Alacağınız Harçlıklar Bol Olsun,
Alacağınız Harçlıklar Bol, Vereceğiniz Harçlıklar Daha Çok Olsun
Çocukluğumuzda arkadaşlarımızla kandillerde sokağa çıkar mum yakar, kapı kapı dolaşır harçlık toplardık.
Yanlış hatırlamıyorsam, “Yağ parası, mum parası, akşam oldu kandil parası” der, arkasından eklerdik, “vermeyenin kaynanası ölsün” diyerek can alıcı vuruşu yapardık.
Ev sahipleri gülerek para verirlerdi. Tabi o zamanlar, mahallede herkes birbirini tanırdı. Bizler ertesi gün kazandığımız paraları misket alarak harcardık.
*****
Yine yıllar önce 90’lı yıllarda Avcılar İlçesi Kurucu Belediyesi Başkanı Tahsin Salihoğlu, bir bayram öncesinde ilçedeki gazetecilere zarf içinde para (pardon harçlık) dağıtmıştı.
Zarfı alamayan bir gazeteci arkadaşımızda, bu olayı işi gereği hemen jurnallemişti.
Bende o zamanlar harçlık meselesini yazmıştım.
*****
Anlayacağınız tüm kötü olayları yazmak bana düşüyor.
Bir gazetecinin rüşvet isterken yakalanması, bir gazetecinin ‘kaymakam danışmanı’ diye kartvizit bastırarak dağıtması gibi.
*****
Bugün anlatacağım olayda bir harçlık olayı.
Meğerse her bayram gazete patronları, gazeteciler hep beraber toplanırlar ve bir belediye başkanını ziyaret ederlermiş. Belediye başkanı da arkadaşlarımıza (tahmin ediyorum herkesin pozisyonuna göre) harçlılıklarını dağıtırmış.
*****
Gazeteci arkadaşlarımız yine bu bayram öncesinde, belediyedeki bayramlaşmadan sonra başkanı topluca ziyarete gitmişler. Alışkanlık işte…
Başkan hepsini makamında kabul etmiş. Ve gazeteci arkadaşlarımıza çok anlamlı bir mesaj vermiş. Demiş ki; “Arkadaşlar bu bayramda harçlıklarınızı topluca Van Depremine gönderdim” gazeteci arkadaşlarımızın suratından düşen bin parça. Nezaket gereği de yalakalık devam etmiş. “İyi yaptın başkanım.”
*****
Bunu anlatan gazeteci arkadaşım, utançla karışık anlatıyordu bu olayı. Belediye başkanını suçlamayı da “gururumuzla oynadı” diyerek unutmuyordu.
Kendisine de söyledim. ‘Belediye başkanı arkadaşlarımızın hak ettiği gibi davranıyor. Bence başkan doğrusunu yapıyor. Üç beş lira zarf içinde onlara harçlık vermesi başkanın ayıbı değil, oraya topluca gidenlerin ayıbı.’
Bu gazeteci arkadaşlarımızın arasında gazete patronları var. Anlı şanlı gazeteci arkadaşlarımızda var.
Tabi ben anlatanların yalancısıyım.
*****
Geçmiş bayramınız kutlu olsun… Harçlıklarınız bol, vereceğiniz harçlıklar alacağınız harçlıklardan daha bol olsun:))))
Gerçek Gazetesi Facebook sayfasında Hayati Kaya eğlenceli şeyler paylaşıyor. Son paylaştığı mesajlardan birini bayram mesajı olarak paylaşmak istiyorum. O mesajla tüm dostların, arkadaşlarımın ve okurlarımızın bayramını kutluyorum.
Bayramlar hayatınız, hayatınız bayramlar gibi olsun…
*****
Hayat diye bir şey var, her zaman size keşfedilecek geniş alanlar bırakan, ne kadar yaşarsanız yaşayın daima bilmediğiniz, kuytularına sokulamadığınız bir hayat, sadece size ait bir hayat.
Biliyorum dertler çok, ahmaklıklar yapılıyor, sıkıntılar bitmiyor, günler birbiri ardına buruşup eskiyor, yorgunsunuz, belki yeniksiniz.
Teslim mi olacaksınız peki? Hayal kurmayacak mısınız, çılgınca sevişmeyecek misiniz, ağaçlara bakmayacak mısınız, denizler aşmayacak mısınız, ani ve sebepsiz sevinçlere inanmayacak mısınız, bir tabak semizotunun tahmin edemeyeceğiniz kadar lezzetli olabileceğini hiç düşünmeyecek misiniz, sizin için demlenmiş bir bardak çayı, bardağı belinden kavrayıp içmeyecek misiniz her şeyi.
Delirdiniz mi siz? Hayat diye bir şey var, evet orada, elinin hemen yanında duruyor.
Üç kafadar meclis üyesi
ir belediyede üç kafadar meclis üyesi ortak bir inşaat şirketi kurmuşlar. Sonra hemen yanıbaşlarında inşaatlar üç-dört katlı olmasına rağmen, meclisteki pozisyonlarını kullanarak imarı artırmışlar.
Şimdi çok katlı bina mı yapıyorlar mış ne?
Soru şu: Meclis üyeleri kendileri ile ilgili imar planlarında mecliste oy kullandılar mı?
Özel bir kulis yaptılar mı?
Muhalefet meclis üyeleri karara ‘evet’ oyu mu kullandılar?
Yakında…