklara sahip çıkmalı.
Bakın çocuklar ciddi şekilde Yozgat esnafından şikayetçi. İnsanımızı eğiteceğiz mi, yetiştireceğiz mi, uyaracağız mı ne yaparsak yapalım esnaf gibi davranmalarını sağlayalım. Seminerler verelim, konferanslar düzenleyelim ve adam gibi bir sahiplenme kazandıralım.
Çocuklar bizden yaka silkiyor. Bunlar bizim dışa açılabilmek, yüzümüz olacaklar. Kültür elçilerimiz onlar bizim..
Tarım-Hayvancılığı, sanayiyi geliştirici projeler hazırlayalım. Esnafa kredi teşvik ve destek fonlarından devreye sokalım. Var olan değerleri korumaya yönelik ciddi projeler sunalım.
Sivil toplum örgütlerimizi uyumasınlar, yeter artık, bencillik betsin. Sahiplenme başlasın. Şu memleketin çocuklarına sahip çıkalım.
Çıkarcılığı, bananeciliği kavun atık. Bunun hesabını veremezseniz vebali var günahı var memleketinize sahip çıkın boş dursun, işsizlik sonaersin, var olan kaynaklar harakete geçirilsin bunu istiyoruz sizden.
Yarınlar da birileri sizlerden bunun hesabını sorur…
