Akkuş Piknik Yeri Değildir
Akkuşlu tam bir Anadolu insanıdır.
Bazı internet sayfalarında rastlıyoruz. Akkuş’tan yazın çekilmiş bir iki fotoğraf ve yanında bir söz:
-Güzel bir gün geçirdik.
Çimenler üzerinde bazı insanlar. Akarsu kenarında dolaşanlar, bir ağaç altında oturanlar, uygun bir yerde mangal vs…
Piknik biter herkes orayı terk eder.
Şimdi ne var bunda diyecek olursunuz. Elbette bir şeyler anlaşılmıyor ilk planda. Yakından uzaktan gelip piknik yapmışlar, eğlenmişler ve tatili değerlendirmişler. Yabancılar vardıkları yeri tanımış, belki yine gelecekler. Gelsinler tabi. Hoş gelmişler safalar getirmişler.
Bu arada yerlilere sözümüz yok. On ay Akkuş’ta yaşamış insanların bütün yaz tatil yapsa yeridir. Ancak dışarıdan gelenler yaptıkları bu gezinin fotoğrafları internet sayfalarına atarken kullandıkları cümleler çok ilginç.
Bunlardan bazıları:
Argan yaylası harika…
Tifi mükemmel…
Dumantepe’nin etleri şöyle…
Yine gideriz müsait zamanda…
Yazın tam benlik…
Cümleler uzayıp gider.
Ancak bir yer sadece kendi ihtiyaçlarının karşılanmasıyla güzel olmaz. Bir yer sadece bir mevsim güzel olmaz. Siz ziyaret ettiğiniz yeri mi ön plana çıkartmak istiyorsunuz, yaptıklarınızı mı anlatıyorsunuz?
On ay Akkuş’un kahrını çekmiş o insanları düşündünüz mü hiç? Sadece bir yıllığına on ay değil. Ömrünü o yerlerde geçiren binlerce insan var.
Hayatla bire bir cebelleşen bu cefakâr insanlar sizin piknik hikâyelerinizi dinlerken kendilerini nasıl hissediyor acaba?
Akkuşlu cefakardır,
Akkuşlu vefakardır,
Akkuşlu çilekeştir,
Akkuşlu merttir.
Elbet bir sepette kırık yumurta bulunur. Bunu genele yayamazsınız. Orada hayatları geçiren insanlar yayla hikayeleri, piknik hikayeleri dinleyince ne hale gelir bilir misiniz? Bazıları Uludağ’a milyonlar harcayarak kar görmeye giderken bile üç beş gün sonra kaloriferli dairelerine dönerler. Üstelik Anadolu insanının yetiştiği ile beslenirken bazılarını da beğenmez kibrinden.
Akkuşlu tam bir Anadolu insanıdır. Buraya gelenler buranın dertleriyle de ilgilense az çok olmaz mı? Mesela geçim kaynaklarınız ne, bir yıl burada nasıl kalabiliyorsunuz, ısınma problemini nasıl hallediyorsunuz, sağlık hizmetleri yeterli mi, kamu kuruluşları ihtiyaca cevap verebiliyor mu, yüksekokulu var mı vs vs…
Sahile iki santim kar düşmeden okullar tatil olurken buranın insanı kar ve kışa rağmen okur. Hani o meşhur fırsat eşitliğinden faydalanarak.
Kısaca Akkuş mesire yeri değildir. Buranın havasını teneffüs eden, suyunu içen ekmeğini yiyen herkesin Akkuş’un duyurulması gereken meselelerini duyurmak ‘vicdani’ bir vazifedir. Yoksa coğrafyanın suçunu insana atmak hiç de vicdan ölçülerine sığmaz.
Ve yine kış geldi. Akkuşlu diğer seneler gibi bir kış daha geçirecek. Belki buradan bir faydam yok ama onların üşüyen parmaklarının acısını bir nebze de olsa içimde hissediyorum.
Selam sizler yiğit Anadolu insanları…
Zeki ORDU