Allah Muhterif (Patent alan) Kullarını Sever
‘Allah işini geliştiren,ilerleten(patent alan) iş adamını sever=İnnellahe yuhibbul muhterif’ Hz.Muhammd(s.a.v.)
Yukarıdaki Hadis-i Şerif’i KTO Karatay Üniversitesi Akademik yılı açılışında kısa bir ders veren
Prof. Dr. Hamdi Döndüren hocam söyledi.
47 yıllık Müslüman,28 yıllık İlahiyatçı olarak bu sözü ilk defa duymuştum.
Uzun bacaklı İngiliz iyi çalışmış dinin bir kısmını (kişisel ibadetler) öğrenmemiz için bütün kapılar açılmış, diğer kısmı için (toplumu ilgilendiren ibadetler) çıkarılabilecek bütün engeller yerleştirilmişti.
Oysa Rabbim;‘’ (Buna rağmen) birbirinizi öldürüyor ve içinizden bazılarını yurtlarından sürüyor, onlara karşı günah ve zulüm işlemek için aranızda işbirliği yapıyorsunuz. Onları sürgüne göndermeniz yasaklandığı halde sürgüne gönderiyorsunuz. Sonra size esir olarak geldikleri takdirde fidye alış-verişi yaparak kendilerini kurtarıyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Oysa içinizden böyle yapanların cezası dünya hayatında perişanlıktan başka bir şey değildir. Onlar kıyamet günü de en ağır azaba çarpılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.’’ Bakara,2/85
‘’İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra da çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir.’’Necm,53/39-41
‘’Mü'minlerden özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir değildir. Allah malları ve canları ile cihad edenleri derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah her ikisini de (davalarında samimi oldukları için) cennetle müjdelemiştir ama malları ve canları ile cihad edenleri oturanlara karşı büyük bir mükâfatla üstün tutmuştur.’’ Nisa,4/95
‘’ O halde, onlara karşı toplayabildiğiniz kadar kuvvet ve binek hayvanı (at, deve ve harp araçlarından) hazır edin ki bununla hem Allah'ın, hem sizin düşmanınız olan bu insanları, hem de sizin bilmediğiniz ama Allah'ın bildiği diğer düşmanları caydırabilesiniz. Allah yolunda her ne sarf ederseniz size bütünüyle ödenecek ve size haksızlık yapılmayacaktır.’’Enfal,8/60 buyurmuştu.
Evet kulluğumuzu yerine getirirken önceliğimiz yaratılmışlara yönelik görevlerin yerine getirilmesi olmalıydı.
Bediüzzaman Said Nursi, Kur’an-ı Kerim’de İman’dan sonra gelen Amel-i Salih’i ve İman Amel-i Salih ilişkisini tarif ederken ‘’ “İmana ait bilgilerden sonra en lâzım ve en mühim a’mal-i sâlihadır. Sâlih amel ise, maddî ve manevî hukuk-u ibada tecavüz etmemekle, hukukullahı da bihakkın îfa etmekten ibarettir.” (Mesnevî-i Nuriye) cümlesiyle salih amelde önceliğin yaratılmışların hukukunda olduğunun altını çizer.
Peygamberimiz yine ‘En hayırlı insan,insanlara en faydalı olandır’ buyurur.
Başka bir sözünde ‘Çalışıp, kazanan, üreten Allah’ın sevgili kuludur’ der.
Bir buçuk milyarlık İslam Alemi olarak yukarıdaki ayet ve hadislere bir kez daha iman etmek sonrada amel etmek zorundayız.
İşini geliştiren, icat yapan, patent alan yani muhterif (patent alan) kul olmak hepimizin temel gayesi olmalıdır.
Bu iş sadece Fen ve Teknik Bilimlerde değil, Sosyal ve Beşeri Bilimlerde de geçerlidir.
Yönetimde biz Hz. Ömer’i,Ömer bin Abdulaziz’i,Fatih Sultan Mehmet’in kanunlarını konuşuyoruz bu gün.
Oysa bunların üzerinden asırlar geçmiş,bizim güncellediğimiz ve dünyanın dikkatine sunabileceğimiz bir eğitim,hukuk,kamu yönetimi,ticaret,işletme sistemimiz olması gerekiyor. Maalesef hala ‘Beyaz Zambaklar Ülkesi Firlandiya eğitim sistemine öykünüyoruz.
Bu gün her gün değişen , yeniden doğan güneş ve onunla başlayan yeni gün bize yeni fırsat ve imkanlar sunmaktadır.
Bu İslam Alemi Telefonunu, Arabasını, Saatini kısaca ihtiyacı olan her şeyi kendisi üretmelidir. Bu anlamda günlük hayat akışımı yeniden gözden geçirip, üretmeye, icatlara, patent alacak buluşlara kısaca AR-GE ye yönelmeliyiz.
Bütçemizin ve düşüncemizin önemli bir bölümünü AR-GE çalışmalarına ayırmalıyız.
Üniversitelerimiz ürettikleri bilgileri mutlaka inovatif ürüne dönüştürmeli, bilgi katma değere çevrilmelidir.
Bu AR-GE yi yapacak beyinler konusuna gelince.
Peygamberimiz eğitim konusunda ‘‘İnsanlar develer gibidir,100 deveden kafana göre binecek bir tane bulabilirsin’’ sözüyle 100 insandan bir kişinin üstün Yetenekli olarak yaratıldığına işaret ediyor bana göre.
4 yaşından doktora programlarına kadar eğitim sistemi öğrenci farklılıkları ve yeteneklerine yönelik dizayn edilmeli ve üstün yetenekliler için 4 yaşından itibaren(ilk-orta-yüksek eğitim/öğretim) özel sistem geliştirilmeli.
Çalışmadan, üretmeden, kazanmadan ‘veren el’ olunmuyor.
Haydi Allah’ın sevdiği kul olmak için,
Daha çok inovasyon,
Daha çok AR-GE,
Daha çok icat.
Allah patent alan (muhterif) kullarını sever.