Aleaksis Tsipras, Pablo İglesias ve Bankalar Çetesi
Konuyu anladınız. Yunanistan seçim sonuçlarını anlayamaya ve tartışmaya gayret edeceğim.
Tabi sonuçlar yeni resmileşti. Tsipras (Çipras diye okunuyor) Yunanistan Başbakanlığını devralacak. Yunanistan’ın Doğu Perinçek’i diyebiliriz.
Umuyorum bu seçim sonuçları, hem Yunan halkı için hem Türk halkı için olumlu sonuçlar doğurur.
Komşuların istikrar içinde olması, komşu ülkelerin istikrarının birbirini beslemesi kadar doğal bir şey olmaz.
Suriye ve Irak’ta bozulan istikrarın, Türkiye’ye olan olumsuz yansımalarını yazsak, sayfalar almaz.
Ancak, Batı tekelleri, denetim altına alamadıkları ulus devletleri derhal, demokrasi dışı, radikal veya haydut devlet sınıfına koyduğunu da unutmayalım.
Batı tekelleri ve onların banka CEO’larından oluşan, Troyka dedikleri bir Üçlü Yönetim aracılığı ile Yunanistan yönetiliyordu.
Görünürde, Samaras Başbakanlık yapıyor, ancak asıl yönetim Bankalar Çetesi diyebileceğimiz bu üçlü tarafından yönetilmekteydi.
En sonunda, borçlara karşılık toprak taleplerinin bile dillendirildiği bir dönem yaşadı, Yunan halkı.
Turizmden başka geliri hemen olmayan Yunan halkını, kendini üreten bir ülke olmaktan alıkoyan, Batı tekellerinin bu aşırı borçlandırmasından doğan, tedbirlere karşı koymaya yönlendirdi.
Çünkü artık piyasa ekonomisi için gidilecek bir yol kalmamıştı. Alacaklılar, alacaklarını almak için Yunan halkının gırtlağına oturdu.
İşsizlik %26 oldu. Gençlerde %46’lara vardı. Çok evde elektrikler kesikti. Kamyondan, bir kilo pırasa alabilmek adına, kavga eden halk için umut ve gelecek yok oldu. Yani Yunanistan duvara tosladı.
Bu durumda tek seçenek planlı ekonomi kaldı.
Batı tekelleri Yunanistan’ı kaybetmemek adına Çipas’a radikal damgasını vurdu. Piyasanın on yıllardır çözemediği, Bankalar Çetesinin(Troyka) beş yıldır çözemediği(aslında bir şey çözmeye çalışmadı, sıkboğaz edip borçları tahsil etme peşindeydi) ekonomi bitti.
Daha özet söylersek; sen üretme, biz ürettiğimizi sana satarız. Satın alman için de, benden borç al dönemi Yunanistan için bitti.
Borçlanma ekonomisinin geleceği yer burasıydı. Gelmesi gereken yere geldi.
Çipras’a radikal denmesinin nedeni, Çipras’ın “soyacağınız kadar soydunuz. Artık soydurmayacağım” demesinden ileri geliyor. “Faizleri silin yoksa ödemem” diyor.
Anlayacağımız Batı tekellerinin başı dertte.
Evet deseler, arkasından Pablo İglesias ile İspanya geliyor. Demeseler, borç ödemem diyenlerin adedi artacak.
Yeri gelmişken, her yıl Batı tekellerine 54 milyar dolar faiz borcu ödediğimizi, buna rağmen borcumuzun azalmayıp çoğaldığını düşünürsek, aynı felakete doğru bizim de, yol aldığımız görülmelidir.
Bu seçimimin başka ve çok önemli bir sonucu daha var.
Çalışandan yana, halktan yana gibi sahte görüntü veren, sol ve sosyal demokrat partilerin de, Bankalar Çetesinin emrinde olduğu, halk tarafından anlaşılmış oldu.
Yani hem halktan yanayım hem de örgütlü sermayeden yanayım görüntüsü vermek, en azından Yunan halkı için artık zor.
Dünya dengelerinin hızla değiştiği, Ukrayna, Suriye, Libya, Irak, Afganistan, Yemen, Nijerya, Nijer ve Orta Afrika’da savaşların el an devam ettiği düşünüldüğünde, yeni bir dünyanın sancıları içindeyiz.
ABD ve AB Ukrayna’yı koparayım derken, Yunanistan sorunu, onlar için çok tatsız oldu