Allahüekber, vallahi, İsrail…
İsrail Şam’ı bombalarken, Şam’daki Suriyeli muhalifler, “Allahüekber” nidaları ile sevinçlerini haykırıyorlardı.
Erdoğan ise;” Vallahi bedelini ödeyeceksin” diye, İsrail’in hava saldırılarını, Esed’e saldırarak, alkışlıyordu.
Bu saldırılar da göstermiştir ki, bütün Batı,radikal Sünni İslam’ın yanındadır.
Radikal İslam, İslam’ın başına dayatılmış Batı silahıdır.
Sık sık yayınlanan Batı kaynaklı haber, rapor ve beyanatlarda; Türkiye(AKP),Suudiler, Katar ve İsrail’in birlikte İran ve Suriye’ye karşı olmaları yazıldı haberleştirildi.
Daha net söylersek; Büyük Orta Doğu Projesinin gerekleri yerine getirilsin diye kumpaslar kuruldu.
Katar Emiri İsrail’i ziyaret etti.
Amerika gereken işaretleri verdi.
İsrail Suriye’yi bombaladı.
Aslında Suriye üzerinden İran bombalandı.
İran’ın nereye kadar sabredeceğinin testi yapıldı.
Bu testin sonuçlarına göre, Batı orta doğuda atacağı yeni adımların nasıl karşılanacağını, Rusya’nın tavrının ne olacağını anlamaya çalışmaktadır.
Katar, Suudi Arabistan aslında devlet değildirler. Amerikan üsleridir.
Bölgede devlet olan İran ve Türkiye’dir.
Nihai hedefleri, Türkiye ile İran’ı savaştırmak ve savaşın sonucunda ortaya çıkacak kargaşadan yararlanmaktır.
Peki, Suriye’ye örtülü savaşın dışında, bir askeri müdahale yapabilirler mi?
Hayır.
Putin’den gelen açıklamayı herkes hatırlamalıdır.
Putin “Çatışmaların Moskova sokaklarına taşınacağını bilsem, Esad’ı teslim etmem.”
İsrail’in havadan yaptığı saldırılar, AKP’nin karadan yaptığı saldırılar ile bütünleşince, Rusya’dan da yeni bir hamle geleceği muhakkaktır.
İsrail’in hava saldırıları, El-Nusra ve Müslüman Kardeşlerle olan organik bağını da göstermiştir.
AKP’nin Batı çıkarlarını korumaya yönelik politikaları, İslam’ın başına dayanmış silah gibidir.
Bu politikaların Türkiye ve Türk halkına da bir faydası yoktur.
Dünyanın geldiği durum, ABD’nin içinde bulunduğu çıkmaz, kapitalizmin içine düştüğü krizler Ortadoğu’yu barut fıçısına çevirmiştir.
Suriye ve İran’a müdahalenin, aslında, son tahlilde Türkiye’ye müdahale demek olduğunu görmemiz gerekir.
Her ne kadar Suriye ve İran’a karşı olanlar güçlü gibi görünse de, bu coğrafyanın insanları ile birlikte yaşamak zorundayız.
Bir örnek olsun diye söyleyeyim.
Esad Suriye yönetiminden düşse bile, Suriye halkının Türkiye’ye dost kalacağını söylemek mümkün mü?
Katillerin, kelle kesen psikopatların bir devlet olması mümkün mü?
İleri de birlikte yaşamaya mecbur olduğumuz bu coğrafyada, komşularımıza düşman olmanın, Türkiye’ye kazandıracağı bir şey yoktur.
Batı şimdilik Türkiye’yi İslam ülkelerine karşı kullanmak ve kullanırken parçalamak peşindedir.
Bu onların iki yüz yıllık hayalleridir.
Ortadoğu’nun içinde çıkacak ateşte, sadece Suriye yanmaz.
Batı Asya kan içinde kalır.
Bu kandan sadece emperyalizm doya doya içer.