Allah’ı “Allah ve Kuran” İle Aldatmak…
İlahiyat Fakültesinde Kur’an öğretim görevlisi olduğu halde; zaman zaman zikzaklar çizen, çark eden, boyundan büyük fetvalar veren, Kur’an ve sünnete ters düşen görüşler ileri süren, altı oklu partiye girdikten sonra, çıkıp yeni bir parti kuran ve neticede kanser olan bir profesörün “ALLAH’I, ALLAH İLE KANDIRMAK” şovunu bilirsiniz. Dolar karşılığı; Televizyon televizyon, gazete gazete, konferans konferans gezip, çok sayıda tahrik ve tahrip edici kitaplar yayınlayarak cebine cukkaları koyduktan sonra, şimdi bir yosma ile bir televizyonda program yapan mahut adamdan bahsediyorum…
Bazen doğruyu söylemekten çekinen, ilimleri ile isyan eden kişiler tarafından doğrular da söylenebiliyormuş, veya Mevla söyletirmiş..
Allah’ı ve Kur’anı, Peygamberi aynı değerlerle aldatanların; günümüzde âlim, Hocaefendi ve Molla sıfatlarına aldıkları ve itibar gördükleri gibi…
Dünyanın baş belası Vatikan, patrikhane, Siyonizm, masonlar, Ermeniler, Hıristiyanlar ve şer güçlerin bir faaliyet kolu da; Allah’ı, kitabı, peygamberi ve temel değerleri kullanarak yeni bir din meydana getirmek, yetişen nesillerin beyinlerini yıkamak, bu noktada yayın yapan medyayı beslemek, desteklemek oyun ve tuzaklarını kurarlar. Tarihte; bizi din ile vuran, Allah, Kur’an ve peygamberi çok iyi bilerek kullanan Lavrensler, Hempertler, Gâvurimamlar bunların canlı örnekleri değil midir?
Yalanlar düzerek Allah’a iftira etmek, din elbisesini giyerek insanlara yön vermek, lider sıfatına bürünerek yeni bir din meydana getirmek, İslam’dan ayrı içi oyulmuş bir din sunmak sadece isyan değil, zulüm, felaket ve büyük ihanettir.
Ebedi ve değişmeyen prensipleriyle, beşeriyetin mutluluğunun ve mutluluğa ulaştıran kestirme ve aydınlık yolun göstericisi, saadet müjdecisi, kâinatın huzur reçetesi Hazreti Kur’an’dır.
Kesin doğrulara ermek, beşeri sistemlere hayat vermek, Hakkın kaynağı, pınarı, külliyatı Hazreti Kur’andır.
Kur’an’ı iyi anlayıp, hayatımızda yaşamadığımız müddetçe; kaos, terör, anarşi, isyan, dalâlet, cinayet, intihar, haramlara meyletme, günahları sel gibi işleme gibi bizi Cehenneme götürecek, cennet’ten uzaklaştıracak fiilleri çok daha işleriz, toplum felakete ve helak olan kavimlerin akıbetine doğru gider.
İşte, üzerinde iyi düşünmemiz, doğru karar vermemiz gereken birkaç Sureden birkaç Ayet meali..
(SAFF SURESİ 7. AYET) İslam’a/Allah’a teslim olmaya çağrılıp durduğu halde, yalanlar düzerek Allah’a iftira edenden daha zalim kim vardır? Allah, zulme bulaşmış kişiler topluluğunu doğruya ve güzele iletmez.
(MÜMTEHİNE SURESİ 9. AYET) Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan yasaklar. Böyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta kendileridir.
(CÂSİYE SURESİ 19. AYET) Kuşkun olmasın ki onlar, Allah karşısında sana hiçbir yarar sağlayamazlar/Allah’tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Zalimler birbirlerinin dostlarıdır; Allah ise takvaya sarılanların Velî’sidir.
(ZÜMER SURESİ 32. AYET) Allah hakkında yalan düzenden ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim vardır? Cehennemde kafirler için bir barınak yok mu?
(KEHF SURESİ 52. AYET) Bir gün Allah şöyle diyecektir: “O bir şey zannettiğiniz ortaklarımı çağırın!” Hemen çağırdılar ama onlar kendilerine cevap vermedi. Biz onların aralarına tehlikeli bir uçurum/yıkıcı bir düşmanlık koyduk.
(KASAS SURESİ 64. AYET) Şöyle denilir: “Çağırın ortak koştuklarınızı!” Onlar da çağırırlar. Fakat ötekiler bunlara cevap veremezler; azabı görmüşlerdir. Önceden yola gelselerdi ne olurdu!
(SEBE’ SURESİ 22. AYET) De ki: “Allah dışındaki o bir şey sandıklarınızı çağırın/onlara yalvarın! Ama onlar, göklerde de yerde de zerre kadar bir şeye sahip olamazlar. O göklerde ve yerde onların ortaklığı da yoktur. Ve O’nun onlardan bir destekçisi de yoktur.”
Çeşitli araştırma eserleri bulunan bir yazar şöyle diyor:
“Allah’ın belirtmediği bir meseleyi dinsel kılmak. (Örn. Kur’an dışında zübürler edinmek, Allah ile kul arasında aracı-yarı tanrı görev üstlenmek, dini bozmak) Ki bu bugün, “Şirk İmamlarının” en belirgin meslek ve icraatıdır. Kur’an dinini saf dışı bırakıp, şirke boğulmuş bir kenz dini inşa etmişlerdir.
Sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkartmak isteyenlere UŞAKLIK yapmak!Zalimler ile kol kola gezmek.
Molla, yukarıdaki özelliklerinden ilki hasebi ile geniş kitlelere nüfuz eder. Büyük bir etki alanı vardır. Servet ve iktidar gücünü de yanına alarak, büyük bir afyoncu başına dönüşür. Bu minvalde, zulmü çetindir, baskıcıdır...
Allah’ın dinine karşıdan cephe alır. Kurduğu mescit, Dırar Mescididir. O mescitlerde Allah adı anılsa da, Şeytan Evliyalarına tapılır...”
GÜL DİKENİ
NE DERİZ?
KÂİNAT BOŞ DEĞİL, SIRLARLA DOLU,
BİZ “KUL” YARATILDIK, O’NA GİDERİZ,
MELEKLER YAZARLAR, SAĞ İLE SOLU,
MÎZÂN-I MAHŞER’DE, ACEP NE DERİZ?
KEMÂLİ