Allah Aşkına!!! Neyin Peşindesiniz Siz?
Ağlaya, ağlaya milletin anasını ağlatanlardan bir grup, Cuma günü, Güney Yarım Küre'nin aç evlatlarının yaşadığı, Somali'ye, bir ziyarette bulundu.
Kutu kutu yardım malzemeleri, yanlarında götürüldü...
Kampların her birine gidilip, aç bebeklerin, derdine derman olundu...
Buraya kadar herşey iyi güzel! İnsanca!
Hatta daha sonra, Başbakan, bir demeç vererek, bizleri de oraya davet etti. Gelip, görmemizi istedi.
Buraya kadar da herşey, on numara! İnsanca!
Ayrıca,Sanat Abidelerimizden olan, ''Sn.Nihat Doğan, Sn.Sertab Erener, Sn.Demir Demirkan, Sn. Ajda Pekkan'' ve daha birçok Topluma örnek olması gereken şahsiyette, bu resmi gezi için orada hazır bulundu.
Burada da yanlış birşey yok! Organizasyon harika! Herşey, İnsanca!
Amma velakin, yanlışın başladığı, öyle bir nokta var ki, tüm bu güzelliklere gölge düşürür!
Bilmem, Sayın Başbakan'ın eşi Emine Hanım'ın, sol elinin,orta parmağında ki, gümüş yüzük, dikkatinizi çekti mi?
Fotoğraflardan, markası anlaşılamıyor ama değeri tam 16.000 TL!
Evet! Yanlış duymadınız!
16.000 TL!
Yooo! yooo! Hayır! Servet düşmanlığı falan yaptığım yok!
Allah daha çok versin!
Kocasına ve kendisine daha bol kazançlar ihsan eylesin!
Ancak! İnsanların karşısına, ''iyilik timsali'' olarak çıkacaksanız, hele bir de burası açlık felaketinden dolayı, insanların can çekiştiği bir mülteci kampıysa ve hele bir de ağzınızdan dökülen cümlelerle, bunu ''Allah rızası için!'' yaptığınızı söylüyorsanız, o yüzüğü, o gün takmayacaksınız.
Taktınız mı? O açlıktan, bir deri, bir kemik bebeği, kucağınıza alarak, yüzüğünüz önde, bebek kucağınızda, objektiflere en güzel pozunuzu vermeyeceksiniz...
Verdiniz mi? O halde, memlekete döner dönmez, o yüzüğü derhal, kocanızın ahbaplarından birinin, kuyumcusunda bozdurarak, aynı gün şehit düşen kardeşlerimin ailesine, eşit şekilde paylaştıracaksınız!
Yazıma, Ünlü İskoç Yazar, David Casnarr'ın bir sözü ile son veriyorum!
''Başkalarının felaketi üzerinden, gösteriş yapanlar, ölü bir maymunun etini yiyen leş kargalarından farksızdır!''
Vallahi ben demedim! Bu söz David Casnarr'a ait!
Gidin, bulun, onu Silivri'ye atın...